27.
tünele girdik ve ortalık zifiri karanlık oldu.
28.
Komşu Çek tulumbayı şarkısını çalıyordu.
29.
şarkıya daha önce görmediğim yaşlı bir adamda eşlik ediyordu.
30.
Oysaki ses kesilse de o komşular uyuyamayacaktı. Kendilerini yalnızca avutuyorlardı.
31.
Geldi dediysem öyle kapıyı falan çalma değil ha kapıdan güm diye bir sesle kapının yerle yeksan oluşu ağır çekimde hala gözümde canlanıyor. Sonra tabii suratımı yerde buldum...
32.
kendime geldiğimde loş bir odada zall bana bakarak gülüyordu.
33.
Gülerken ona, "ne gülüyorsun yaprağım" dedim.
34.
uzaylıya benzer insanlar yokmuş meğerse, hafif baygın olmanın etkisiymiş.
35.
deli doktoru geldi yanıma, gerçek zall buradaydı, diğeri yossi kohen'miş. zall her zamanki gülümsemesiyle dedi ki:
36.
o da çıkardı ve gösterdi...
37.
Her rüyadan dürtülerek uyandırılan yazarlar; zall Efendi'nin rüyalarına girip zall'ın aklına istedikleri yazarı çaylak etmenin fikir tohumunu ekiyorlardı. inception..
38.
bu sebeple çıkarıp göstermişti. neyse, daha fazla ayrıntıya girmeden kaldığımız yerden devam edelim...
39.
soruma hala cevap alamadım. tekrar soruyorum, içerde misin evlat?
40.
hay uzaylına ya...
41.
o da zall'ın biizi sattığını hatırlamamdı. gittim zall'ın loş ve yosun kokan ofisine. zall amca dedim, neden bizi bu kadar ucuza sattın? ve bu oda neden bu kadar leş?
42.
sonra dedi ki; sen benimle nasıl konuşuyorsun? akşam stadının önünde delikli borularla buluşalım...
43.
Sonra zall Bir uyanmış, her şey rüyaymış. Sözlük diye bir yer ve böyle bir başlık hiç olmamış. *
44.
Derken yıkıldı dünya,
45.
Sonra da rahatladı. Rahatlığın vermiş olduğu gevşemeyle:
46.
ve herkes muradına erdi. evli evine, köylü köyüne gitti.
47.
Karlı bir istanbul gününde Bir bebek dünyaya geldi.
49.
Derken sözlükte güzel mi var hep kezo diye seslendi hurdaların arasından bir adam ve dedi ki.
50.
"1 kitap alana 2 kitap bedava."
