tüm türkiyeyi sevince bogmak, bunca insanı mutlu etmek, hep beraber hoplayıp zıplayarak ortak sevincleri paylasmak yeterince faydalı bir iş değil midir sizce diye düşündüren söylem..
bir an için tüm dertleri unutturup nabızları ibrenin sonuna kadar hızlandıran, nitro katan endüstri. ulusal kanalda entel birisi çıkmış kıbrıs meselesi, ermeni meselesi çözüldü mü de seviniyordunuz diyor. ne yapalım entel amcacığım her şeyin bir zamanı vardır. bırakın millet bir oh desin, yüzü gülsün artık. futboldan anlayayım veya anlamayayım eğer maç bitince o coşkuyu, sevinci yaşayamıyorsam okuduğum yüzlerce kitabı alır, en b.klu kanalizasyona atar, üstüne de kireç dökerim...
dertleri unutmanın dertleri yok ettiğini sanan, beyinleri uyuşmuş afyon müptelalarını rahatsız eden konu. bu kadar kolay olduğunu düşünüyorsanız istemediğiniz bir şeyle karşılaştığınızda gözünüzü kapatıp onu yok edebileceğinizi, futbola falan gerek olmadığını söyleyeyim.
herhangi bir sorun varken yasanan hiçbir güzel eyleme sevinilemeyeceğini düşünen bunyeleri rahatsız eden endüstridir. biraz mutlu olmanın, sevinmenin, bir süre için de olsa birlik ve beraberlik içinde olmanın kimseye zararı olmaz, hiç birşeyi de unutturmaz.. insanların sevinci nasıl olur da birileri için bu kadar rahatsız edici olur anlamak gercekten zor..
türk futbolu adına ise avrupaya parmak ısırtması , bunca yıl ezilmiş sevilmeyen itilip kakılan ülkesini bu başarısıyla gurur doldurması bile yetendir. ben en fakirini bile sevinirken gördüysem dün bugün de kraldan çok kralcı takılmanın anlamını arıyorum işte.
kazanılan zaferin ardından fakir ülkeler, aç insanlar edebiyatı yapıp sevinci bile kursakta bırakacak varlıkların var olduğunu kanıtlayan endüstri. böyle bir günde hiç çekilecek bir konu değil.
pragmatik yaklaşımla dünyayı; yapılanlar, nedenleri ve sonuçları olarak bölümlere ayırdığımızda ve bu düşünce etrafında tartıştığımızda sonunun mukadil olduğu tartışmadır, futbolun kime ne faydasının, dahası dünyada hergün açlıktan ölen insanların varlığına ne gibi bir katkısının olduğunu düşünmek.
lakin aşkta böyle degil midir? bazı şeylerin bazı yaklaşımlarla açıklanamadığı, dır ve dir ile biten cümlelere yakışmadığı açıktır. sanatın, özellikle de müziğin (bu şahsi bir 'özelikle de' sözüdür) hedefleri vardır elbet, ancak bazen hislerdir sadece yaşadıgımız, başkasını düşünmeden hatta aşık olduğumuz insanı düşünmeden, bencilce aşık oluruz, hissederiz. sonunu bildiğimiz filmde amaca ulaşmadan, yalnızca öyle olduğu için öyle olduğumuz şeyler vardır her zaman.
futbol onlardan biri midir bilemmeyiz kesin olarak, ancak yanımda maçı izleyen çocuğun bana hiçbir zaman sarılmayacağı sekilde sarıldığı o gol anında ben insanları izlerken, bunların o an için çok da önemli olmadığını hissediyorum.
hiçbir faydalı şey üretmeyen futbol birçok gencin hayalinde yaşayan bir olgudur. brezilya, türkiye, italya, ingiltere ve futbola geniş yer ayıran futbol ile adeta mutlu olabilen ülkelerin yeni yetme çocuklarının futbol sevinci yaşaması bu futbolun faydalı olmasa da gerçekten ilgi çekici bir spor dalı olduğunu kanıtlıyor.
