yunanca'da " su beyin " anlamında olup, beyin-omurilik sıvısının içindeki normal akış yollarının tıkanması sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. beyin-omurilik sıvısı (bos) jelatin kıvamındaki sinir dokusunun yumuşak tutulması ve yastıklanarak korunması işlevini görür.
her gün yarım litre kadar bos beyin içinde oluşup beyin ve omuriliğin küçük yolları ve odacıklarından sızarak beyin yüzeyine ulaşır ve buradaki büyük damarlarca emilerek uzaklaştırlır.
bos üretimi duraksız bir süreçtir, " kapalı " konumu olmayan bir musluk gibidir. bos akımını engelleyen herhangi bir neden sıvının birikerek beyne baskı yapması sonucunu doğurur.
hidrosefaliye bir çok hastalık neden olabilir. örn; menenjit sonucu oluşan kıvamlı cerahat, yağlı atıkların mutfak evyesini tıkaması gibi minik bos kanallarını tıkayabilir.
beyni dış etkenlerden koruyan beyin omurilik sıvısının miktarının artmasıyla kafanın normalden büyük olması durumudur.tedavide ise şant sistemi kullanılarak sıvının emilimi sağlanır.
Hidrosefali, beynin içinde ve çevresinde aşırı sıvı toplanması hastalığıdır. Genel anlamda intrakranial boşlukta beyin omurilik sıvısının (BOS) kapladığı hacmin artması demektir. Beyin, kaviteler ve ventriküler sistemde serebrospinal sıvının dağılımında anormallik sonucunda ventriküler sistemde beyin omurilik sıvısı (BOS) birikmesi ile karekterizedir. Ortaya çıktığı yaşa göre farklı klinik tablolar göstermekle beraber genellikle intrakranial (kafaiçi) basınç artışı belirti ve bulguları ön plandadır. Akut hidrosefali, kafa içi basıncındaki ani artışa bağlı yaşamsal tehlikeye dek uzanan nörolojik belirtilerin ortaya çıkmasına yol açar. Ventrikül içi basıncın artışı beyin kompliansının azalmasına ve etkilenen nöral dokuya bağlı semptomlara neden olur. Ana sebepler konjenital anomaliler, kanamalar, enfeksiyonlar, yer işgal eden lezyonlar ve travmadır.
içinde bulunduğum, ölümcül tehlikesi olduğu söylenen ama bu kadar sıkıntısını yaşamadığım, kafa da şişme söylentileri olan ama şükürler olsun ki yaşamadığım rahatsızlıktır. edindiğim bilgilere göre hidrosefali değil ödem durumunda kafada aşırı boyut değişikliği oluyor. bugüne kadar tonla mr, tonla muayene geçirdim ama henüz aksini söyleyen bir doktor olmadı. çok iyiyim, şimdilik.
benim de yaklaşık 13 yıl çektiğim hastalıktı. benim rahatsızlığım doğuştan kaynaklandığı için doğar doğmaz hemen şant takılmıştı ve yaklaşık 13 yıl o şantla yaşadım. o 13 senenin ardından memet özek'i tanımam, hayatımın dönüm noktası oldu bir bakıma. zira bugün nefes alıp veriyorsam, belki de bu durumu kendisine borçluyumdur.
Vaktiyle dershanemdeki bir öğretmen kendisinde beyin sıvısı fazlalığı gibi bir hastalık bulunduğundan ve arada nüksettiğinden söz etmişti, sanırsam bu durum.
Tam tedavisi olmayan hastalıktır. Bebeklerin kafatası yumuşak olduğu için kafada büyüme yapar. Yetişkinlerde ise kafa büyümez ama su beyne baskı yaptığı için görme kaybı denge kaybı ve unutkanlık yapar. Çok ilerlerse ayıp kavramı yok olur. Bunların sebebi beyindeki bu suyun toplandığı odanın görme ve değer sinirlerine yakın oluşudur. Değerden kasıt da neyin ayıp olduğunu neyin uygun olduğunu belirleyen merkez.
Şant tedavi gibi gözükse de birçok problem çıkartır. Keşke takmasaydılar da kafam büyüseydi bile dedirtir. Son yıllarda beyin sıvısının geçtiği yola delik açılarak da tedavi yapılıyor ama hem kalıcı değil hem de deliği açan doktorun oraya ulaşana kadar birçok hayati sinirlerden dokulardan geçmesi gerekiyor.