7 ağustos 1999 tarihinde intihara teşebbüs etmiş ve mucizevi bir şekilde ölmemiştir. Ancak o günlerde Türkiye ekonomisi berbat bir durum seyretmekte ve dolar sürekli yükselmektedir. Ardından ülkemiz tarihinin en kötü günlerinden biri olan 17 ağutos depremi yaşanmıştır. Ardından Süleyman Demirel' in Cumhurbaşkanlığı süresi bitmiştir.Ahmet Necdet Sezer gelmiştir. Onun da ardından kitap fırlatma krizi çıkmıştır. Onun ardından Kemal Derviş gelmiştir. Faizler % 6O' dan yüzde onbeşe düşmüştür. Onun da ardından Akp gelmiştir v.s. v.s. ne tesadüf değil mi. Sikkofield gibi oldu ha?..
1999 yılında hazineden sorumlu devlet bakanıdır. o yıllarla alakalı yapmış olduğu açıklama dehşet vericidir:
--spoiler--
o dönemde türkiye de toplanan vergi gelirleri bırakın memur maaşlarını yatırımları cari giderleri devletin faiz giderlerini ödemeye bile yetmiyordu. faizi ödemek için dahi borçlanmak gerekiyordu. yine aynı şekilde vergi dışı gelirler de sosyal güvenlik sistemindeki bağkur olsun ssk olsun emekli sandığı olsun bunların açıklarını kapatmaya yetmiyordu.
Ankara siyasal mezunuydu, üniversity of southern california’da ekonomi alanında Master yaptı. Oecd daimi temslcisi, ticaret başmüşavirliği, hazine genel müdürlüğü yaptı.
Devlet bakanıydı, dış denetim raporları Ecevit hükümetince kabul görmedi, bankaların bir bir içi boşaltılıyor, memur maaşları ödenemiyordu.
Hikmet uluğbay bazıları gibi üzülürüm demedi, kahroldu, bir gece vakti silahını çenesinin altına dayadı, intihar etti, dili parçalandı, çekirdek geniz boşluğundan geçip alnından çıktı, ölmedi.
Bu olay Türk bürokrasisini Derinden etkiledi. Uluğbay’ın Tavsiyeleri neticesi BDDK kuruldu. Bugün halkın birikimi iç edilemiyorsa uluğbay sayesindedir.