''sen kurbanlarından korkan kanlı zalim bıçak'' hastalığını yaşayan bir bireyden sevgilerle ne kadar orjinal bir söz olduğunun belirtilmesi gerekilen übersonik zakkum şarkısı.
toplumda hastalık hastası olarak anılan doktorların tedavi olarak vitamin yazıp yolladıkları ya da daha mantıklı olarak bir psiyatrist tavsiye ettikleri hasta grubudur.
ayrıca zakkumun 1-2-3-4-5-6- 7.. falan diye sayarak girdiği güzel bir şarkısıdır *
zehr-i zakkum albümünün 4. şarkısı. sözler de klipte rahatsız bir şekilde insanı içinden bir yerlerden yakalıyor.
hiç klip olmasa bile, gözler kapalı dinlendiğinde anılardan bir klip yaratılabiliyor bu şarkıya. zakkumun yapıp yapabileceği en iyi şey galiba.
fazla söze gerek bırakmamış, yıllar sonra kendini tekrar dinlettiren bir zehr-i zakkumdur.. öyle bir zehirdir ki bu hep kendini aynı şekilde hiç değiştirmeden hatırlatmakta ve maalesef buna rağmen her seferinde zehirlemektedir..
ulan hayatımızdaki zehirlerini zerk etmek için en zayıf anımızı bekleyen sevdiceklerimiz değişiyor ama zehirleri hep aynı hep tanıdık.
here we go!
1,2,3,4,5...
devamında gelen ses, komadaki bir hastanın, kalp atışları durduğunda, monitöründen gelen sese benzer...
akabinde ise piyano tuşlarından gelen o... o bi çeşit ölüm rapsodisi gibi ses...
"bazen hiç başlamaması bi gün bitmesinden iyidir...
senden hiç vazgeçmediler mi ?
seni hiç terketmediler mi" dediği an sen de kendinden vazgeçersin ve sen bile kendini terkedersin...
94, 95, 96...
say say doymazsın yukardakinin sana sayıyla mı verdiğini düşündüğün şeyleri...sana kıyak geçip fazladan verdiğini anlarsın...
"teşekkürler tanrım, beni seviyorsun biliyorum, daha da güçlü olayım diye yapıyorsun bunları..."
ama yine de "keşke hayat bu kadar etobur olmasaydı"...