Sultan Abdülhamit Han' ın Arap Yarımadası' nda Osmanlı'nın siyasi hakimiyetini pekiştirmek ve mukaddes toprakları ziyaret etmek isteyen Müslümanları tehlikelerden korumak için hazırlattığı Hicaz Demiryolu' yla bir rüya gerçekleştirilmişti. 1900 yılında temelleri atılan Hicaz Demiryolu, açılışının ardından ancak bir asır geçmesine rağmen, unutuldu. Şimdi çölde yolunu kaybeden bedevilere rehber olan demiryolunun Müslümanlar için manevi değeri çok büyük olmasına rağmen, atıl halde olan rayları ve istasyon kalıntıları görenlerin içini sızlatıyor.
osmanlı askerlerinin susuzluktan kırılarak büyük fedakarlıklar ile yapımını tamamladığı demiryoludur, medine şehrine yakın yerlerde rayların altına titreşimleri azaltması maksadıyla keçe döşendiği söylenir..
araplar ise bu fedakarlıkların karşılıklarını arabistanlı lawrence' yönetiminde bu demiryoluna defalarca saldırarak, hasta ve yaralı türk askerlerini parçalayarak pek güzel ödemişlerdir.
arap götü yalayıcılarının bahsetmek istemediği hikayeleri vardır.
115 YIL SONRA YENiDEN
Hicaz Demiryolu yeniden hayat buluyor
istanbul-Hicaz arasında demir yolu ulaşımı yeniden başlayacak. istanbul treni Medine'ye 24 saatte ulaşırken, yılda 1 milyon yolcunun taşınması hedefleniyor.
115 yıl sonra seferler yeniden başlayacak
Türkiye demiryolu taşımacılığında önemli bir projeyi yeniden hayata geçirmeye hazırlanıyor. istanbul-Hicaz Demiryolu projesi 100 yıllık aradan sonra yeniden hayata geçiriliyor.
Eylül 1900 tarihinde ilk temeli atılan ve 1904 yılından itiraben aşama aşama hizmete giren istanbul-Mekke hattı yeniden canlandırılacak. Sultan Abdülhamit Han'ın en önemli projelerinden biri olan hattın yeniden devreye girmesiyle istanbul Mekke arası hızlı trenle 24 saate inecek. Türkiye Gazetesi'nde bugün yayınlanan habere göre yılda iki milyon yolcunun taşınacağı hızlı demir yolu şebekesi daha sonra Cidde ve Medine'yi de kapsayacak.
iSTANBUL'DAN MEDiNE'YE KESiNTiSiZ ULAŞIM
Dört ülkeyi kapsayan projenin Ürdün ve Suriye ayakları Arabistan demiryolu ağına entegre edilecek. Suudi Arabistan hükümeti de istanbul Mekke Hızlı Demiryolu Projesi'ne büyük önem veriyor. Proje sayesinde bölge ülkeleri arasındaki ticaret hacminin daha da artacağını belirten yetkililer Edirne'den kesintisiz Medine'ye ulaşabilecek. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman Mimar ve Mühendis Dergisi'ne yaptığı açıklamda proje kapsamında yürütülen rehabilitasyon çalışmasının sürdüğünü belirterek Ürdün, Suriye ve Suudi Arabistan'da bu konuda çalışmaların sürdüğünü söyledi.
TÜRKiYE NELER YAPTI?
Türkiye Hicaz Demiryolu'nun tekrar canlandırılması için Türkiye'de istanbul-Ankara-Konya yüksek hızlı demiryolu hattı inşaatını tamamlama aşamasına getirdi. Ankara-Konya Yüksek Hızlı Hattı hizmete alındı.
Konya-Karaman-Adana sınır rehabilitasyon projesi sürüyor.
Marmaray Projesi ve istanbul-Edirne Hızlı Tren Projesi de tamamlandığında Suudi Arabistan yarımadası ile Avrupa, Türkiye üzerinden modern bir demiryolu ile bağlanmış olacak.
Türkiye projeye hızlı tren istasyonlarıyla başladı. Diğer ülkelerin de projeleri var. Suriye, Ürdün ve Suudi Arabistan 2012-2014 gibi projelerini tamamlayacak.
Proje bittiğinde istanbul'dan yola çıkan bir tren, 24 saatte Mekke'ye ulaşacak. Yılda en az 1 milyon yolcu kapasiteli olacak sistemi Avrupa ulaştırma ağı içerisine dahil edilecek.
