şimdi pek fazla örneği kalmamakla birlikte, bir zamanlar çok sık rastlanan, otoritem sarsılmasın, benimle yüzgöz olmasın, benden korksun, çekinsin gibi kaygı ve endişelerle çocuğuna her daim mesafeli, soğuk, patronuymuş gibi davranan, gece uyurken sinsi gibi gelip öpüp okşayan, "canım, canım" diyen baba tipi.
yaslandiginda pisman olacak olan babadir. neden bu kadar soguk ve mesefeli davrandigini neler hissettigini hic beklemediginiz bir anda siz sormadan kendiliginden anlatacak babadir. dunyanin en guzel babasidir.
hislerini kolaylıkla açığa vuramayan oğlun, hislerini kolaylıkla açığa vuramayan babasıdır.
hayatın zorlu koşulları hissettirmemeyi başaramamıştır babada, sadece ve sadece hislerini göstermemeyi başarabilmiştir onca senede.
oğuldur, koca adam olmuştur, kazık kadardır hatta, Dante'ye küfredeceği yaşa gelmiştir belki de; ama içinden öyle bir ister ki babasının şefkatli bakışını kendi üzerinde hissetmeyi, doğru yolun ne olduğunu söylemesini, ne yapması gerektiğini, omzuna şöyle bir dokunmasını, belki de sadece oğlum demesini...
ister ama yapamaz, söyleyemez. zira o da, tıpkı babası gibi hissetmemeyi başaramamıştır bir türlü zorlu hayat koşullarında. sadece ve sadece hislerini göstermemeyi başarabilmiştir.
o da başarıysa...
delikanlılıktan ve sevgisizlikten değil üstelik; hayat denen kısacık zaman, hislerini göstermeyi bir zaaf olarak, bir zayıflık belirtisi olarak öğretmiştir ona.
Toplumun ona yüklediği misyon sonucunda, bu şekilde davranması gerektiğini düşündüğü için, örnek baba modelini taklit etmesidir. Zira her baba aynı insan olcak diye bir kural yoktur.