hitler almanya'sında silahlar konuşuyordu; erdoğan türkiye'sinde ise gaz bombaları, coplar, şiddet vs. almanya'da her gün insanlar ölürken, türkiye'de her gün yaralanma vakaları var. 2 liderin diktatör ortak paydasında buluştuğu kesindir. lakin;
biri, "bir gün öldürmediğim her yahudi için benden nefret edeceksiniz" gibi bir söz sarfederken,
diğeri, "topçu kışlası da yapacağım, cami de yapacağım" şeklinde laktik asit fermentasyonu sebepli cümleler kuruyor.
biri sadece kendi ırkının egemen olduğu bir ülke kurma hedefindeyken, diğerinin tek derdi atatürk ve atatürkçü yaklaşımlara karşı inatlaşmaktır. türkiye'nin geleceği ve hatta uğrunda savaşıyor gibi göründüğü din unsurları aslında umurunda bile değildir. sadece inat.
ilkinde paso giyotinle kafalar uçurulmakta, biliminsanları ve sanatçılar acilen ülkeden kaçmakta, meydanlarda kitaplar yakılmakta, toplama kamplarına insanlar istiflenmektedir. ayrıca her fırsatta emperyalist işgal girişimleri yapılmakta veya yapan başka faşist devletler desteklenmektedir. ikincide de durum matah olmamakla birlikte en azından bunlar yoktur. o yüzden o kadar da gaza gelmeyip eleştiriyi ve muhalefeti daha makul argümanlar üzerinden yapmalıyız.
hitlerazınlıkların ülkesi üzerinde kurdukları egemenliğe son vermek için yırtındı ve bunu başardı. tayyipazınlıklara ülkesini altın tepside sunup çoğunluğu ezdi.