hilton garden inn kütahya

entry1 galeri0
    1.
  1. Adamlar işi biliyor kardeşim dediğim ve şu anda odasında pineklediğim oteldir. Bir zamanlar reklamların birinde "farkı yaratan ayrıntılardır" diye bir laf vardı. Adamlar da bu ayrıntıların ne olduğunu biliyor ve uyguluyorlar. Ne onlar? Mesela banyosunda dandirikten minik şişelere konmuş bir şampuan yok. Neutrogena marka şampuanın yanında yine aynı markadan vücut şampuanı, saç kremi, duş jeli ve ağız gargarası var. Banyo aksamının musluklar falan gibi kısmını Artema'ya yaptırmışlar ki aferin artema'ya, güzel ürünler yapıyorlar. Uyduruk çakma çin mallarının yerine kendi ülkemizin ürettiği bu kaliteli ürünleri böyle bir otelde görmek güzel. Minicik el havlularının yanında klozet kapağının üstü için koruyucu naylon, kağıt mendil var. saç kurutma makinası hemen her otelde var artık ama sunum çok önemli. Adamlar minik bir kesenin içinde, onu da lavabonun altındaki şık ahşap raflara koymuşlar. Yatağın baş ucunda gece lambasının yanında bu bile fazla gelebilir diye düşünülerek kitap okuma lambası yerleştirilmiş. oda içi aydınlatması çok iyi. Yeterince aydınlık, bir gece kulübünün loş ışıklarını hiç andırmıyor! Gardrobun içine bütün otelcilerin korkulu rüyası olduğuna inandığım montelenmiş askılar yerine bağımsız ev işi elbise askıları kullanılmış. istiyorsan çal ama ben takmam havasındalar yani. Odanın içinde ikram olarak bir sürü hazır kahve ve sallama çay eklemişler. Elbette bunları hazırlamanız için bir de kettle var. Ama bunlara ilaveten bir litrede su koyup sizi suyu dışarıdan almak zorunda bırakmasalarmış daha da iyi olacakmış. Benim yoğun seyahatlerimde oldukça rahatsız olduğum oda içi priz bulamama sorunu burada mümkün değil. Uygun yerlere bol miktarda priz yerleştirmişler ki laptop'u da takıyorsunuz, kettle'ı da kullanıyorsunuz, telefonunuzu şarza da takabiliyorsunuz. Bütün bunları yapabilmek için minibar ya da tv'yi fişten çekmek zorunda değilsiniz yani. Gardrobun içinde yapabiliyorsan yap diye bir ütü ve ütü masası da mevcut. Otelin elbette kuru temizleme hizmeti var ama adıyla orantılı olarak tuzlu geldi biraz. Yatağın başucunda bir de orta kalitede de olsa radyolu bir çalar saati var. Bol miktarda çekmece, raf gözü rahatsız etmeden benim gibi bol yayıntılı konukları için ideal...otel çok yeni olduğu için mobilyalar pırıl pırıl. Otel odasında ziyade bir mobilyacı gibi kokuyor odalar bu yüzden. YAtak çok rahat ve tertemiz. Adamlar işi biliyorlar işte...

    Hilton aslında Franchise sistemi ile otel kuran bir şirket olmamasına rağmen Kütahya bu şekilde işletmeye açtıkları ilk otelleri olmuş. Devamı da gelecekmiş. Bu oteli Hilton'un adını kullanaraktan bir müteahhit firma yapmış ama gerek ekipmanı gerekse personeli Hilton'un kendi elemanları arasından seçilmiş. Elbette bir sürü gelişmiş ve potansiyeli daha yüksek şehrimiz dururken Hilton'un burada neden otel açtığını merak ediyorsanız ihalesi verilmiş olan ve çok kısa süre içinde yapımına başlanacak olan uluslararası havaalanı'nın bunda çok etkisi olduğunu söylediler. Bu otelden önce iki-üç yıldızlı çok sayıda otel Kütahya piyasasının kaymağını yiyormuş. Hilton'un açılması ile birlikte içlerinden kapananlar olmuş, kapatmayıp devam edenler de ya fiyat düşürmüşler ya da kaliteyi arttırmışlar. Kısacası tipik türk aklı... Kaliteyi arttırmak için illa ki böyle bir ağır abi'nin gelmesine gerek var mıydı?

    Şimdi biraz züppe gibi görünmüş olabilirim ama şu kardeşiniz kdv dahil 107 lira vererek burada oda- kahvaltı kalacak çapta biri değil. Şirket sağolsun. Buna da mırın yaptılar aslında ama. Burada da alışılagelmişliğim üzerine bir maymunluğa imza attım tabi... Hilton'un girişinden asansöre bindiğiniz zaman lobiye çıkıyor, burada başka bir asansörle odalara gidiyorsunuz. ilk başta biraz abes gibi görünse de kahvaltıya falan inmek için odayı boşaltanların bavullarıyla boş yere asansörlerde zaman kaybetmemesi için düşünülmüş. Ayrıntı işte. Ama şöyle bir durum var ki, resepsiyonun olduğu giriş bölümünden asansöre binip lobi düğmesine basarsanız dikkatli olun. Lobi katına geldiğinde hala kapının neden açılmadığını düşünüp düğmeleri zorlayabilirsiniz. Hatta birazcık paniğe kapılıp düğmelere hızlı hızlı basmaya da başlayabilirsiniz. O panik halinde kapının yüzünüzü döndüğünüz yerde değil de sırtınızı döndüğünüz yerde açıldığını ve size sırıtarak bakan insanları gördüğünüzde çok geç olabilir. Evet, ben yaptım. Hiç ses vermeden beni seyretmiş şerefsizler...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük