beni gece boyu uyutmayan film.
özellikle gerilim ya da korku izlememeye çalışan bir kişi olarak arkadaş ortamında maruz kaldığım film. imdbde düşük puan almış olmasını 2. yarısına ve kısa bir film olmasına rağmen bir türlü bitmemesine bağlıyorum.
klasik bir sonu olduğunu söylüyorlar ama ben sonunu tahmin edemedim. göt gibi kaldım sonra.
şaşırtcı bir sonla biten film. --spoiler--
ben aslında komşunun charlie olduğunu düşünmüştüm. ama ne zaman ki baba o kutularla dolu odaya girdi, bir aydınlanma yaşadık. --spoiler--
stephen king'in bir hikayesinin tekrar çevrimidir. her ne kadar olaylar ve mekanlar değişik olsa da temelden baktığınızda her şey aynıdır. hikayenin birebir çevrimi için:
annemin en nefret ettiği şarkıdır.
+ sinir geliyo bana kapat şunu!
-ben seviyom
+kapaaaa dedim cinnet geçircem şimdi!!!!
-mmmm whatcha say
-menepoz menepoz nıhha menepoz..
sixth sense atmosferi,psycho-identity-fight club hatta ve hatta neredesin firuze de dahi kullanilmis bir kurgu,isteksiz oldugu hissi veren oyuncular ve tipik bir korku filmi evinden ibaret olan film.
Katilin kim olduğunu öğrendiğinizde, siz aklı karışmış manyak gibi eski sahneleri düşünürken filmin bittiği ve son 15 dakikasını ulan ne oldu yaw şeklinde geçirdiğiniz enteresan film.
imogen heap'in tek güzel şarkısı.sadece sesi elektronik olarak bazı yerlerde oynanmıştır, arka fonda enstruman yoktur.belki de bu yüzden klibinde de sadece kendisi var, beyaz fondan başka bir şey yok.beğeniriz, takdir ederiz, dinleriz.
ne zaman dinlenmeye başlasa, insanı tüy gibi hafif hale getiren şarkı. derinlere inen bir huzur verir. csi miami' nin bir bölümünde, finalde çalmıştır.
imogen heap'in, insanı içine çeken parçası.
daha iyi duymak için soluğu yavaşlatır.
odaklanmak için gözleri kapattırır.
ismiyle dalaşıklı, dalga geçercesine görünmez olmayı hissettirir,
kişiyi kendisiyle saklambaç oynamaya zorlar.
"You don't care a bit" diye diye uykuya dalmanız için size cesaret verir.
dakota fanning'in oyunculuğunu konuşturduğu bir gerilim filmi.
--spoiler--
başlarda annesini kaybetti diye, çocuktur anormal davranabilir diyorsunuz da sona doğru aklınız iyicene karışıyor. charlie denen şahsın aslında var olmadığını sanarak izliyorsunuz, ne de olsa çocuk bu, uydurmuş kendine bir arkadaş, olur, diyorsunuz da, film ilerledikçe, dakota'nın yapamayacağı boyutta olaylar gerçekleştikçe, artık, noluyo ya! demeye başlıyorsunuz. "kedidir kedi" dediğinizi duyar gibiyim ama değil işte. işte söylüyorum bunlar baba-kız sıyırmışlar!
--spoiler--