esas ismi börü oyunudur. türklerin karşısında bulunan ordular tarafından turan taktiği de denmiştir. müslüman olunduktan sonra dinsel semboller ile alakalı olarak hilal taktiği denmiştir. en iyi uygulayıcılarından birisi büyük türk komutanı selahaddin eyyübidir.
türklerin ve bazı eski kavimlerin de kullandığı, ancak türklerinkinin hiç başarısızlığa uğramadan uygulandığı göz önüne alınırsa en başarılı uygulayanlardan biri olduğumuz eski bir savaş taktiğidir. amaç düşmanı afallatmak ve sonra da kıstırmaktır. bir takım düzenbazlıklar da mevcuttur. önce kaçar gibi yapıp sonradan etrafını sarmak akıllıcadır.
uygulayabilmeniz için gerekli malzemelere gelince; kendini güçlü sanan bir grup düşman, türklerinki kadar yürekli bir grup asker, inanç, azim ve türk zekası.
ancak bunların hepsinin bir araya gelmsei kırk yılda bir olur.sonuç için:
(bkz: her baba yiğidin harcı değildir.)
bir nükleer savaşta kullanılmamasını şu çılgın türklere tavsiye etmediğim taktik, füzeler bir yerimizde patlayıverir, elin oğlu bakmaz gözümüzün yaşına.
insanlardan önce çeşitli hayvan sürülerinin avlanmada kullandığı, insanların bu hayvalardan öğrendiği taktiktir. tesadüf odur ki: bu taktiği en iyi uygulayan hayvan kurtlardır. ve yine tesadüf odur ki: bu taktiği en iyi uygulayan insan ırkı kurt'u kendisine sembol seçmiş türk milletidir.
hilal taktiği tarihin bir çok sahnesinde karşımıza çıkmıştır. ama sanıldığı gibi alparslan'a malazgirt'i kazandıran ana etken bu taktik değil. bizans ordusu içersinde konuşlanmış olan avar, peçenek, bulgar, karaçay ve balkar türkleri'nin selçuklulara bakarak bizim gibi giyinen, bizim gibi konuşan bir orduya karşı savaşmayız. bizim milli onurumuza aykırı. bir türk'le sadece kendimiz için savaşırız diyerek saf değiştirmesidir.
gazi mustafa kemal atatürk'e bağbuğ (bu ünvan türk geleneklerine göre devlet lideri olan ve meydan muharebesi kazanan kişilere verilirdi. ayrıca kendisine millet meclisi tarafından "gazi" ünvanı da verilmiştir.) ünvanını kazandıran bir taktiktir ayrıca. sakarya meydan muharebesinde eşşizce uygulanmıştır. ve modern savaş tarihinin en büyük ayarlarından birisi olmuştur.
bu taktik çeşitli türk boylarınca çok çeşitli şekillerde uygulanmıştır. en etkileyicilerinden birisini timur yıldırım beyazıt'a karşı uygulamıştır. şöyle ki: yıldırım yavaşça dapılan timur ordusunun çekildiğini varsayarak yavaşça ilerlemeye başlamış, ilerlemenin belirli bir esnasından sonra önce filler (tam ordunun içine sokulmadan) ile ortalık karşıtırılmıştır. fillere alışık olmayan osmanlı suvarisi dağılmış, piyadesi ile ya ezilmiş ya da kaçmıştır. kaçan suvari ve yayalar diğer timur'un birliklerinin üzerine gitmiş ve kesilmiştir (not: bu savaşta da bir çok türk boyu saf değiştirmiştir. türkler arasında ilk şii sunni çatışması sayılabilir bu savaş.)
attila bu taktik ile roma ordusunu iki defa bozguna uğratmıştır ki o zaman roma ordusu dünyanın en modern ve en büyük ordusudur.
dip not: bu taktik ile savaş kazanan sadece türkler değildir elbette. ama bir türk olarak üzerime düşen türk olaylarını anlatmaktır.
türklerin atı evcilleştirmiş ve at üstündeki birliklerin çok hızlı haraket edebilme kabiliyetleri olmasıyla, bir çok savaşta kullanılmış ve başarılı sonuç alınmış bir taktiktir.
ayrıca;
(bkz: turan taktiği)
(bkz: kurt kapanı)
aynı zamanda türkler bu taktiği, '' kurt kapanı '', yahut '' turan taktiği '' olarak da adlandırmaktadırlar...
kingdom of heaven filminde selahaddin eyyubi' nin başında olduğu ordu da bu taktiği kullanmış ve filmde muhteşem bir şekilde gösterilmiştir...
savaş taktikleri baz alındığında; en sert, en öldürücü ve düşmanı tek celsede hapseden son derece başarılı ve mükemmel bir zekâ ürünü savaş hilesidir..
tabi ki artık böyle güzel şeyler yok...
ver atom bombasını, ver scud füzesini...
savaş adabının da içine sıçtılar...
tarihteki en zekice savaş taktiklerinden biridir, bunu bütün dünya da kabul eder.
bazılarına arkadan vurmak gibi, kalleşlik gibi gelebilir ama unutmamak lazım; savaşta yalan ve hile caizdir, savaş bu, oyun değil, düşmanı yenmek için, uyanık olacaksın, eğer bu kalleşlikse, kadınlara, yaşlılara ve çocuklara bomba atmak nedir? diye sorası geliyor insanın.
