hipertansiyona bağlı panik atak ve ölüm deneyimi

entry3 galeri0
    1.
  1. taşikardiye bağlı hipertansiyon beraberinde başka hastalıkları da tetikleyebilir, ben damarlardaki aşınmaya, esneklik kaybına bağlı olarak hipertansiyon hastası olduğumu acil servisinde panik atak teşhisiyle yatarken fark etmiş, dördüncü acilden sonra kardiyolojiye randevu alıp karşımdaki uzman hekim hanımefendi test sonuçlarımı, suratıma hayretle bakarak okurken öğrenmiştim.

    hayatımda ilk ve son kez yaşadığım panik ataktı bu.

    otobüsün geçmediği bir güzergahta km lerce yürüdükten sonra uzunca bir tepeyi tırmanırken nefes nefese kalmıştım, ikindi vaktiydi, asla unutamadım o anın bana yaşattığı vahim dehşeti, kalbim esneyip kasılırken göğsümden fırlayıp gidecek gibiydi, aniden yoruldum ve kendimi en yakın otobüs durağının bankına atıvermiştim, o da ne, bank benimle beraber bebek beşiği misali sağa sola, ileri geri sallanıyordu, bir tür sanrı gördüğümü zannettim! hayal görüyor olmalıydım! belki de rüyada olmalıydım! amma velakin bu gerçek olamazdı! o an ölmeyi istemiyordum çünkü! işte bu korkudan sonra tansiyonum öyle bir fırladı ki, damarları besleyen kan akışı inanılmaz raddede yavaşladı vücudumda...

    hani matrix filminde neo kırmızı hapı aldıktan sonra aynaya kolunu uzattığı esnada, aynanın kendisini hiçliğin ortasına doğru bir yere çektiğini kerte kerte hissediyordu ya, herhangi bir kazada kolunu, bacağını kaybeden bir kurbanın çektiği acı ve korkunun da ötesindeydi benim deneyimim, kafası kopalı birkaç saniye olmuş bir faninin son bir dakikasına sığdırabileceği, bilim insanlarının süperbilinç fenomeniyle açıkladığı, beynin bütün dokularının maksimum performansla çalışmasını tetikleyen çok özel bir hadise yaşamıştım. tarifi imkansız bir tecrübe.

    neyse biz kaldığımız devam edelim, akabinde, kollarım bir saniye içinde zangır zangır titremeye, karıncalanıp uyuşmaya başlamıştı, ayağa kalktım, nefes bile alamayacak, adım dahi atamayacak ölçüde yorgun hissediyordum kendimi, aslında bu uçaktan veya uzay mekiğinden düşen bir insanın vücudunda üretilen maksimum adrenalin miktarına eş bir yorgunluktu. öyle ki, kendimi art arda üç gün sadece su içip hiç yemek yemeden elli kiloluk binlerce kayayı hiç dinlenmeden iki nokta arasında taşımış gibi hissediyordum. yani uyumak ve kendimi yere bırakmak istedim, sonra o karıncalanma, titreme reaksiyonu tüm bedenime yayıldı, tökezleyip yolun ortasına düştüm. eskaza bir sürücü beni aldı ve en yakın acile bıraktı. elbette sikindirik özel acili olduğu için tansiyon ölçümüyle yetindiler. ve hiçbir teste tabi tutulmaksızın bu durum geçince basit panik atak teşhisiyle eve yollandım.

    fakat ilk paragraflarda sıraladığım ve bir yere oturduğum sırada ortaya çıkan belirtiler şiddetlenerek devam etti sonraki günlerde, ve devamını biliyorsunuz işte.
    0 ...
  2. 2.
  3. tansiyonum panik atak esnasında 180-200 e kadar çıkmış olmalıydı, normal panik atak hastalarının bu değere ulaşması hemen hemen imkansız! bir sonraki durağınız sadece morg olabilir çünkü! neyse ki, ben bir tık akıllı davrandım, aynı hafta içinde hem tomografi, hem de mr a girmiştim, her ikisinde de temiz çıktım. en azından önceki tomografi ve mr sonuçlarımla mukayese edildiğinde herhangi bir fark tespit edilemedi.

    velhasılı kelam, vücudum stres anında kana önce kortizolu bastı, stresi engellemek için, bu peşinde yalnızca bir kilo lsd içtiğinizde tüketilebilecek kadar çok adrenalin ve adrenalini beyin, kas dokusuna pompaladı, sakatlanma derecesindeki geçici yorgunluğum, titremelerim, baygınlık hissim bu sebepleydi. ve vücudum, bu yorgunluğumu ortadan kaldırmak için endorfin salgılayarak beni sakinleşitirip bütün yakınmalarımı sona erdirmişti.
    0 ...
  4. 3.
  5. 0 ...
© 2025 uludağ sözlük