saygı göstermek ve kutsallık ile tapma arasındaki ince çizgiyi anlamıyacak kadar kafası basmaz bunların efendim. sürekli espri yaptıklarını sanarlar ve hinduları aşağılarlar. bir de bunu budizm ile bağdaştıranlar* var ki konuşmaya değmez.
gerçek şu ki hinduizm'de ineğe tapılmaz ya da sanıldığı kadar kutsal görülmez. hinduizm'de et yemenin yasak olması, hinduizm'deki birçok hikayede ineğin geçmesi*, hint kültüründe ineğin yerinin farklı olması gibi onlarca etmen ineğe saygı gösterilmesi, kesilmemesi ve de toplumla birlikte yaşayabilmesini sağlar.
ancak en önemli nedeni kültürden kaynaklanmaktadır şüphesiz. şuan ülkemizde nasıl köpekler serbestçe dolaşabiliyor -gerçi yeni şeylerle değişebilir bu- ve yenilmiyorsa aynı şekilde ineklerde hintlerin içinde yaşarlar. şimdi biz köpeğe tapıyor ya da saygı duyuyor muyuz ? tabii ki hayır.
kısacası bu koşullar altında hindulara "tapıyorlar yae" denilemez.
kutsal görmekle tapmak arasındaki farkı bilmeyenler olduğu gibi kutsal buldukları hayvanı "ineği" türkiye'deki köpeklerle örneklendirmeye çalışanları da vardır.
Hint mitolojisinde, inek, çok farklı şekillerde konu edilmiştir. Tanrının bedenlendiğine inanılan Krişna bir taraftan Govinda, yani inek çobanı, diğer taraftan Gopala, kısacası ineklerin koruyucusu olarak betimlenir. Onun eşi Radha ise Gopi, yani çoban kız ve ayrıca Tanrı Şivanın binek hayvanı boğa Nandidir. işte bu sebepten ötürü inek kutsal bilinmektedir.
Nandi ise tanrı Şiva'nın üzerine bindiği Şiva'nın bekçiliğini yapan boğa bedeninde bir tanrıdır. Ayrıca Nandi'nin Tanrı şiva'nın ordusunun başı olduğuna da inanılır. Bu sebepten yalnızca Nandi'ye sunulmuş sunaklar ve tapınaklar da bulunur.
ne kadar cehalet içinde olanlar türkiye'de köpeğe bakış açısıyla konuyu anlamaya çalışsalar da hakikat budur efendiler.