6 ağustos 1945 yılında amerika'dan atom bomba yiyerek ikinci dünya savasi'nin bitmesine sebep olan iki japon şehrinden birisidir. diğer şehir olan Nagasakiye ise 9 ağustos 1945 günü atom bombası atılmıştır.
KıZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benim
Kapıları birer birer
Gözünüze görünemem
Göze görünmez ölüler
Hiroşima da öleli
Oluyor bir on yıl kadar
Yedi yaşında bir kızım
büyümez ölü çocuklar
Saçlarım tutuştu önce
Gözlerim yandı kavruldu
Bir avuç kül oluverdim
Külüm havaya savruldu
Benim sizden kendim için
Hiç bir istediğim yok
Şeker bile yiyemez ki
Kağıt gibi yanan çocuk
Çalıyorum kapınızı
Teyze,amca bir imza ver
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler
yıl 1945
tam 250 000
topyekün
tam 250 000 kişi
topyekün imha...
kongrenin kararı
kongrenin kararı
paul tibbets pilottu
paul tibbets pilottu
enola gay uçak adı
enola gay uçak adı
şişman adam'dı biri
diğeri küçük çocuk'tu.
bombaların adı buydu
bombaların adı buydu
yıl 1945
tam 250 000
topyekün
tam 250 000 kişi
topyekün imha...
6 ağustos 1945te amerika tarafından bombalanan şehir. bombanın atılmasıyla birlikte 40000 metreye kadar çıkmıştır gaz bulutları.bugün hala patlamanın yarattığı psikolojik ve biyolojik etkiyi taşımaktadır halkı.yüz binlerce kişi ölmüştür ve 70000 kişinin kimliği belirlenememiştir patlamalardan sonra.1 yıl boyunca her gün ölen kişi sayısı artmıştır.hiroshima bu krizi de atlattı ve çok hızlı gelişti aynı almanya gibi.sanayii ve ticaretin yanında turizm de önemli potansiyeli oldu bu şehrin.ölenlerin anısına sıfır noktası denen bir anıt vardır ve anıtın üzerinde de yazı.elimde resmi var,anlasam japoncadan çevirip ne yazdığını söylerdim ;ama bu sıfır noktasına atılan bomba 2.dünya savaşını sona erdiren şeydi onu bilirim.iyi mi oldu o kadar insanın ölmesi kötümü bilmem;ama keşke imparatorun sözü yanlış anlaşılmasaydı.
tarihin en acımasız olaylarından biri gerçekleşmiştir. amerika'nın attığı atom bombası, japonya'nın tam kalbine isabet etmiştir ve yüzbinlerce insan hayatını kaybetmiştir. halen atom bombasından dolayı açığa çıkan radrasyon, insanlar üzerindeki etkisini göstermektedir. sakat doğan ve yaşayan bedenlerin, amerika'ya karşı ne kadar büyük bir kin güttüğü de aşikardır.
Hiroşima'da hayatta kalan bir görgü tanığının mektubu:
6 Ağustos 1945 sabahı saat 8'e doğru kalkmıştım. Bir önceki akşam, uyarı alarmı iki kez çalmıştı.
...Birdenbire başıma bir darbe aldım ve gözlerimin önünde her yer kapkaranlık oldu. Bir çığlık attım ve kollarımı kaldırdım. Karanlığın içinden, yalnızca bir fırtınanın uğultusunu duyabiliyordum.
...Sonra, görüntü pek berrak olmasa da, çevrem yeniden aydınlandı ve Mahşer yerindeymişim izlenimine kapıldım. Kalın toz bulutlarının ardında önce bir mavilik belirdi, sonra onu başkaları izledi.
...Yüzleri tamamen parçalanmış bir sürü insan gördüm, ırmak boyu böyle insanlarla doluydu ve gölgeleri suya vuruyordu. Yüzleri öyle korkunç bir şekilde şişmişti ki, erkeklerle kadınlar birbirlerinden güçlükle ayırt ediliyordu. Gözlerinin
yerinde birer çukur kalmıştı, dudakları cayır cayır yanıyordu.
Kapıları çalan benim
Kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
Göze görünmez ölüler.
Hiroşima da öleli
Oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
Büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
Gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
Külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
Hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
Kâğıt gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
Teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
Şeker de yiyebilsinler.
Nazım Hikmet Ran
1956
hiroşimada kavrulan insanların arasında duman olmuş çocuklar için yazılmış bir nazım şiiri.