at hırsızı ve gavatların özlemle andığı şey. "nasıl bir dünya gerçekliğinden kopukluktur bu" diyecem; ama netice de at hırsızı bunlar vizyonları bu kadar işte!
hilafet, arapça halef kökünden gelir. "ardıl" veya silsile içinde "sonra gelen" olarak türkçeye çevrilebilir. islam dininde hz.muhammed'ten sonraki en yüksek dini siyasi yöneticilik kurumunu tanımlar.
geçmişte kalmış bir kurumdur ve ihyası imkansızdır. ihya ettiğini iddia eden yerel kötücül gruplar elinde kullanılan dini siyasi bir motiften öte anlamı kalmamıştır.
sözde müslümanların fikri. Peygamberimiz bile ardından kimsenin gelmesini ardılı olmasını istememiştir. ama birileri illa güç gösterisi için illa bir tapınma mantığı olsun diye birilerini hep getirmeye çalştıkları yer. o iş geçti arkadaşlar!
1400 yıldır yanan bir mumu bile insan söndürürken bi düşünür. bi üzülür.
1400 yıldır duran bir sistemi ortadan kaldırmak herşeyden önce insanlık tarihine ihanettir. bunu yapanlar müslüman dünyasının bu günkü halinden sorumludur. mezarlarına tükürmek az gelir bunu yapanlara..
islam tarihi boyunca birilerinin birilerinden gasp ettiği makam.
Peygamber efendimizin hayatına bakıyoruz bir yolculuğa veya savaşa gittiği zaman bile yerine bir temsilci bırakmadan gitmemiş ama sonsuzluğa olan yolculuğunda yerini boş bırakıp gidiyor. Buna inanmak en başta peygambere hakarettir. Mesela ebubekir ölmeden yerine ömer'i vekil bırakıyor muaviye daha ölmeden yerine oğlu yezid'i oturtarak herkesten biat etmesini istiyor. Bunlar bunu düşünüyor ama haşa peygamber efendimiz bunu düşünemiyor. Herşeyin sahibi ve bileni allah'da haşa bu konuda bir uyarı yapmıyor!
Kimileri halifeyi seçmeyi halka bırakmıştır diyor ortada halk tarafından seçilen bir tek halife yok! Ebubekir üç beş kişinin toplanması ile peygamber cenazesi yerde iken seçiliyor hadi buna küçük çaplı bir seçim diyelim. Ömer bin hattab direk ebubekir tarafından atanmıştır. Peygamber efendimiz halk kendi halifesini kendi seçsin istemişse ömer'in halifeliği geçersiz olmuyor mu? Neresinden tutsak elimizde kalan bir makam.
önüne gelenin gasp ettiği makam. Ilk olarak ebubekir gasp etmiştir. Sonrasında muaviye, yezid, yavuz gibi şahıslar bu makamı gasp etmeye devam etmiştir.
hz muhammed'in cenazesi soğumadan ilk iki halifenin peşine düştüğü makam.
Şimdi diyeli erdoğan öldü ve daha gömülmeden davutoğlu cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladı. Herkes, ne kadar makam düşkünüymüş hatta makam için erdoğan'a yaklaşmış demez mi? Der. Işte bizde bunu diyoruz ilk üç halife için.
peygamber efendimiz benden sonra halifeler oniki kişidir ve hepsi kureyştendir demiştir. Biz şiiler bu oniki kişinin kimler olduğunu biliyoruz fakat sünni kardeşlerimiz bir türlü bu sayıyı bulamadılar.
Genelde liyakatsız kişilerin oturduğu makam olmuştur. Ya gasp yoluyla yada torpille bu makama oturulmuştur. Işi ehline bırakmış olsalardı şuan müslümanlar dünyaya hükmediyor olacaktı...
geçen seneydi sanırım, başkentte "Uluslararası Hilafet Konferansı" düzenlediler, kürsüden "ümmet hilafetin yeniden gelmesini arzu ediyor" şeklinde konuşmalar yapıldı... tabi savcılık da ertesi gün soruşturma başlatmıştı...
ne oldu ne bitti bilmiyorum ama bazı yobazlar gerçekten yüksekten uçuyor!
1924 yılında bile fonksiyonu kalmamış olan hilafetin günümüzde hiçbir anlamı yok.
Çünkü "sünni dünyasının" tartışmasız bir lideri yok.
Buna azıcık heves eder gibi oldu türkiye ama, tutturamadı.
