şanlıurfa'nın ilçesi olan hilvan'ın kaymakamı olan coşkun doğan isimli şahsın, halka patates dağıtırken şov yapmasıdır. akıllara ''sizler yardım edilen yoksullar istiyorsunuz, biz ise yoksulluğun yok olmasını'' sözünü getirir.
gereksiz edit: yapılan yardımla hava atılacaksa bunu kaymakam/vali yapamaz. belediye başkanı da yapmamalı ama yapıyorsa da belediyenin kaynaklarıyla yapıyor. vali/kaymakam ise ankara'dan gelen talimat ve bütçe ile yapıyor.
tarım ülkesinde bu yapılan yardıma bakıp insanın "kıtlık mı oldu, kuraklık mı oldu, büyük bir savaş yıkım afet oldu da eken biçen insanlar öldü çalışacak üretecek insan mı kalmadı?" diye soru sorması lazım.
ülke olarak iflas ettiğimizin resmidir.
yok yani, Büyük Kıtlık ya da bir diğer ismiyle irlanda Patates Kıtlığı, irlanda'da da 1845 yılında başlayıp 1852 yılında son bulan kitlesel açlık, hastalık ve göç dönemini mi yaşıyoruz?
bu kıtlık irlandacada Gorta Mór (Büyük Açlık) ve Drochshaol (kötü yaşam) adlarıyla anılmaktadır.
Yaklaşık 1.000.000 kişinin ölümü, hastalanması ve de göç etmesiyle sonuçlanan büyük kıtlığa halkın temel gıda maddesi olan patateslere bulaşan phytophthora infestans mantarı sebep olmuştur.
1845'te ekilen patatesin %40'ını, sonraki yıl tamamını yok eden mantar yalnızca tarladaki değil ambarlardaki patatesleri de etkilemiştir.
Bunun sonunda halk yedi yıl boyunca açlık çekmiştir. Yedi yıllık kıtlık sona erdiğinde adanın nüfusu %20-25 oranında azalmıştı.
Kıtlık, irlanda tarihinde bir dönüm noktası olmuştur.
Adanın demografik, siyasi ve kültürel manzarası değişmiştir. öyle ki; irlandaca'nın kullanımı azalmış ve çoğunluk ingilizce konuşmaya başlamıştır.
böyle bir görüntüye bu ülkeyi soktular.
ve kimse bunun farkında değil.
Başbakan, Kızılcahamam toplantısında mealen, ‘Bu ülkede tüpgaz kuyrukları vardı, margarin, et kuyrukları vardı’ bunları bugünkü gençlere anlatın.. Bunların iyi bilinmesi lazım’ dedi..
konuyu hala akp cehape çerçevesinde imamoğlu yapsa yardım vali yapsa siyaset vs diye tartışan insanlar var.
bu insanların ya zeka seviyesi ya da etik değerlerinde sorun var.
ortaya çıkan görüntünün ne anlama geldiğini bile algılayacak yetileri yok.
Ben yapsam o yardımı ve biri "Allah razı olsun!" dese yüzüm kızarır, utanırım. insani bir refleks olarak alan da utanır tabiki. Bunu eleştiri ya da kötülemek için söylemiyorum. Verileni veren ensesi kalın ve verileni alan dilenci olursa onlar bu insani özelliği kaybetmiş demektir. Allah ne muhtaç etsin gösterişçi zengine, ne de bizi benzetsin böyle zenginin dengine. Amin!