Son yarım saattir düşünüp durduğum, çeşitli sorgulardan geçirdiğim yoğun duygu durumu. Duygu durumu demek çok da doğru değil aslında. Duygusunu yaşadığımız her durumu hissediyoruz ama hissettiğimiz her şeyin duygu dediğimiz manada bir karşılığı yok. Duygular artık bilimsel olarak bile hormonlarla ilişkilendirilirken, sürekli bahsettiğiniz boşluk hissinin tanımı yok. içimde garip hisler var, huzursuzluk değil mutluluk ya da mutsuzluk değil sadece garip. Melankolik asla değil, sadece tanımsız. Boşluk da değil, sadece başka..
hislerimin güçlü olduğunu biliyorum ve çoğu zaman görüyorum da bunu. kendimi hislerimle yönlendirebilirim çünkü yanıldıkları pek nadir denk gelir. özellikle de birine büyük hisler hissediyorsam ve onunla özel bir bağ oluştuysa bu hisler sonucunda o insana dair çoğu seyi hissederim. düşünceleri, ruh halini, bir olumsuzluk haliyle karşılaşıp karşılaşmayacağını hissedebilirim. bu denli derin hislere sahip olmak içinde bir uzaya sahip olmak gibi bir his.
canlı varlığının, insan varlığının bir nevi anahtarı, çilingiri görevinde olan durumudur. hissedebilmenin şükür edildiğine farkına varıldığı an, hayatta ki size sunulan birçok şeyin kıymeti daha iyi anlaşılıyor. yaratanın, yaşama dair, insana dair, canlıya dair, doğaya dair bahşettiği şeylerin farkına varınca, eften püften şeylere daha az üzülüyor insan. hissetmek, hissedebilmek de bunların en baş sebeplerinden biri.