--spoiler--
Bugün çeşitli kurumlar içinde yuvalanan çeteler meğer CIAnın teklif ettiği ve MOSSADın atadığı cemaatçi görünen ajanlarmış. Milletin mahremini kaydediyor, her türlü iftirayı mubah sayıyorlarmış.
Malum grubun çoğunluğu oynanan oyunu anladı anlamasına ama hâlâ pembe rüyalar gören ve saflığından piyonluğunu fark edemeyenler, mantıksızca hareket ediyorlar. Bazı öğrenci evlerinde Fethullah Gülenin beddualarına zorla amin dedirtenler ile dershanelerde AKPye oy vermeyin dayatmasında bulunan hatta camide beddua değil dua edelim diye hutbe okuyan imama hakaret eden hırslı dershane öğretmenleri demek ki hâlâ hizmet aldatmacısına inananlardan.
Bu çete operasyonu Gezi olaylarından bile kolay alt edilecek. Çünkü bütün bilgi ve belgeler MiTin elinde ve yakın bir zamanda ajan temizliği başlayacak.
Cemaatin içinde oynanan oyunu fark edenler uyarma faaliyetlerine başlamış. Cemaat fiilen ikiye bölünmüş durumda. Fethullah Gülene Yetti artık, bunca yıldır senin gayriislâmî sözlerini tevil etmekten, kendimizi kandırmaktan bıktık, düş yakamızdan. diyorlar.
Cemaat bugün LGBTileri savunacak pozisyona geldi. Dünkü haberi okudunuz. Cemaat dünyanın pek çok yerinde birlikte yaşamak adı altında ifsat hareketlerini yaygınlaştırırken Türkiyede de cinsi sapkınlara meşruiyet tanıyacak çalıştaylar düzenliyor.
Kasımda iki gün süren çalıştayda, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Kadın Platformu ile Heinrich Böll Stiftung Vakfı ortak çalıştı. Cinsi sapıklık legelleştirilmiş, alternatif aile sistemleri içinde yer aldığı görüşü desteklenmiş.
Dikkat ettiniz mi bilmiyorum. Cemaatin bugüne kadar ki temel argümanlarından biri birlikte yaşamak idi. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede birlikte yaşamak ne anlama gelir. Anlaşılan o ki cemaat Müslümanlarla değil daha çok gâvurlarla beraber mi yaşamak istiyor?
Son kumpaslardan anlaşılıyor ki Balyoz ve Ergenekon olaylarında cemaat medyasının gündeminden düşmeyen ses kayıtlarında montaj olma ihtimali yüksek. Kime olursa olsun adaleti elden bırakmamak gerek. Galiba Ergenekon ve Balyoz olaylarında ABDye karşı gelenlere kumpas düzenlenmiş ve gerçek suçlularla beraber onlar da içeri tıkılmış.
Son yaşanan HSYK ve Danıştay olayları bir kez daha gösterdi ki hükümet sırtından hançerlendi. Bu konuda temel problem hükümetin cemaati hizmet ediyor diyerek benimsemesi oldu. Bereket versin oyun bozuldu.
Rusya, 2009 yılında ülkedeki cemaat okullarını CIA ajanlığı yapılıyor diye izlemeye almış Türki Cumhuriyetlerindeki okullarla ilgili de inceleme başlatılmıştı. Bugün gelinden noktada durum daha iyi anlaşılıyor. Hükümetin yakın bir zamanda çok önemli bilgileri kamuoyuyla paylaşacağı ve bu arada okullarla ilgili gerçeklerin de gün yüzüne çıkacağı aşikâr.