hiv

entry58 galeri2
    1.
  1. aids yapan virüs.
    human
    immunodeficiency
    virus.
    (bkz: akrostis)
    5 ...
  2. 2.
  3. aids hastalığına neden olan virüs..tedavisi yoktur ve abdnin bir labarutarda kaza eseri ya da bilerek ortaya çıkardığı yaygın bir söylemdir..çünkü cefasını mazlum afrika halkı çekiyor..önceden keserek öldürürlerdi afrikalıları belki bu yöntem daha çok hoşlarına gitmiştir..
    4 ...
  4. 3.
  5. insanın bağışıklık sistemini yok ederek hastalıklara karşı koyamamasını sağlayan virüs.yani aids değil grip,öksürük vb. öldürür.
    1 ...
  6. 4.
  7. hiv virüsü ile ilgili ilginç ve herkesin bilmediği şey, eğer virüs alınır ve 48 saat içerisinde tedaviye başlanırsa hastalık ilerleyemeden durur..
    2 ...
  8. 5.
  9. Cinsel temasla ve infekte kan ürünleri (kan, plâzma) ya da batıcı-delici araçlarla (enjeksiyon, cerrahî alet) bulaşarak insanlarda hücresel bağışıklık sistemini oluşturan T-lenfositlerin işlevlerini bozan AIDS hastalığına neden olan virüs.
    1 ...
  10. 6.
  11. zarflı bir rna virüsüdür.t lenfositleri ya da monositleri infekte eder.iğne yaralanması gibi kazalar sonrasında ya da infekte doğum sırasında uygulanacak antiretroviral ilaçlar bulaşı büyük ölçüde engelleyebilir.latent dönemde kanda virüs kontrol altında tutulabilmektedir.infeksiyon sırasında en belirgin immunolojik değişim t lenfositlerindeki azalmadır.
    2 ...
  12. 7.
  13. rus zaaflı turk erkeklerının eslerıne ve cocuklarına bulastırdıgı vırus. kadın, cocuguyla evınde otururur, kendını parcalar aılesı ıcın... koca ıse evının rıskını fahıselere yedırır. ustune ustluk hastalık kapar, bunu da evıne getırır. ekonomık acıdan zayıf durumda olan ev hanımı, magdurdur. hıc bır gunahı olmamasına ragmen artık aıds hastasıdır.
    7 ...
  14. 8.
  15. kuluçka süresi çok uzun (10 yıl kadar sürebilir.) olan bir rna virüsü. edinilmiş immün yetmezlik sendromuna sebep olur.
    2 ...
  16. 9.
  17. vucut sıvılarıyla * geçen, rna yapısında olan, immun sistem hücrelerini enfekte ederek yeteneklerini bozan ve dolayısıyla kişinin bağışıklık sisteminin devre dışı kalmasını fırsat bilen türlü enfeksiyonlara yakalanmasıyla ölmesi ile sonuçlanan aids hastalığının etken mikroorganizmasıdır.

