çok ciddi hastalıklara yol açılabilecek eylemdir, tehlikelidir. özellikle şeker hastaları, tansiyon hastaları daha fazla dikkat etmelidir.
mutlaka konuşması lazımdır birileriyle yok olmuyorsa sanal yolda * içini dökmelidir...
dışarıdan güçlü gözüken kişidir. oldukça asil de durur aynı zamanda. ( hissettiklerini içine attığını zannedip dikkat çekmek isteyenlerden bahsetmiyorum. ) dışarıdan durduğu kadar güçlü olabilir bu kişi. ancak her şeyi içine atmak mümkün olmamakla birlikte elbette bir patlamışlığı vardır. düşündüklerini anlatacak insanlar bulamamıştır ya da düşündüğü insanı... düşünmekten ne hissedeceğini bilemeyebilir, karışıktır kafası. hatta belki de bilmediği bir şeyi içine attığından garip hissediyordur. öyle dedikleri gibi de içkiye bağlanma zorunluluğu da yoktur, ya da ciddi bir hastalığa yakalanması sonuç değildir illa. hissettiklerini acıya dönüştürmediği sürece insanın içi, hissettiklerini atabileceği en güzel yerdir. belki de hissettiklerini duyması gereken tek kişi kendisidir. bir parça kırılmışlık da olabilir, zaten kırılmayı bir kez attıysa içine artık hep hisseder durur içindekini...
yanlış yolda ilerleyen zamanla pişmanlıkla anacağı olaylar silsilesinin baş mimarı.
keşke hissettiklerini karşı tarafada hissettirse de güzel bir ilşkinin mimarı olsa denilecek kişi.*****
hissettiklerini dışarıyla paylaşmayan adamdır çünkü, ne zaman paylaşsa karşılığında artniyetli kişiler tarafından sömürülmüştür, dedikodusu yapılmıştır ve üstüne üstlük çare olmamış bir boka değmemiştir bunlar, o da bu yolu seçer. ancak patlama anı gelince hepsini biranda kusar. ama bunun suçlusu o değil onu bu hale getiren "insan çocukları"dır. "senin anlattıklarına inanmıyorum" diyenler özgürdürler, illa referans ver diyenler varsa referans olarak size "h.s.y.a." ı sunuyorum.
ince hastalığa yakalanma riski olan kişidir. ayrıca etrafına neşe saçar. hissettiklerini söylemenin yerini, zamanını ayarlama konusunda kararsızdır.zor bir durum.yazık la kimin çocuğuysa
hayatında hiç kimseye güvenemeyen kişidir aslında. güvenip, konuşup pişman olmak yerine içine atmayı tercih eder. hayal kırıklıkları ile döşeli bir yoldan geçmiştir.
belirli bir zaman sonra güvenip anlatacak kişi bulsa bile üşenir anlatmaya. bir çaresi olmadığını düşünmektedir. anlatmak yerine yaşamayı tercih edendir.
kaybetmeye, depresyona, sosyofobiye ve belki de panik atağa kapılarını açan insandır. ne kadar geç açılmaya başlarsa, kabak çiçeği gibi açılma anı patlama şiddeti o kadar fazla olacaktır. zira çok sessiz insanların makineli tüfeklere dönüştüğü anları gördüm, acı işte, atsana tek tek.