poetikasının ilk ilkesini, şairin entelektüel tarihiyle ters düşmemesi olarak açıklar.hem modern hem geleneksel şiiri bir arada vermeye çalışır. bunun için ayrı bir çabası olduğunu ifade eder. kendine göre bir soy kütüğü yapmıştır ve kendini bu kütükteki şairlerin devamı olarak görür.
genç şairleri de bu kriterine göre değerlendirir.bu soy kütüğünün devamı olabilecek nitelikte olup olmadıklarına bakar.buna binaen can bahadır yüce,ercan yılmazvs gibi isimlerden umutlu olduğunu söyler.şiirdeki anlamın ilk okunuşta kendini ele vermemesi gerektiğini savunur.bu noktada şiirin düz yazıdan farklı olduğunu ifade eder. akşam vaktini ve yaz mevsimini şiirlerinde sıklıkla kullanır. bunun sebebi yazları kendini daha sağlıklı hissetmesi ve akşam vaktini şaire yakıştırmasıdır.bir şiiri vardır ki üç şeyi yok sayıp varlıklarını kanıtlamıştır.
"erguvan sözler" adlı şiir kitabı gerçekten olağanüstüdür. ayrıca londra yıllarında, bir yandan bbc radyo'da çalışıp bir yandan da londra üniversitesinde felsefe eğitimi görmüştür. edebiyat ve şiir üzerine deneme kitapları,doğu-batı sorunsalı temelinde de yazıları,kitapları vardır. aynı zamanda tam bir polemikçidir . kendi tabiriyle, türkiyedeki entelektüel gündemi diri tutmak ve eleştiri kültürünü de oluşturmak için bir katkıdır yaptığı . bazen eleştirilerinde egosunu konuşturduğu da vakidir . mesela enis batur'la kadim bir uzlaşmazlığı vardır . sürekli batur'un eserlerinden örnekler verererek sataşır , donanımıyla ilgili eksikliklerini açığa çıkarır . hatta orhan pamuk'la ilgili bir kitap hacminde yazı yazmışlığı da vardır hilmi yavuzun . kendisini eleştirenlere ise nedense aynı olgunlukla yaklaşmamaktadır. altta kalma psikolojisini pek sevmez üstat . mesela "ilhan selçuk neden artık beni ilgilendirmiyor" veya "attila ilhan neden artık beni ilgilendirmiyor" gibi yazılar yazar . haklılık payı da vardır çoğu zaman . hatta tv'de fırsat buldukça programlara kendisini müdafaa etmek için çıkar . ve öyle gerekçelerle kendi tezlerini ortaya koyar ki , bilgi bakımından haklılık mertebesini sırtlamıştır , ama mimikleri ve tonlamasındaki o kendini ele veren ifade de , egosunun açmazlarını bir kez daha gözler önüne serer .
ama yine de türkiye adına bir kazanımdır. bilgisine gıpta etmemek , denemelerindeki o külyutmaz tavırlarına hayran kalmamak da elde değildir.
unutmadan ilave edeyim ,irfan külyutmaz'ın da kankasıdır.
aylar önce varlık'ta 'şiirde anlam ikinci plandadır artık' yollu sözleriyle zuhur etmesi, ikinci yeni'nin gelenekle barışması olarak da okunabilir. şiir felsefesi, estetiği üzerine hayli kafa yormuş biri olan hilmi yavuz'un seyri keçi osurmuş götüne küsmüş sözüyle de özetlenebilir.*
dün akşam enver aysever'in programını izlerken keyifli dakikalar geçirmemizi sağlayan şair. iyi bir soru-cevap oldu kesinlikle. kendisini program bitene kadar sıkılmadan dinledik.