    enteresan üç nokta:
    1) hıv ile enfekte olmakla aids hastası olmak aynı şey değildir, zira virus uzun yıllar kuluçkada kalabilir. dolayısıyla karşınızdaki birey tamamen sağlıklı görünse de hıv taşıyıcısı olabilir.
    2) virusun herkeste kuluçka süresi kişisel farklılıklar nedeniyle aynı değildir, dolayısıyla virusu aldığınız kişi hayatına devam ederken siz aids hastalığıyla boğuşuyor olabilirsiniz.
    3) afrikada * virusle enfekte olduğu halde hiç hastalanmayan bir kabile keşfedilmiştir. şuan bilim adamları bu kişilerin nasıl oluyor da viruse karşı kolabiliyor olduklarını araştırıyor ve bu kişilerin kanlarından elde edilen sıvılarla aids' e karşı bir çözüm yolu bulmayı amaçlıyor.
    1 ...
  18. 10.
  19. insan vücudunda bagısıklık sisteminin zayıflamasına neden olan virüstür. Hamburg ve Dresden kentinde görev yapan Alman araştırmacıların, AIDS hastalığına yol açan HIV' in genini, laboratuvar ortamında ilk kez insan hücresinden çıkartmayı başardıkları bildirildi. * ~http://www.kanalturk.com.tr/haber.php?haber_id=20624 ~
    1 ...
  20. 11.
  21. insana karşı her zaman bir adım önde olmayı başarmış virüs.
    *
    0 ...
  22. 12.
  23. insan bağışıklık yetmezliği virüsü. Retroviridae ailesindendir. Aids'e neden olur. Bağışıklık sistemini zamanla çökerterek vücudun hastalıklara açık olmasını sağlar.Bulaşıcıdır,kontrol altına alınmazsa salgınlar görülür.Bu virüs 100 nm boyutundadır.Genetik materyali RNA'dan oluşur.
    1 ...
  24. 13.
  25. 15 saniyede bir kapsit yapısını değiştirdiği için vücudun antikor oluşturamadığı, bizzat lenfositlere ve t hücrelerine saldırdığı için insan bağışıklık sistemini zayıflatan küçük bi infeksiyonda ölmesine sebep olan virüstür. sadece insanda ve bir tür kuyruksuz maymunda görülür. *
    2 ...
  26. 14.
  27. hiv bu günün hastalığıdır. geleceğin hastalığı değildir. hiv olup düzenli ilaç kullanıp 70 yaşında ölen insanlar mevcut. kötüdür kötü sonuçlar doğrurur ama bilgisizliğin ürünüdür.
    1 ...
  28. 15.
  29. vücuda girdikten sonra yapılacak testlerde 3-6 ay sonra kesin olan sonucu verir.
    eğer kişi test olmazsa ve ilişkiyi unutursa hastalık 10 seneye kadar ortaya çıkmayabilir ve ortaya çıktığın da aıds'e dönüşür ki neler olduğunu az çok hepimiz biliriz.
    peki sizin bu 10 sene içinde hiç şüpheli ilişkiniz olmadı mı?
    başınızı önünüze eğin ve düşünün bana kızmayın, ama erken teşhis çok önemli.
    lütfen dikkat edelim.
    3 ...
  30. 16.
  31. Korunmasiz iliskinin sonucu dogan bir virus cesididir.
    1 ...
  32. 17.
  33. HIV kelimesi ingilizce "Human Immunodeficiency Virus" kısaltmasıdır. Türkçesi "insan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü" olarak tercüme edilir. Bu canlı, AIDS'e yol açan virüstür; bağışıklık sistemine zarar vererek hastalığa neden olur.

    HIV virüsü canlı olarak insandan insana geçmesi için, dış ortam koşullarında bozulmayacağı kadar kısa bir süre içinde nakil gerekir. Bu da virüsün ancak vücut sıvıları içinde geçişlerde mümkün olmaktadır. Vücut sıvıları dışında kalan virüs kısa sürede ölür. HIV virüsünün üç glikoproteini vardır. Bunlar gp41(HIV'in yaşamasını sağlar, gp120 (insan T hücrelerindeki DNA'ya nüfuzu sağlar), gp160 (Proteaz sayesinde HIV'i gp120 ve gp41'e böler) .

    HIV vücuda girdikten sonra, savaşmak için bazı antikorlar üretilir. Kandaki bu antikorların ELISA testi (Dolaylı Tanı) ile tespiti mümkündür. Ancak bünyemizde üretilen bu antikorlar sadece HIV karşısında etkili değildir. Bazı diğer virüslerde de bu antikorların üretimi söz konusudur. Bu nedenle ELISA testi pozitif çıkan kişi HIV kapmış anlamına gelmez. Hapatit (hastalık veya bazen aşısı da yanlış alarm verebilir), deli dana (BSA, kenelerden bulaşan lyme hastalığı da ELIZA testinde pozitif sonuç verebilir.

    ELiZA testi pozitif çıkarsa uygulanması mümkün aşamalar şöyle sıralanabilir. ELIZA testi tekrarlanır, farklı bir ticari marka tercih edilebilir. ikinci pozitif sonucunda bir sonraki aşamaya geçilir ve yeni bir tahlil yöntemi uygulanır, "western blot" tekniği sıkça kullanılır. Bu teknikte kan örneklerinden alınan proteinler, jel elektroforez altında yerleşik ve denature olarak ayrılır. Proteinler daha sonra bir membrana aktarılır. Burada spesifik antijenler (primer ve sekonder)uygulanarak, ortaya çıkan enzimlerin analizinden tespit yapılır. Analiz ve tespit yöntemleri renk değişimi, kimyasal tepkime ile aydınlatma, radyoaktif ışıma veya özel bir renk tayfına sahip florasan lamba aracılığı ile olur. Pahalı bir testtir.

    Bazı test kitleri evde kullanıma uygun olarak ve neredeyse 1 saat içerisinde sonuç verecek kadar hızlıdır. Ancak bu testlerin hata payları, labratuar testlerinden daha yüksektir. Ayrıca yeryüzünde bulunan tüm varyantları tespit etmezler; gene de yaşadığımız coğrafyada rastlanmış türevlerin %99una karşı tepki verirler.
    HIV pozitif anlaşıldıktan sonraki aşama hangi tip HIV olduğunun tespit edilmesidir. Bunun için doğrudan virüs DNA'sının bulunması gerekir. Bu tespit için Polimeraz Zincirleme Reaksiyon (PCR) testi uygulanır. Bu doğrudan tanı yöntemidir, yani virüs karşısında üretilen antijenler üzerinden değil, doğrudfan virüsün kendi materyalinin tespiti yapılmaktadır. Burada selektif DNA incelenerek, yapısı ortaya konur. Yani virüsün parmak izi değil, bir fiil özbe öz DNA'sı ortaya çıkartılır.

    Dünyada iki tip HIV vardır. Bunlara HIV-1 ve HIV-2 adı verilmiştir. Aynı virüs olmalarına rağmen, tip-2 virüsün göreceli olarak daha kolay bulaştığı ancak, HIV kapıldıktan sonra AIDS'in ortaya çıkmasına kadar geçen sürenin, HIV-1'den daha uzun sürdüğü anlaşılmıştır. HIV-2, antiretroviral ilaçlara daha dirençlidir, bu sebeple NNRTI antiretroviral ilaçların kullanımı fayda sağlamaz. Dünyada en yaygın olan tip HIV-1'dir. Tip 2 (HIV-2) ise şu ana kadar Batı Afrika'da yaygın tespit edilmiş olup, diğer bölgelerdeki görülme sıklığı çok nadir ve oldukça marjinal boyutlarda kalmıştır.
    HIV-1 kendi arasında dört türe sahiptir. Bunlar tip M, tip N, tip O ve tip P'dir. En yaygın ve Dünya'da en sık tespit edilen varyant, tip M'dir. Dünyadaki AIDS hastalarının %90ı HIV-1 tip M'dir. HIV-1 tip O, orta ve batı Afrika'da rastlanmaktadır. 1998'de keşfedilen tip N'ye sadece Kamerun'da tespit edilmiş olup, bu ülkede bile çok ender rastlanmaktadır. Tip P şimdiye kadar sadece bir insanda, Kamerunlu bir kadında (2009 yılı) tespit edilmiştir.