çok paraların dönmesi, bahislerin açılması ve birçok futbolcunun dahi bahis oynaması şunu gösteriyor: bilim, felsefe ve bu tarz dallarda futbol faydalı bir şey üretmese de kendi dalında birçok faydalı şey ürettiği bir gerçektir. insanı kendinden alan ve savaşıyormuş gibi mücadele eden futbolcular milliyetçilik duygularını kabartan futbolla ülke tanıtımı, en büyük rakip olarak bahislerde en çok oynanan takımı yenmeleriyle kültürel/sosyal anlamda çoğu insanın moral dağıtma kapısı olmuştur.
al bakalım yanına bira/kolanı, çerezini meyveni; topla arkadaşlarını tenis/golf endustrisinden bir maç izle. 20 dakikadan sonra muhabbete dalmazsan gel yüzüme tükür. ****
endüstri lafına sadece makineden olma,robottan doğma şeklinde fayda üreten birşeymiş diye yaklaşınca ve bu anlamıyla da futbol için kullanılınca çıkan sonuçtur.demek ki olaya daha geniş bakmak lazım ilkokuldan beride öğretirler ya hani bir kelimenin tek bir anlamı yoktur diye.sahi fayda ve endüstri, pardon futbol endüstrisi ne demek?
icersinde milyarlarca dolarin dondugu tanimi yapilip, ustelik endustri olarak tarif edilen bir olgunun, faydali hic bir sey uretmiyor seklinde elestirilmesi de yaman celiskiymis dogrusu. milyarlarca dolarin dondugu bu sektor en azindan yuz binlerce kisiye bir sekilde istihdam sagliyor. daha ne olsun yahu??
ama sen illa bir kulp takicam dersen her sektore bi yafta yapistirabilirsin, nedir yani? faydali sey ureten endustri hangisi allah askina?
sut ureticileri mi mesela?? ulen onlar da inekleri somuruyor. nerde sosyal demokrasi, nerde memeli haklari afedersin?
aslında son dönemlerde faydalı olmaya başlamıştır en büyük faydası ise türkiye'de iddiadan geçinen 300 bin aileyedir. hep oyuncu ve kulüplere faydalıydı şimdiye kadar birazda halk kazansın.
istihdam sağlıyormuş(!) futbol sektöründe dönen para faydalı üretimde kullanılsaydı eğer bu sağlanan istihdam refah da sağlıyacaktı. hem küçük bir azınlığı lüks içinde yaşatmaktansa, açlık ve yoksulluk sınırının altındaki insanları yukarı çekecekti. ne biliyorsunuz ekonomi hakkında? her şey kaynakların verimli kullanılıp kullanılmadığından ibarettir. bu hayal ve gereksiz adrenalin fabrikasında dönen para bir kaynaktır ve açlıktan ölen ve kendini satan insanların ihtiyaçlarının üretiminde kullanılmamaktadır. ve yine sağlandığı zannedilen istihdam bir işgücü israfından ibarettir. bu işgücü faydalı üretimde kullanılmadığı için bir israftır. gelir dağılımı bozukluğu bile bütüncü bakış açısıyla bir israftır; zenginin parası arttıkça marjinal faydası azalır çünkü. halbuki bu para yoksulluk çeken insanda olsaydı, onlar için paranın marjinal faydası daha yüksek olduğundan toplumsal faydası daha yüksek olacaktı.
endüstri denmesinin sebebi; basit bir spor, oyun ve gösteri olmayıp bir sanayi sektörüymüşcesine kullanılan kaynağa, işgücüne, harcanan paralara ve organize faaliyetlere, yani ekonomi içindeki gereksiz önemine dikkat çekmek olup, bu büyüklüğe ve israfa rağmen üretilen faydalı bir şeyin olmadığını vurgulamaktı.
