bir ülkenin geri kalmişlığını nasıl anlarsınız diye bir başlık vardı ya demin, işte bu gibi insanlar ile anlayabilirsiniz. terör örgütü övücülüğü yap, elini kolunu sallayarak gez. eyvallah.
ablacım ne olur sen tespit yapma şeklinde sabah sabah yalvartmış iktidarın maaşlı elemanıdır..
en çok endişelendiğim nokta gün olup devran döndüğünde bu ve bununla aynı fabrika çıkışlı kabataş yalancıları ve diğer türbanlı bacıların araya kaynayıp işledikleri suçların cezalarını çekmemeleri olacaktır..
Türbanlı kontenjanından köşe sahibi olmuş ablamız!
düşürülen rus uçağıyla ilgili yazılarına bi göz atayım derken '' arap isyanları'' başlıkları yazıları gözüme çarptı. çarpmaz olaydı! köşesi olduğu gazetede erhan hoca gibi bir şahsiyet var bol kesen atmak yerine ona bir danışsa idin! kaleme aldığı yazı dizisi lise kitaplarındakinden daha berbat ve bedbaht.
Bak ablacığım! Osmanlıda arap isyanları dediğin zaman
kösem sultanın devlet yönettiği dönemlere kadar inmelisin!
zira o dönemin ayaklanmalarıyla çöl kaplanı fahrettin paşa'nın Medine'yi ağlayarak terk etmesine sebebiyet veren kin aynıdır! Vahabbi zihniyeti!
yani suçu attığı ittihatçıların milliyetçilik anlayışı değildir zaten ittihatçılarda ilk dönem milliyetçi değildir. Ermenilerle olan yakınlaşmayı öğrenirse kerevizle patatesin ayrımını yapabilecek.
Kösem Sultan dönemlerinde yaşan isyanlardan bir kaç örnek veriyim belki buradaki yandaşları bağlantı kurmayı öğrenir o yazdı oldu tavırlarından vazgeçerler.
''(25 Ekim 1623–14 Eylül 1624) yılında Yemen' de Zeydîlerden Araplar, peygamber soyundan geldiğini iddia eden imam Mehmed'i başlarına geçirip isyan bayrağını kaldırmışlar. imam Mehmed, emîrü’l-mü’minîn unvanını takınıp egemenlik iddiasında idi. Yemen paşasının tedbirsizliği ve Mısır valisi Bayram Paşa'nın hataları yüzünden imam, Yemen'in önemli bir kısmını ele geçirmiş, adına para bastırmış bulunuyordu. Sahra'daki Araplara buğday, pirinç dağıtarak kendi tarafına döndürüp, yüz bini aşan kuvvetleriyle Yemen valisi Haydar Paşayı kuşatmış. Kalede açlık çeken paşa, istanbul'dan yardım istemekteydi.''
Yazı tenkit edilmeyle düzecek tarzda değildir. nereden düzeltmeye kalksanız elinizde kalıyor çürük tahta gibi.
türbanlı kontenjanından köşe sahibi olmuş ablamızın bir iddiası da şu
'' Osmanlı imparatorluğu'na son ana dek bağlı kalan Arap nüfusun, isyancı dar kesimden çok daha fazla olduğudur. Çanakkale Savaşı'nda, sadece Mustafa Kemâl komutasındaki askerlerin yarıdan fazlası Araptır''
görüldüğü üzere komik bir iddia. altını belgeyle dolduramayacağı bir iddia. eğer kendisini arşivlerde çalışma yapacak kadar geliştirmişse bilemem belki bir doğruluk payı vardır belki diyecekken
bir komik safsatayı daha gerçek gibi sunmuş: ''Irak Cephesi'nde kazanılan Kut'ül Ammare Zaferi'nde de Arap askerlerin cesareti yok sayılamaz. Medine Müdafaası'nda ise sadece askerlerin değil, Arap tebaanın da fedakârlığı her türlü takdirin üzerindedir. ingiliz ordusunun lojistik desteğiyle Hicaz'da ilerleyen isyancılar, Cidde, Mekke ve Akabe'den sonra yönlerini Medine'ye çevirmişlerdi. Şehri kuşatma altına alsalar da, Fahreddin Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunca geri püskürtüldüler''
halbuki olayın gerçeği şudur Mekke'yi ele geçiren asilerin hedeflerinde Medine ve çevresi vardır. Bütün güçleri ile Medine üzerine yürürler. Sürekli kahpece arkadan saldırırlar coğrafi şartları da bilmenin avantajı ile pusu kurup bunda da zaman zaman başarılı olurlar.
Medine'de hayat şartları git gide ağırlaşır. Medine de bulunan Osmanlı ordusunun durumu şöyledir bir tarafta bütün cephelerde mağlup olan bir imparatorluk diğer tarafta galip devletlerin baskıs ingilizlerin işbirlikçi isyancılara verdiği destek bütün bu olumsuzlukların yanında imkansızlıklar içinde kıvranan Medine müdafileri... askerin yaşadığı hastalıklara bile girmiyorum.
ırak'ta aldığı mağlubiyeti kabullenemeyip intihar eden Süleyman Askeri Bey'in yaşadıklarına değinmek bile istemiyorum.
zamanında pkkyı, hdpyi, apoyu vs. türkiye ve türk düşmanlarını överken yere göğe sığdıramayan kişi yazarımsı troliçe. tarih bu rezillikleri unutmayacak torunları kendisinden utanacak. böylelerin herşeyi çıkar üzerine kuruludur vatan millet vs. umrunlarında değildir.
ak parti politikalarını desteklediği için daima ifade özgürlüğünden yana olduğunu iddia eden demokrat, çağdaş muhaliflerin çirkin ithamlarıyla karşılaşan bir başka gazeteci.
bunun bir örneği de sırma karasu adlı bir habertürk yazarının yaptığı terbiyesizliktir. resmen içindeki pisliği dışarı yansıtmış.
hakkında herhangi bir tanım yapmaya bile değmeyecek cumhuriyet düşmanı veya demokrasi düşmanı olmasına bile razı gelebileceğim ama sınırları çoktan aşıp artık direkt olarak "insan" düşmanı olanlardan bir tanesidir. böyle tipler insanların hayatına karışmayı her tarafa çirkeflik sıçratmayı yalan söylemeyi çok severler ve kendilerinden görmedikleri insanların acı çekmesine hatta ölmesine bile sevinirler. o kutsal topraklarda viagra ile mortu çeken adamın devamıdır bunlar işte..
Bu ve benzerleri normal bir ülkede hiçbir şey olamayacak insanlar...
AKP sayesinde öyle bir noktaya geldiler ki kendi hayal dünyalarında "aydın" oldular.
Şimdi bu kadına şunu söylemek istiyorum ; dünyanın gelmiş geçmiş hiçbir devletinde var olan yönetici ne diyorsa " haklısınız efenim " diyen biri " aydın" olarak anılmamıştır.Tek bir isim dahi sayamazsınız.Tarihe hep o dönem büyük acılar çekmiş , halk için mücadele etmiş insanlar geçmiştir.
Yani sizin gibiler günü kurtarır.Tarihe ise dik durmuş , eyvallah etmemiş insanlar geçer.
Not: Bu yazı buralarda kalır bir 50 sene de torununuz falan ne kadar haklı olduğumu görür umarım hehe...
bazı 'islam-şeriat devleti' yanlıları ile kürtçülerin ortak noktası "türk düşmanlığı"dır. bu aşağılık karı, bu iki zihniyetin harmanlanıp ete kemiğe bürünmüş halidir. fahişe bile olamazsın, iktidar yalayıcısı!..