    HIV-1 tip M de kendi içinde 9+1 farklı alt gruba ayrılmaktadır. Bunlar a, b, c, d, f, g, h, j, k ve cfr olarak sınırlandırılır. Cfr, alt grup virüs tiplerinin karışımlarına verilen ad iken, a1, a2, a3, f1, ve f2 gibi daha farklı ve yeni alt gruplar da tespit edilmektedir. Bu da HIV'in nasıl hızla evrimleştiğini gösteren bir durumdur.
    HIV-1 tip M, alt grup a ve a/g cfr'si yaygın olarak Orta ve Batı Afrika'da görülmektedir. Alt grup a, Rusya'da en yaygın varyanttır.
    Kuzey ve Güney Amerika, Japonya, Avrupa ve Avustralya'da en yaygın (%75) rastlanan varyant ise HIV-1 tip M alt grup b ya da b ile karışan tipteki cfr'lerdir. Ancak bu bölgelerde diğer alt grupların oranının artmakta olduğu bildirilmektedir.
    HIV-1, tip M, alt grup c, ağırlıklı olarak Güney ve Doğu Afrika ile Hindistan ve Nepal'de tespit edilmektedir.

    HIV-1, tip M, alt grup D, sadece doğu ve orta afrika'da tespit edilmiştir.
    HIV-1, tip M, alt grup cfr a/e Güneydoğu Asya'da yaygındır.
    HIV-1, tip M, alt grup F, orta Afrika, doğu Avrupa ve Güney Amerika'da tespit edilmiştir.
    HIV-1, tip M, alt grup G ile cfr a/g, orta Avrupa ile batı ve doğu Afrika'da tespit edilmiştir.
    Alt gruplardan "h" sadece orta Afrika, "j" orta Amerika'da ve "K" ise sadece Kongo ve Kamerun'da tespit edilmiştir.

    Alt grup B';nin eşcinsel ilişki kuranlar ve damardan uyuşturucu alanlar arasında daha sıklıkla yaygınlaştığı (bu gruptaki en yaygın tip), alt grup c ve cfr a/e'nin ise genellikle heteroseksüel cinsel ilişki ile en fazla bulaşan tip olduğu anlaşılmıştır. Anneden çocuğa bulaşmalarda ise en sık olarak alt grup d'de görüldüğü belirtilmektedir. Başka bir çalışma da, alt grup c'nin; a ve d alt gruplarından daha kolay bulaşıcılığa sahip olduğunu ileri sürmektedir.

    HIV'in morfolojik kökeni artık kesin olarak bilinmektedir. insanlara ilk olarak, Afrika ülkelerinden Kamerun'un ormanlık bölgelerinde yaşayan şempanzelerden geçtiği
    kesinleştirildi. Kuyruksuz maymunların dışkılarından alınan örnekler sayesinde virüsün genetik değişimlerinin izi sürüldü. Maymunlarda AIDS'e yol açan ve SIV olarak adlandırılan virüsün varlığını bir süredir bilinmekteydi. Bu virüse yalnızca, vahşi ortamda yaşamayan, insanlar tarafından bakılan maymunlarda rastlanmıştır. Kamerun'un güneyinde, birbirinden çok uzak bölgelerde ayrı topluluklar halinde yaşayan şempanzeler üzerinde yaptığı araştırmalarda, bazı şempanze topluluklarının, %35e varan oranlarda AIDS'e yakalanmış olduğunu, bazı topluluklarda ise hastalığın hiç görülmediğini belirlenmiştir. Kamerun'da, Sanaga nehri kıyılarında yaşayan bazı şempanze topluluklarında, insandaki AIDS'e yol açan ve üç tipi bulunan HIV-1 virüsüne genetik olarak çok yakın bir virüsün varlığı tespit edilmiştir. insan ve şempanzedeki virüslerin bu genetik yakınlığının belirgindir.

