hissizleşmek

entry130 galeri2
    25.
  1. önce şiddetli bir reddediş, sonra ılıman yaklaşım ve en nihayetinde kabullenmekle sonuçlanan süreçle vücuda yerleşen duygudur. (ya da duygusuzluk mu desek)

    olay genelde kişinin kendini ve hislerini sorgulamasıyla, bazen en mahrem anlarda bazen de en yalnız zamanlarda vuku bulur. sevdiğinle sevişirken, tek başına müzik dinlerken veya alelade bir şey okurken bir anda aydınlanırsın.

    ya, 'o'nu eskisi kadar sevmediğini düşünerek vücuduna yerleşir bu "virüs", ya aileni bir anda kaybetsen ne hissedeceğini sorgulatarak, ya da kendine verdiğin değeri tarttırarak...

    sonra kanıksama evresine girersin.

    biraz daha zorlarsın kendini. daha fazla sevmeye, daha istekli sevişmeye, daha fazla ailenle zaman geçirmeye, daha az yalnız kalmaya, daha çok sosyalleşmeye... ne yaparsan yap olmaz ve kabulleniverirsin.

    bir sabah kalkıp müziklerin, eskiden çok güldüğün şeylerin ve insanların ne kadar değersiz geldiğini görürsün gözüne. *
    4 ...
  2. 26.
  3. (bkz: siklememek)

    kimin ne düşündüğünü umursamamak, sikine takmamaktır. bencillik gibi görünse de en kralıdır. yalnızlıktır.
    4 ...
  4. 27.
  5. vurdum duymaz ve umursamazlıkla gelir.

    ölü gibi yaşarsın. tek farkın nefes almandır.
    2 ...
  6. 28.
  7. yalnızlıktan geberip mutlu taklidi yapmaktır. adına da ben hissizim, kimse umurumda değil demektir. yalandır, hikayedir.
    3 ...
  8. 29.
  9. Geciktirici krem veya geciktiricili prezervatif kullanıldığında, penisin içinde bulunduğu durum.
    1 ...
  10. 30.
  11. 31.
  12. etrafta sevdiğin kişilerin olmaması, kimseyi sevmeye değer bulmamak. buna ek olarak çevredekilerin iki yüzlü olup insanların kuyusunu kazması, bir de bu insanların utanmadan "biz seni çok seviyoruz sen bizi yanlış anlıyorsun." demeleridir.
    2 ...
  13. 32.
  14. bir çeşit bitkisel hayat sendromudur; ruhun bedende intiharıdır.
    1 ...
  15. 33.
  16. acı çekmiyor olmak anlamına gelmemektedir.
    0 ...
  17. 34.
  18. sevgilimin yada neyim olduğunu bilmediğim bir kişinin söylediğine göre, bende çok önceden olan yerleşen bir durummuş.

    bir şey hissettirememiş filan ona göre mazareti buydu tabi, ama bana göre hissetmesem eğer hissiz olurmuyum?

    hatta ona göre "seçilmişim" bunları yaşadığım için.

    bir nevi yanlış kararların cezasını çekmektir hatta kısacası boşlukta olmaktır.

    "seçilmiş" filan değilim, kendisi dengesiz olduğu için bana öyle anlam yüklüyor ve tersini yapmakta sakınca görmüyor.

    yani böyle "seçilmiş" olmayı kim isteyebilir?

    belki canımı yakarak seviyor, belki sevmiyor ama ben her şekilde yolun başına tekrardan dönüyorum.

    hatta tekrardan aynı şeyleri yaşıyorum kendi kör vicdanım yüzünden.

    gözüme her şey sıradan gelmeye başlıyor.

    aşk ve sevgi cümleleri duyduğunda her seferinde kemik bekleyen kuçular gibi sevinçten titriyorsun.

    ama her seferinde biraz daha insanlığını kaybediyorsun ve farkındalık kazanıyorsun hatta mantıkla zehirliyorsun kendini.

    aslında beni kurtarmadı ve olduğum yerde bıraktı.

    istese kalbimi heyecandan yerinden çıkartabilirdi ama yapmadı.

    niyesini bile soramadım.

    niye hükmedemediğin kişiden korkuyorsun ve kaçıyorsun?

    niye hükmettikten sonra her şeyinden faydalanmıyorsun?

    niye sadece uzaktan tanrıçasın?

    niye sadece uzaktan patronluk taslıyorsun?

    neden sadece zayıflara hükmedebiliyorsun?

    hissizlik yanında bir sürü sorgu getirir ama cevaplarını ne karşı taraf verebilecek cesarettedir, nede kimse düzeltme ihtiyacı hisseder.
    3 ...
  19. 35.
  20. insanın ruhu da kendi gibi canlıdır.

    nasıl bedene fazla acı verirseniz ölürse, hislerde böyledir. fazla acıdan hissizlesirsiniz.

    bu hem iyidir hem kötü. Kötü olan kısım tahmin edileceği üzre kalpten mutlu olamamaktir. Iyi yanı ise, hissiz olacağınız için hayatta bi çok şeyi yapabilirsiniz ve kaybedecek biseyiniz olmaz..
    2 ...
  21. 36.
  22. kalbinin sesini artık duyamamaktır. hatta bir kalbin olduğunu unutmak, kendini boşlukta hissetmektir. kafanın içinde beynini kemiren düşüncelerle baş başa kalmak, bu düşüncelerin seni yiyip bitirmesine göz yummaktır. elinden artık bir şey gelmemesidir. pişmanlıklar denizinde boğulmak fakat artık umursamamaktır.
    4 ...
  23. 37.
  24. asosyallik ve uyumakla desteklediğim, etrafındaki olaylara -ne kadar süper hiper sevindirici/üzücü olsa bile- tepkisiz kalma, sürekli olarak boşlukta hissetme ve yine sürekli olarak o anki hislerini bilmeme durumu.
    2 ...
  25. 38.
  26. Aynı heyecanı, üzüntüyü, duygu durumunu bir kaç defa yaşama sonrası oluşan psikoloji hasaridir.
    1 ...
  27. 39.
  28. Uyuşturucu etkisinde olmak gibidir. Tek farkı hiçbir keyifin alınmamasıdır.
    3 ...
  29. 40.
  30. ağır bir duygusal darbe sonucu sosyal çevreye olan güveni kaybetmek.
    1 ...
  31. 41.
  32. zamanında fazlasıyla hissetmekten mütevellit başa gelendir. her şeyin fazlası zarar tabi.
    2 ...
  33. 42.
  34. Bela gibi bir şey diye düşünülebilir.
    0 ...
  35. 43.
  36. 44.
  37. Günlerce hiç bişey hissetmezsin. Heyecanlanmazsın mutlu bile olamazsın. Canın bile sıkılmaz.
    0 ...
  38. 45.
  39. 46.
  40. hissis olduğunu farkedemeyecek kadar hissizleşmek.
    3 ...
  41. 47.
  42. her şeyin normalleşmesi hastalığı. şaşırmamak, üzülmemek, kızmamak, sevmemek, özlememek, gülüşlerin veya gözyaşının yüze çizim olması tipik belirtileridir. ha bir de vazgeçmek, kaybettiğini dahi fark edememek.
    1 ...
  43. 48.
  44. Bende bu aralar hakim olan. Hislerimi doğru yer, doğru zaman, doğru kişi üçlemesi için saklıyorum sanırım. Çok israf etmişim onu anladım.
    0 ...
  45. 49.
© 2025 uludağ sözlük