kütahya'lıdır kendisi. elif dedim, ah istanbul sen bir han mısın, ferace, havada turna sesi, kütahyanın pınarları ve pek çok türkünün ozanıdır. öyle bir tavrı vardır ki insanı sürükler gider ancak ne yazık ki kendi sesinden KALiTEli kayıtlarna ulaşmak pek mümkün değil galiba zira çok fazla aramış olmasam da helan bulabilmiş değilim geneli amatör ses kayıtları.
kalan müzik
tarafından yayınlanan arşiv serisinde orijinal kayıtlarından derlenilerek oluşturulan bir albümü bulunabilir. iç ege türkülerini otantik yapısıyla dinlemek isteyenlerin mutlaka kendisinin yorumuna başvurması gerekir. derlediği türkülerden en bir güzeli için (bkz: ben kendimi gülün dibinde buldum)
yaşarken oğlunun ısrarına rağmen albüm çıkarmamış, rivayet odur ki, trt de katıldığı bir programda ana avrat düz gidip, ''kütahya dan başka memleket yok ulan'' gibi kafası güzel söylemlerde bulunmuş, kimilerine kütahya denince porselenden önce akla gelen ilk şeydir.
Kütahya merkezde, vazonun hemen yanında bir heykeli vardır. Ama ne yazıkki çoğu yeni nesil kütahyalı o heykelin kim olduğunu bilmez, onlar için elinde saz, kasketli emmidir o. Bilmez ama onun derlediği türkülerden; kütahyanın pınarlarını, elif dedimi, feracemin ucu sırmayı veya a istanbulu veya ben kendimi gülün dibinde buldumu duysa burnunun direği sızlar, gurbetteyse aklına memleketi gelir. Olsun varsın gençler bilmesin, bir sivas için aşık veysel neyse, bir kırşehir için neşet ertaş neyse, kütahya için de hisarlı ahmet o dur. biz bilen kütahyalılar için.