    HIV taşıyan bir insanın ilk kez tespit edildiği yer de bu bölgenin çok yakınında bulunmaktadır. Bu kişi, 1959 yılında Kongo'da belirlenmişti. O zamanlar ne olduğu bilinmeyen bu hastalığa yakalanmış olan kişinin kan örnekleri alınarak saklanmıştı. Bu hastalığın şempanzeden insana geçişinin muhtemelen, insanın ısırılması veya insanın maymun eti yemesi sonucu olduğu tahmin edilmektedir. Bazı arkadaşlar, insanların maymunlarla cinsel ilişkiye girmesinden bahsetmiş; bu da bence çok ciddi bir olasılıktır. Eşeklere, köpeklere tecavüz edebilen insanoğlu, neden bir maymuna tecavüz etmesin?
    Konumuza dönersek, insandakine çok yakın genetik özelliklere sahip virüsü taşıyan şempanzelerin yaşadığı bu bölgedeki Sanaga nehri, ticari amaçlarla kullanılmakta ve buradan kaynaklanan hastalığın, kalabalık bir yerleşimin bulunduğu, yakındaki Kinsaşa'ya ulaştığı düşünülmektedir. Virüsü şempanzelerden ilk alan kişiyle, virüsün Kinsaşa'ya ulaşması aşamasına değin, arada kaç kişiye bulaşmış olabileceğinin ne yazık ki öngörülemiyor.
    HIV illustrasyon ve fotoğrafları için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz:

    http://www.chicagonow.com/blogs/whats-a-boy-to-do/3d-hiv-model.jpg
    http://uhavax.hartford.edu/bugl/images/HIV_bud2.jpg
    http://www.purselipsquarejaw.org/uploaded_images/HIV1-784396.jpg
    http://nimis540.files.wordpress.com/2010/03/hiv_virus.jpg
    http://biology.kenyon.edu/slonc/gene-web/Lentiviral/hiv_image.jpg
    http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4c/HIV-1_Transmission_electron_micrograph_AIDS02bbb_lores.jpg
    3 ...
  34. 18.
  35. insanı bir bir ülke olarak düşünürsek, bu hiv virüsü casustur. ülkenin topraklarına zarar vermez, halkla da işi yok. gizlice orduya sızar, orduda ki askerlere ideolojik eğitim verir. askerler hızla ona benzer. zaman geçer ve artık askerlerin çoğu ülkeye (vücuda) ihanet etmiş olur. bu aşamada sonra diğer güçler ülkenin zayıfladığını görünce saldırırlar (parazitler, bakteriler, virüsler). ülke direnir ama belli bir zaman sonra teslim olur, parçalanır. insan ölür.
    dipnot: kendinden şüphelenen ve şüpheli bir ilişkiye girmiş olanlar, kendinizi yıpratmayın. istatistiklere göre her türkiye'deki yabancı kadınların yaklaşık %10'u hiv'lidir. tabi bunların %80'e yakın diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkları da barındırır.
    dipnot 2: eğer hivli bir kişiyle ilişkiye girmişseniz, bunun anlamı kesin olarak enfekte olduğunuz anlamına gelmez. vajinal yolla bulaşma ihtimali çok düşüktür, yaklaşık %1-2. eğer prezervatif kullanırsanız tahminen %98-99 güvendesiniz. kaputu iyice örtnmek yaranızadır. çok sert hamleler yaparsanız, kondom delinebilir, bu da içinizde derin ve vahim bir nedamete sebep olur. günlerce çükünüz stresten ve korkudan kalkmaz.

    mümkünse hiç bir yabancı kadın-erkekle birlikte olmayın, ha ibre yüz otuza vurmuşsa, kesinlikle kondom kullanın. kendi sağlığımız için, toplum sağlığı için, sizin sağlığınız için rica ediyoruz.
    6 ...
  36. 19.
  37. ülkemizde ki dağılımı %70 erkek, %30 kadınmış. hatta bu virüsün ülkemize girişi almanya'ya çalışmaya giden işçilerimizle olmuş. ben trt'de ki abinin yalancısıyım.
    1 ...
  38. 20.
  39. sadece yaptığı hastalık olsa iyi aynı zamanda kaposi sarkomu, non-hodgkin lenfoma, hodgkin lenfoma,rectum ca, serviks ca insidansınıda arttırmaktadır bu meret.
    1 ...
  40. 21.
  41. prezervatif takmaya neden olanlar kategorisinde baş sırada bulunan virüstür. bir türk filminde ele alınmasıyla gündeme gelmiştir tekrar.
    0 ...
  42. 22.
  43. hiv'e karşı en etkin savunma tek eşliliktir. ha bunu söyleyen ben değilim efenim hiv hakkındaki hangi makeleyi okursanız okuyun bununla karşılaşırsınız. bunun en önemli nedeni ise virüsün uzun kuluçka süresi belki de birlikte olduğunuz kişi bir taşıyıcıydı ve kendi de durumdan haberdar değildi. 2. nokta ise hiv pozitif olup bunu söylemeyen insanların varlığı, bu insanların kasıtlı olarak hiv rezervuarı olduğuna dair yayınlar da mevcut.
    0 ...
  44. 23.
  45. teorikte aids'e yol açan virüs ama pratikte oldukça ilginç hikayelere yol açan virüstür.

