Bu kadar iki yüzlülük olmaz, kurban bayramına gelince modern oluyorlar hindi kesince modern oluyorlar ama onların gözünde koyun kesince katliam oluyor. E hindi hayvan değil mi? O da katliam. Koyun kuzu bahane islamofobi şahane.
mantaliteyi anlayamamaktan ileri gelen cahiliyettir.
--spoiler--
Benim burada vurgulamak istediğim noktalardan bir tanesi kendini dindar sıfatına koyan kişinin tanrı karşısına menfaatiyle çıkıyor olması. Bu durum kendi ateist kişiliğimi bile rahatsız ediyor doğrusu. Çünkü bir kişi kendi huzuru için başka canlıların canına kıyıyorsa, ellerini kana buluyorsa bu durumda bayağı bir hata var demektir. Bana kalırsa şayet ki bir Allah var ise ona yaranmak için cana kıymak yerine cana can katmak daha doğru olur diye düşünüyorum.
Ben vejeteryan değilim. Olmayı da düşünmüyorum. Şahsen et yemeği çok severim. Yani bazı kişiler Kurban Bayramı'nın içeriğine karşı olduğunu gösterip hayvan kesimine karşı olduğumu düşünmesinler. insan türü, biyolojik yapısı bakımından et yemeye müsait bir canlıdır. Eğer bir canlı et yiyebilecekse, o canlı et yiyebilmelidir. Bazı aşırı derece bitkiye bağlı olan vejeteryanlar ete kesinlikle ve kesinlikle karşı olduklarını ve hiç bir şekilde etin insan bünyesine kattığı yararları görmezden geldiklerini görüyorum. Bu durum şahsen hatalıdır. Çünkü objektif baktığımızda kendilerinin de bitkileri öldürdüklerini görüyoruz. Çünkü hayvanlardan çok bitkiye ihtiyacı var bu Dünya'nın. Zaten yüzyılımızın en büyük dertlerinden birisi olan küresel ısınmayı biliyorsunuz zaten. Gereksiz bir empati kurup da "kendinizi hayvanlar yerine koyun, kendinizin kesildiğini düşünün" diyen bir vejeteryana "kendi vücuduna baltaların vurulduğunu, kabuk olarak görülen derinin bıçakla soyulduğunu ve kök olarak görülen bacakların koparıldığını düşün" derim. Yani burada söylemim yanlış anlaşılmasın. Vejeteryanlarla ilgili bir sorunum yok. Sadece bir argümanın en uç tarafından yaklaşmanın ve aşırı taraftarlığını yapmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Eğer ki kendi biyolojinize, beslenmenize, yaşam şeklinize duygusal yaklaşırsanız aç kalıp ölebilirsiniz. Hayvanları öldürme! Canları acıyor, bitkileri kesme! Onlar bizim akciğerlerimiz. iyi güzel de biz ne yiyeceğiz o zaman? Umarım anlaşılmışımdır.
Şimdi gelelim hindi mevzusuna... Yılbaşında hindi kesmek katliam mıdır? Bence değildir, çünkü olaya katliam gözüyle bakmıyorum. Asıl amacının beslenmek olduğu görülüyorsa bu katliam değil, toplu besin birikimidir. Ayrıca bu olayın arkasında herhangi bir menfaat ve çıkar göremiyorum. Çok zorlasam da göremem zaten. Kimse göremez. Hangi akıllı insan Noel Baba'ya yaranmak için Noel sevapları toplamak için hindi kesmiş? Hiç kimse... O zaman hindi kesip yemekte hiç bir sorun yoktur.
Sevgili vejeteryanlar, umarım bana kızmamışsınızdır. Darılmaca olmasın. Dilim sivri ne yapayım...
Şimdi buharıyla pişmiş kekikli biftek olacaktı, yanında da nar gibi kızarmış soslu kuş başı doğranmış tavuk olacaktı. Oy oy oy... Neyse... Hepinize mutlu yıllar!
Mesele bir canlının başka bir canlının hayatını devam ettirmek üzere tanrı tarafından gönderildiği noktasında yükselen itirazlara gelip bağlanıyor.
Her canlıyı eşit gören ve esit derecede yasama hakkı olduğunu savunanlar için et yemek de kurban kesmek de kabul edilebilir degil.
Hayvanları üstün canlı insan için var kabul edenler de şöyle bir kaburga dolması olsa da yesek diyor.
Büyük şehirlerde nüfusun beslenme ihtiyacını için, güneş ışığı bile olmayan üretim ortamlarında, seri üretilen kümes hayvanlarını market raflarindan almakla, kurban eti yemek temelde aynı şey değil.
hayatta kalmaya çalışan insanlar beslenmek zorunda olduğu icin yemek yemeli protein almalı.
allahın iltifatına mazhar olmak için kurban verme düşüncesi ve onun niteliği de ilahiyatçılara göre tartışmalı.
canlı kurban etmek insan kurban edilen ilkel dönemle başlıyor. insan kurban etmekten canlı hayvan kurban etmeye evrilen bir süreç var.
Hasta ve yaşlı hayvanların kurban edilerek belli dönemlerde fakir halka allah rızası adına sunulması durumu arap coğrafyasında görülen bir durum.
Burada geçimini kervan ticareti ile sağlayan hayvan besleyen bir topluluğun olduğunu da görmek gerekiyor.
Bu anlamda gelir adaletini ve sosyal devleti sağlama adına islamiyet öncesi ve sonrası dönemde canlı hayvan sunma rituelini de tartışmaya açmak lazım.
Biz sana kevseri verdik öyleyse sen de rabbin icin namaz kıl kurban kes ifadesinde bolluk verilenler hayvancılıkla uğraşıyor.