kuvvetle muhtemel yarın yaşayacağım heyecan verici durum. kimse laf edemez, edenin kalbini kırar, insan içine çıkamaz ederim.
küpe, top sakal, uzun saç... emsallerimin aksine hiç de yadırgamadığım imaj durumları. gerçekten de yakıştığını düşündüklerime de itiraf etmişimdir. ama hilal bıyık bizim jenerasyonun biraz mesafeli durduğu bir olgu. nedeni, bir takım aklı evvel niyet okuyucuları tarafından, tıpkı başörtüsü gibi siyasi bir simge addedilmesi.
yarın olacakları şimdiden gözümde canlandırabiliyorum. sekreter özlem siyasetten hiç mi hiç nasiplenmemiş bir kız olarak "aaa peter bey çok yakışmış, inanmıyoruuum" diyecek ağzından sular aka aka. ben ise gayet kendinden emin bir tebessümle ona teşekkür edeceğim. pazarlama müdürü serdar "keşke dudak altında küçük bir üçgen sakal bıraksaydınız, daha tarz olurdu" diyecek. ben ise "işine bak lan piç" diyip geçeceğim. patron yuing ise "peter bey lütfen bıyığınızı yarın kesin, biliyorsunuz ki müşterilerimiz hep elit ve sosyete, lütfen" diyecek. ben ise "lan sikik benlikli deyyus! ben senin fırça bıyığına laf ediyor muyum lan? duymamış olayım" diyeceğim. ah heyecandan tuvaletim geliyor.