barcelona denen takımda buna benzer birşey kullanır. orta sahanın kendi yarı alanına bakan diliminde miskin miskin top çevirirken aniden kanatlardan öyle bir atak yaparlar ki bir bakmışsınız rakip gol yemiş.
roma ordusunun uygulamaya çalıştığı fakat başarılı olamadığı taktiktir. çünkü bu taktiğin başarılı olabilmesi için, askerlerin çok iyi at üzerinde ok kullanmaları gerekirdir ki bunu en iyi türkler yapıyordu. roma ordusu piyade ağırlıklı olduğu ve ok kullanmakta kötü oldukları için taktiği uygulayamamışlardır.
eğer hilal taktiğinden kasıt, sahte bir geri çekilme numarasıyla düşmanı tuzağa çekmekse, hannibal barca bunu hunlardan bile önce, trasimenus savaşı'nda başarıyla uygulamıştır.
ama eğer hilal taktiği dediğimiz şey, atlı okçuların geniş düzlüklerde uyguladığı taktikse;
1) daha farklı bir arazi söz konusudur, düz ovada tuzak kurmak çok daha zordur.
2) hızlı hareket eden düşmana karşı da uygulanabilir hale gelir.
eğer bahsettiğimiz hilal taktiği buysa, roma ordusu tarafından hiçbir zaman denendiğini zannetmiyorum. zira roma ordusunun asli unsuru piyadeydi.
en yüksek yapay zekaya sahip strateji oyunlarını bile kazanmanızı sağlayan taktiktir. ya düşmanı kovalayıp tuzağa düşeceksiniz. ya da geri kaçacak olan düşmanı kovalamayarak sizi berteraf etmesini izleyeceksiniz.
bir belgeselde türklerin değil moğolların bulduğunu idda ettiği taktikdir. moğaç ve istiklal savaşında da uygulandığını tarih öğretmenim söylemişti, günümüzde kullanılabilir mi bilmem ancak bazı strateji oyunlarında işe yarıyor.
Türklerin savaşlarda kullandığı taktiktir.Ordu bölünür bir grup öne çıkar diğer iki grup yan taraflara geçer düşmanlar ilk gruba yaklaştığında diğer iki grup yanlardan sarar ve aralarına alırlar.
bugüne kadar anlayamadığım taktiktir. kulağa öyle bir geliyor ki hani; savaş esnasında bizimkiler arkadan dolanıyorlar etrafını sarıyorlar, düşman da bön bön bakıyor gibi bir manzara oluşuyor kafada..
binlerce yıldır türkler'ce uygulanan, tüm dünyaya bizden yayılan, ikinci dünya savaşı'nda bile kullanılmış taktiktir. temeli şu şekildedir;
1- ordunun göbeğini sağlam zırhlı atlı okçulardan kur.
2- atlı okçularla düşmanın üzerine göstermelik bir saldırıda bulun.
3- düşman kovalamaya başlayınca "yenilmiş" gibi yaparak geri çekilmeye başla. (bkz: sahte ricat)
4- fazla hızlı kaçma, düşmanı ok yağmuruna tut ki hem sinirleri bozulsun hem de yakalayacaklarını düşünsünler.
5- düşman kapana girince kanatlardan bölgeyi daralt. (bkz: flanking)
6- düşmanın kaçmasına fırsat vermeden çemberi kapat.
çok basit bir işmiş gibi görünen bu taktik binlerce yıldır dünyanın en güçlü ordularınca kullanılıyor ve doğru kullanıldığında neredeyse %100 verim alınıyor.
bu taktiğin gelmiş geçmiş en iyi uygulayıcısı gene gelmiş geçmiş en büyük iki komutandan biri olan cengiz han'dır**. karadeniz'in kuzeyinde gerçekleşen bir savaşta 14.000 kişilik öncü birliğin sahte ricatı tam 9 gün ve yaklaşık 200 kilometre sürmüştür. bu sürede sahte ricatta görevli atlı okçular neredeyse hiç kayıp vermezken kovalayan durumundaki düşman hem çok yorulmuş hem de büyük kayıplar vermiştir. 9. günün sonunda kapana kısılan düşmandan geriye kimse kalmamıştır ki savaşın başında düşman ordusu cengiz han'ın ordusunun neredeyse üç katıdır.
hannibal'ın kullandığı taktik de hilal taktiği'ne benzer ancak onda ordu yek vücut saldırır. geri çekilme sırasında kanatlar geride kalır. temelde ikisi de benzer taktiklerdir ancak cengiz han'ın uyguladığı hannibal'ın uyguladığından çok daha az kayıp verilen ve çok daha verimli bir taktiktir. tabiî, hannibal'ın elindeki afrika filleri cengiz han'ın elinde olsa ne olurdu, işte onun yanıtı şudur;
temeli vur-kaç'a dayalı, düşmanı bir çember içine alarak yok eden türk savaş taktiğidir. tamamen türklere aittir. kurtuluş savaşında bile bazı cephelerde uygulandığı söylenir.