    --spoiler--
    efenim adam, 65 yaşlarında, intaniye servisinde aids olduğu için tedavi görmekte. yanına gelip giden giden 35 yaş civarında bir bayan var. herkes tarafından adamın eşi sanılmakta. ardından 1 haftanın sonunda amcadan 5-6 yaş küçük bir teyze geliyor ziyarete. teyze sen kimsin diye soruluyor ve eşi olduğu anlaşılıyor. önceden eşi sandığımız hanım ise sevgilisi. bu arada adamın yanına gelip giden 25-26 yaşlarında genç bir çocuk var, adamın arkadaşı olduğunu söylüyor. ve bu insanlara bir tarama yapılıyor ki hepsi hiv(+). bu arada 35 yaşındaki kadın ve genç adam evliler, hatta adam evleneli 2 ay olmuş. kadının aynı zamanda 2 çocuğu var, kadın kocasına ve çocuklarına elisa yaptırıyor ve çok şükür ki negatif geliyor sonuç. fakat genç adamın eşi o kadar şanslı değil, o da almış bu illeti eşinden.

    sonuç olarak; yaşlı amca, yaşlı teyze, genç kadın sevgili, genç erkek ve genç erkeğin karısı hiv(+).

    (bkz: based on a true story)
    --spoiler--

    şimdi bu hikayede yazık değil mi o genç hanıma? ya da yaşlı teyzeme? ya da eve bekleyen kocaya o çocuklara? bu kadar insan nasıl bir çarpık ilişki ağına sahiptir ki bu kadar adama bulaşmıştır bu virüs? işte bunu anlayan varsa sağ alttaki mesaj butonuna tıklasın.
    4 ...
  46. 24.
  47. t4 adli hucreleri yavas yavas yok eden virustur. t4 hucresi bizi mikroplara, enfeksiyonlara karsi koruyan hucrelerdir. bu hucrelerin sayisi azaldigi zaman her turlu hastaliga acik hale geliriz.
    0 ...
  48. 25.
  49. hücresel immün sistem' i baskılar. hayran olunası bir virüstür.

    cd4 t lenfositlere tutunur. ne işe yarar bu cd4 lenfositler. bunlar hücresel bağışıklık sistemimizden sorumludurlar.

    peki bu cd4 t lenfositlerde nereye tutunur? kemokin reseptörlerine.

    ilginç bir hikaye olarak. amerikalı bir nba oyuncusu aids e yakalanıyor. ve yıllar geçse de bu abimize hiçbişey olmuyor. olması lazım . ama olmayınca bu olay bilim dünyasının dikkatini çekiyor. sonra araştırıp bakıyorlar. çıkan sonuçlarda bu adamın cd4 t lenfositlerinde kemokin reseptörleri bulunmadığı öğreniliyor. böylelikle virüs adamın lenfositlerine bağlanamıyor.

    bunun üzerine beta kemokin reseptör inhibiötrü ilaçlar geliştiriliyor. iddia ediyorum. bir gün bu hastalığın tedavisi bulunacaksa eğer, bu reseptörler üzerinden bir tedavisi bulunacak. buraya da yazdım.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük