Histriyonik Kişilik Bozukluğu (HKB), aşırı dikkat arayışı, duygusal ifade ve dramatik davranış kalıplarıyla karakterize edilen bir kişilik bozukluğudur. Histriyonik kişilik bozukluğuna sahip insanlar genellikle dikkat çekmeyi arzularlar ve bunu elde etmek için büyük çabalar harcayabilirler. Dikkat odağı olmadıklarında rahatsızlık hissedebilir ve fiziksel görünüm veya cinselliklerini dikkat çekmek için kullanabilirler.
Histriyonik kişilik bozukluğu ile ilişkilendirilen bazı yaygın özellikler ve davranışlar şunlardır:
Sürekli başkalarından güvence veya onay arayışı.
Başkaları tarafından kolayca etkilenme veya aşırı etki altında kalma.
Hızla değişen ve yüzeysel duygular sergileme.
Duygularını tiyatral ve abartılı bir şekilde gösterme.
Fiziksel görünüme aşırı düşkünlük ve dikkat çekmek için görünümü kullanma.
Aşırı dramatik olma ve olayları dikkat çekici bir şekilde abartarak anlatma.
Derin ve anlamlı ilişkiler kurmakta güçlük çekme.
Kolayca sıkılma ve sürekli uyarılmaya veya heyecana ihtiyaç duyma.
Başkalarının fikirlerine kolayca kapılma ve etkilenme.
Duygusal düşünceye dayalı olarak ani ve düşüncesizce kararlar alma.
Önemli bir nokta, histriyonik kişilik bozukluğunun, diğer kişilik bozuklukları gibi, bir kişinin hayatının çeşitli yönlerini etkilediği ve ilişkilerde, işte ve genel işlevsellikte sıkıntı ve bozulmaya neden olabileceğidir. Kişilik bozukluklarının teşhisi ve tedavisi karmaşık olabilir ve bu belirtileri yaşayan bireylerin, psikologlar veya psikiyatrlar gibi ruh sağlığı uzmanlarından profesyonel yardım aramaları önemlidir.
Kognitif-davranışçı terapi (KDT) ve psikodinamik terapi gibi terapi yaklaşımları, histriyonik kişilik bozukluğu olan bireylerin davranışlarını ve duygularını daha iyi anlamalarına ve duygularını yönetmek ve dikkat arayışı konusunda daha uygun yollar geliştirmelerine yardımcı olmak için yaygın olarak kullanılır. Aynı zamanda, depresyon veya anksiyete gibi eşlik eden semptomları ele almak için ilaçlar da kullanılabilir, ancak bunlar kişilik bozukluğunun kendisi için doğrudan bir tedavi değillerdir.
Günümüzde kadınlardaki oran, erkeğe göre daha fazladır.
Olayları abartarak da ilgi isteyebilirler, kıyafet veya konuşmasıyla dikkat çekerek de ilgi isteyebilirler.
Bu kıyafet ve konuşma genelde erkeği tahrik edecek nokta olan cinsellik üzerindendir. Kimseyle duygusal ilişki kurma gibi düşünceleri yoktur ama kötü durumlar karşısında hemen duygusallaşıp, ağlayabilirler.
Monotonluktan sıkılmışlardır, çoğunlukta eşlerini aldatır ve hatta aldattıklarından sıkılıp, başkaları ile de aldatır.
Kişilik bozukluklarında veya psikanalitik tüm rahatsızlıklarda çocukluklarına inmek gerekiyor.
Yeni tanıştığınız birisine bu hususlarda soracağınız sorular, aldığınız cevaplara göre ipuçları sizi çok aydınlatacaktır.
eşini aldatanların bu hastalık yüzünden olduğunu düşündüğümdür.
bir psikiyatrinin gizli defteri kitabında da bu konuya değinilmiştir az da olsa.
ilgi odağı olmak ve cinsellik üzerinde aşırı elde etmeye çalışan davranışlar gösterirler. insanların dikkatini üzerine çekmeye çalışma gibi belirtileri var.
ilgi arayışı ve aşırı duygusallıkla baş gösteren bi bozukluktur.
ilgi odağı olma ihtiyaçlarından dolayı bu kişiler fiziki görünümlerini kullanır ve cinsel yönden
ayartıcı, baştan çıkarıcı davranışlar sergilerler. bu bağlamda
gösterişli ve çekici olmaya çalışırlar. bu bakımdan belli ölçüde
narsistik eğilimleri görebiliriz. çabuk arkadaş olurlar aynı şekilde çabuk reddedilmiş hissederler. yani duyguları yüzeyseldir.
başkalarını etkilemek için konuşmayı kullanırlar ama konuşma derinlikten yoksundur.