Hilafet, dini liderlik gibi görünse de aslında siyasi liderliktir.
Daha geçen yüzyılın başlarında bile bir anlamı kalmış olsaydı, Araplar imparatorluğa ihanet etmezlerdi... Sancak-ı Şerif çıkardık, sopası elimizde kaldı.
Ankara hükümeti pek pek "Hintli Müslümanlar"ı etkileyebildi "halife esir düştü" edebiyatıyla, yardım aldı. ingilizler yardım heyetine hemen bir casus sokuşturdular, Ankara'da asıldı (Mustafa Sagir.)
Bugün hilafet ilan etsek, kimse bizi iplemez. Tam tersine, Suudi Arabistan bundan fena halde rahatsız olur. Pek pek Pakistan, Endonezya, Malezya gibi uzak ülkelerde biraz etkili olabiliriz, Ortadoğu'da değil. Afrika'da birkaç ülkenin kalbini kazanırız, bunun da hiçbir "kıymeti" olmaz. Filistinli garibanlar da umutlanırlar, o kadar.
Osmanlı imparatorluğu nasıl yeniden kurulamazsa, hilafet de o kadar geri gelemez.
Yoksa ben istemez miyim ya, elde kılıç, her bir bıyığına bir adam asılır babayiğitler suretinde ve de "yektir Allah yek" diye naralanaraktan Viyana kapılarına dayanalım? Ve de kafirlerin hoşur karısının iman tahtasına alıcı kuş gibi çöküp türlü çeşitli hüner göstererekten ve de 'oh eline sağlık koçyiğidim' dedirterekten aferin alalım ve de alnımızdan öptürelim? Bunu ancak rüyamda görürüm. (Şimdilik "şu vize bir kalksa da kuyruklarda sürünmesek" rüyasını görüyorum.)
Bir kere, hilafet Osmanoğlu hanedanının tekelindedir. Onunla birlikte ortadan kalkmıştır. Günümüzde hangi otorite neye dayanarak halife olduğunu ilan edecektir?
Ankara Müftüsü'nü mü halife yapacağız, Diyanet işleri Başkanı'nı mı?
Yok, Türkiye Cumhuriyeti Başkanı'nı yapamayız, o artık sistemin değişmesi de değil, devletin yıkılıp yerine bambaşka bir devletin kurulmasıdır. Hiçbir faninin gücü yetmez.
şimdi hilafet isteyenlere sormak istiyorum; "Prensipte" mi istiyorsunuz, Osmanlı ve Türk olarak mı?
Ya Mısır "sizden önce bizdeydi" diyerek öne geçerse?
Yarın Suudi Arabistan kralı kalksa da "makamın en eski sahibi ve gerçek mirasçısı benim" diyerek halifeliğini ilan etse, biat edecek misiniz?
Etmeyecekseniz, "bizim hakkımızdır" diyecekseniz, demek ki amacınız dini değil siyasidir!
Peki Fetö okyanus ötesinden kendini halife ilan etse, "yetmez ama evet" diyerek kabul mu edeceksiniz?
neyse... hilafet konusuna gelince o mevzu geçen yüzyılda kapandı ve bir daha da açılmayacak.
gazi mustafa kemal atatürk türkiye için gelecekte olması gerektiğini söylemiştir. hilafet kaldırıldıktan 3 yıl sonra 1927'de müslüman ülkelerin bağımsızlıklarını kazanmaları halinde liderliğin türkiyede olduğu bir halife sisteminden bahsediyor. bu konuyu gündeme ilk getiren kişi ise merhum aytunç altındal'dır.
Ümmetin olmadığı yerde neyin hilâfetinden bahsedeceksiniz. Millet ağzından eksik etmediği kelimei şehadetin mânasını daha bilmiyor.. Türkiyede müslümanların hakikatlerini en az bildiği veya konu islam olsa gerek.
--spoiler--
Bir ilahiyatçı olarak; başımıza musallat olan halifelik ve sultanlık kurumuna karşı aklı ve halkı özgürleştiren büyük devrimci, emsalsiz Müslüman önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha derin bir saygıyla selamlıyorum. Ölümsüz eserinle; yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa!
--spoiler--
Şu geçenlerde internette bir videosu dolanıyordu.izledikten sonra halimize bir kere daha üzüldüm. Modern osmanlı falan kurmayı düşünüyorlar sanırım. Yakında eğitim kurumlarınıda medrese falan yaparlar.
