duygusal patlamalar,aşırı duygusallık,aşırı hareketlilik,heyecanlanmak ve kaygıyla,endişe dindirme ve ilgi çekmeyi amaçlayan nevroz.
(bkz: histerionik kişilik bozukluğu)
law and order dizisinin en dikkat çekici bölümlerinden biri.
--spoiler--
olivia ve elliot, hayat kadınlarını öldüren bir seri katilin peşine düşer. yapılan incelemede, kafasına vurulduktan sonra boğularak öldürülmüş hayat kadınlarıyla ilgili 20' den fazla dosya belirlenir. münch, saldırgandan kurtulan bir kadının ifadesinde, katilin feneri yukarı kaldırmasının polis olabileceği olduğunu gösterdiğini iddia eder. suçlu, annesi hayat kadını olan ve çocukluğunda onu yağmurda karda onu kapının önünde oturtan bir polis çıkar.
--spoiler--
tiyatro stüdyosunun freud ve dali yi buluşturan oyununun adı.
selim naşit in performansı enfesti.
HiSTERi
ya da Bir Saplantısal Nevrozun Analizinden Bölümler
"HYSTERIA"
or Fragments of an Analysis of an Obsessional Neurosis
1996 - 1997
Oyunun Türkiye'de ilk sahnelenişidir.
oyun
yazan : Terry Johnson
çeviren : Ahmet Levendoğlu
yöneten : Işıl Kasapoğlu
tasarım : Duygu Sağıroğlu
giysi : Sevim Çavdar
ışık : Cafer Yiğiter
müzik : Joël Simon
oynayanlar
Sigmund Freud : Haluk Bilginer
Jessica : Zuhal Olcay
Abraham Yahuda : Selim Naşit Özcan
Salvador Dali : Mehmet Akan - Erick Garcin
Kadın, Ceset, Yaşlı Hanım, Patrik ve "Sesler"
daha çok kadınlarda rastlanılan ruhsal bozukluktur. geçiçi görme bozukluğu, işitme kaybı, titreme, kuruntu, gerginlik, sorumluluktan kaçma, örneğin: zor bir iş görüşmesinde bayılma numarası yapma. gibi belirtileri vardır.
konversiyon bozukluğunun önceki adı.
"hystera" sözcüğünden gelir, yunancada rahim anlamındadır. hipokrat'ın konversiyonu -sadece kadınlarda olan ve rahmin bedende gezmesine bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalık- şeklinde algılaması sonucu bu ismi almıştır. dolaşan rahmin çocuğa olan arzuyu sembolize ettiği zannedilmiştir.
aslında hipokrat sadece kadınlarda görülen bir hastalık diyerek mutlak doğruya çok yakın bir tespitte bulunmuş.*
beni bir tesadüfe bağla. yokum ki. aslım yok benim.
fuzuli i$gal ya da yanlı$ park durumundayım.
elbette ki $ehrin çıkı$ında arıyorum seni.
hiçbir $ey almadım yanıma.
ellerimi masanın üzerinde bıraktım;
i$ine yararsa kullan. atabilirsin de.
sevi$ebileceğin, hükmedebileceğin birini bul hemen.
onu da tesadüfe bağla yok ki. aslı yok onun da.
nereye mi gidiyorum?!
tabii ya, güzel soru.
güzel sorulara çirkin cevaplar vermemeli.
güzel hüzünlere çirkin sevinçler eklememeli.
gideceğim yeri de tesadüfe bağla.
o da yok. yolu yok onun da.
seni sevebilmeyi öğrenmi$tim bir nebze.
kendini saldırganlardan koru çocuk!
"allah aşkına gidip boşuna parara vermeyin" şeklinde dört bir yana yayın yapılıp bir an önce vizyondan kalkması için dua edilesi film.
hayatımda ilk kez bir filmi yarım bıraktım!
yaşanılan acı tecrübelerin, o anki ruhsal yapıyı tahrip etmesi ile oluşan güvensizlik. panzehir olarak bir doz cesaret gereklidir. evrimini tamamlamış bir histeri, sonraki aşaması için kronik melankoliye geçiş yapar. zordur. hayal olarak kurgulanan herşey olumsuzluklar üzerinedir. ağlanır. ağlarkerken yerlerde sürünen duygular, bir yenisini türevler. can acıtır. yapma.
histeri;sarsıntılı ve hareketli bir nevrozdur.genellikle ergenlik çagından sonra genclik ve erişkinli dönemlerinde görülür.eskiden histerinin yalnızca kadınlarda görüldüğü sanılırdı.bugun artık bu düşünce terk edilmiştir.. M.Ö. 400 yıllarında Mısırlılarda bu hastalığın belirtileri tanımlanmış ve nedeninin beden içinde dolaşan rahim olduğu ileri sürülmüştür. Konversiyon terimini ilk kullanan Freud’dur. Freud’a göre bilinç dışında bastırılmış ve rahatsızlık veren düşünceler döndürme mekanizmasını kullanmak suretiyle bu hastalığa neden olmaktadır. Bu hastalık kişinin ruhsal sıkıntısının beden diliyle ifade edilmesi olarak ta yorumlanabilir.
Bu konuda ortaya atılan teorilerden bazıları şunlardır: psikanalitik teoriye göre konversiyon bilinç dışı çatışmaların neden olduğu sıkıntı sonucu ortaya çıkar. Başka bir teoriye göre kişi çevresi ile sözel iletişim kuramadığı durumda sıkıntısını beden dili ile ifade eder. Ortaya çıkan belirtinin anlamı “ben ruhsal olarak çok sıkıntıdayım, çok acı çekiyorum, bunu görün ve bunu önemseyin” şeklinde yakınlarına uyarıda bulunmaktır. Bu anlamın yanında yakınlarına istediğini yaptırmak, kontrolü ele geçirmek amacını da güdüyor olabilir.
türkiye'de dinlenilmenin baş koşuludur.. sessiz sessiz tane tane konuşan adam dinlenilmez.. sikişesi gelmiş , ya da o an boşalamamış da tepesi atmış gibi her daim böğüren kavga eden adamlar kaala alınır büyüksün abi denir.. ne sikindirik bi tutum lan..
o yüzden işte , nice ev hanımları , onun bunun dedikodusunu yapan tv programlarını izleyip gerçekten histerik olurlar..seda sayan'ı 7 yıldır her gün gören ya da müge anlıyla paso kavga eden tipleri izleyen bi kadından nası şık , uysal , şirin ve mantıklı olmasını beklersin ki?!
dikkat çekme amaçlı bir süre sonra kontrolden çıkan abartılı istemsiz davranışlar bütünü.
doktorun biri buna 'a.s.k.s' yani, az s..miş kadın sendromu demiş. zamanın birinde. haksız mı? bilemiyorum.