piyasada underground' dan başka kimse kalmamıştır. herkes yozlaştı artık. hiphop para için yapılmaz. 90'lı senelerin ortalarından sonra rap bitti. underground, underrated adamları dinlenin.
zencilerin ikinci dünya savaşından sonra, amerikada verdikleri siyasi mücadelenin yanı sıra, zenci anne babalar, çocukları bu siyasi ortamlardan etkilenmesin, bulaşmasınlar diye çocuklarını diskolara yönlendirdiler.
bu sayede zenciler kendi diskolarını, kendi şarkılarını, kendi ritimlerini oluşturdular. rap müziğin temelleri ve rap djliği kavramı ortaya çıktı.
(bkz: grandmaster flash)
diskolarda kendi kültürlerine ait danslar ile modern dansı birleştirdiler ve bu sayede breake dans çıktı.
diskoların duvarlarını kendilerine has boyadılar ve graffiti dediğimiz olay ortaya çıktı.
aynı bizim düğünlerdeki gibi, birisi kapıdan girdiğinden "oo ahmet bey hoşgeldiniz" stili, djler kendilerini dinlemeye gelen insanları, kendi ritimlerine uygun karşıladılar ve rap müzik dediğimiz kavram ortaya çıktı. herneyse amerikada hiphop birazcık daha gelişti.
almanların ne kadar milliyetçi bir ırk olduklarını bilmeyen yoktur. türkler almanyaya gurbete gittikleri zaman, almanlar tarından dışlandılar ve göze batmayan yerlerde takılmaya başladılar. aynı dertten almanyadaki amerikan askerleride muzdaripti ve türkler ile amerikan askerleri aynı diskolarda takılmalarıyla beraber, hiphop akımı türkiye'yede sıçradı ve bir şekilde gelişti.
artık türkler, amerikalılardan sonra hiphop kültürünü daha fazla seven ve benimseyen topluluk oldu.
daha çok bir akım olan güney afrika dan gelen siyahi vatandaşların oluşturduğu; bilinenin aksine amerikan kültürü değil, amerikan düzenine başkaldırma amaçlı doğuşu olan kültürdür.
ayrıca çok çeşitlidir, klasik müzik tabanından rock müziğe kadar uzanan yelpazesi ile altyapıları edinilir; genelde sample kullanılarak müzikler oluşturulur, bir müzikten çok ritmik anlatım aracı olur.
80'lerin sonunda çıktığı sanılan, lakin 70'lerde de varolan kültür. öncüsü yoktur. döneminde daha çok "spoken word" adıyla soul ve funk müzikle harmanlanmış şekilde parçalar yapılırdı. watts prophets ve the last poets verilebilecek en iyi örneklerdir.
şimdi hiphop adıyla yapılan birçok işi kaale bile almamak gerekir. yapılan işlerin ticari kaygıyla yapılması zaten ruhunun olmayışının göstergesidir.
bir aralar bol pantolon ve zincirin adıydı. rahatlığın ve genişliğin sembolü hiphop hep kasıntı gençler tarafından tercih edildi. yerini şimdi, tuhaf saç stilleri ve dar paça pantolonlar aldı...
(bkz: emo)
1970 lerin ortasında dj kool herc öncülüğünde ortaya çıkmış yaşam biçimi ve müzik türü. oluşumunda jazz, rock, blues gibi müzik türleri kullanılmıştır. daha çok zencilerde görülen hip hop yaşam tarzının temel amacı rahat olmaktır. hip hop müziğin zencilerde gelişmesinin en büyük nedeni ise isyan duygusudur. isyanın nedeni ise toplumsal baskılardır. en belirgin özelliği ise melodiden çok anlatılanlar önemlidir. melodi daha çok dans için gerekir *
1970' li yılların başında şehirli afro-amerikalılar, jamaikalılar ve new york' un bronx semtinde yaşayan latin kokenliler arasında bir karşıt kultur hareketi olarak baslamıstır. hip hop kulturu, mc (rap yapmak), dj' lik, grafiti ve break danstan olusan dort ana unsura sahiptir. daha sonra hip hop olarak olarak bilinen hareket, 70' lerin basında Dj Kool Herc un bu kulturu "hip hop" terimiyle tanımlamasıyla ve bir yarısmada Dj Afrika Bambaataa ile sözsel olarak, ritmik atısmasıyla artık yeni bir renk dogmustur. bilinen ilk kayıtlar ise: Fatback Band' in King Tim 3 ve Sugarhill Gang' den rapper's delight' dır.
turkce karsiligi sokak kulturu olan akimdir. new york un kenar mahallelerinde yasayan afro-amerikalilar tarafindan baslatilmis olsada, diger etnik azinliklarin gene bu kenar mahallelerde, yogun bir sekilde, bu kulture olan cografik yakinliklari ile akimin afro-amerikalilarin tekelinden cikmasina taniklik edinilmistir.
efendim bu hip hop sadece amerika'da boy gostermemektedir. zamanla etnik yelpazesi genis, kenar mahallesi, yoksul banliyosu bol olan tum uluslar, metropoller bu kulture sahne olmus, olmaktadirlar. bu kultur muziktir, danstir, graffitidir, giyim-kusamdir, esrardir, ataerkildir, vesairedir. her kultur gibi surekli bir yeni olusum icindedir, statik degildir, belli sinirlari yoktur. fakat tartismasiz tek ozelligi yoksuluna, gocmenine yeterli sosyal olanaklarini, egitim sartlarini saglamamis/saglamayan uluslarin bunyesinde var olmasidir. yani protesttir.
tum bunlara ek olarak "etnik azinlik" dedigimiz bir maske ile ortalarda dolasmaktadir. nedeni ise bu kulture sahne olan uluslarin eski somurgeci uluslar olmasidir. fakat bugun gercek farklidir, hip hop basit bir irkci sosyal duzen protesti degildir. boyutlar sosyo-kulturele, sosyo-ekonomige vurmaktadirlar. oyle ki, bahsettigimiz uluslarin metropollerinden birisinin gobeginde yasayan zengin bir zenci keman calmakta iken, bir kenar mahalle beyazi kafiyeli satirlarini ikibirlik bir ritim esliginde dokturmektedir.
sonuc itibari ile mottosu "en buyuk irkcilik yoksulluktur" olabilecek bir akimdir. fakat bir tezati da mevcuttur. bu akima mensup elemanlarin nihai amaci, kendi haklarini yedikleri icin nefret ettikleri siskolarla, birgun ayni sehrin gobeginde paraya birlikte bok demektir.
türkiyeye son 5-6 yıl önce giren ve ne tür müzik dinleyeceğini bilemeyen ve/veya karar veremeyen hip hoppun gelmesiyle bir anda o boşluktaki insanların gözdesi olan bir müzik türü gibi bir şey.