100 YILLIK HAZiN ÖYKÜ
Hicaz Demiryolu'na 1 Eylül 1900 tarihinde Şam'da yapılan resmi bir törenle fiilen başlandı. 1 Eylül 1904'de hat 460. kilometrede bulunan Maan'a ulaştı. Hicaz Demiryolu'nun Akdeniz'e bağlantısını sağlayacak Hayfa hattı ise Eylül 1905'de bitti. Yapılan başka tali hatlarla birlikte 1918'de Hicaz Demiryolu'nun uzunluğu 1900 kilometreyi aşmış idi.
Hicaz Demiryolu'nun maliyeti
Hicaz Demiryolu'nun 161 km.lik Hayfa hattıyla birlikte 1464 kilometreye ulaşan hattın toplam maliyeti 3.066.167 lirayı bulmuş idi. Bir başka hesaplama ile 3.456.926 liraya ulaşmış idi. Hattın bu maliyeti Avrupalı şirketlerce Osmanlı topraklarında yapılan demiryollarından daha ucuz idi. Bu ucuzluk işçi üçretlerinden kaynaklanıyordu.
Hicaz Demiryolu ile ilgili harcamaların yarıdan çoğu yurt dışından getirilen malzemeye gitmişti. Giderlerin diğer önemli bir kısmı inşaat masrafları, Suriye'deki mühendis ve teknik personelin maaşları ile Ameliyat (amele) taburlarına verilen ücretler ve ikramiyelere ait idi.
Düzenlenen seferler
Hicaz Demiryolu işletmeye açıldıktan sonra Hayfa ile Şam arasında her gün, Şam ile Medine arasında haftada üç gün karşılıklı yolcu ve ticari eşya katarları çalışıyordu. Hac mevsimi boyunca Zilhicce'nin onundan Safer ayı sonuna kadar Şam-Medine arasında yine karşılıklı üç sefer yapılmaktaydı. Yalnız hac dönemine mahsus olmak üzere gidiş geliş için tek bilet yeterliydi.
Daha önce Şam-Medine güzergahı develerle 40 günde kat edilirken Hicaz Demiryolu ile aynı mesafe 72 saate (3 gün) inmişti. Üstelik haraket saatları namaz vakitlerine uygun şekilde tanzim edilmiş olması, trenlerin istasyonlarda yolcuların namazlarını kılacak kadar bekletilmiş olması büyük kolaylıklar sağlıyordu. isteyenler namazlarını camii vagonunda kılabiliyordu. 1909 yılında aynı vagonda günün beş vaktinde hacılara müezzinlik yapan bir görevli bulunuyordu. 1911'den itibaren başlatılan bir uygulama ile dini ve milli bayramlarda özel tren seferleri düzenlendi. Mesela Mevlid-i Nebevi'ye tesadüf eden günlerde Medine'ye oldukça ucuz Mevlid trenleri kalkıyordu. Ayrıca Müslüman ailelerin rahatlıkla seyahat edebileceği şekilde vagonlarda düzenlemeler yapılmıştı.
hicaz demiryolunun günümüzde ayakta kalan tek bölümü israil tarafında kalan hayfa ve kudüs istasyonları olup restore bile edilirken, ürdün tarafında amman istasyonu tamamen kaderine terkedilmiş, şam istasyonu içki satış yeri olmuş, suudi arabistan da bulunan hatların büyük kısmı ise tahrip edilmiş, vagon parçaları çöllerde hala da savrulmakta iken kimin dost kimin düşman olduğu gerçeğini de iyice değerlendirmek gereklidir.
günümüz şartlarında dahi eşine rastanmamış projedir.
Osmanlı Devletinin en sıkıntılı döneminde, devleti 33 yıl boyunca izlediği ince siyasi taktiklerle tek karış toprak vermeden yöneten Sultan 2. Abdülhamidin yıllardır düşlediği bir projesi vardı. Bu proje; islam alemini atardamarlar gibi birbirine bağlayacak olan ve hayalleri bile zorlayan Hicaz Demiryolu Projesiydi.
Hicaz Demiryolu, Sultan 2. Abdülhamid Han tarafından 1900-1908 yılları arasında Şam ile Medine arasında inşa ettirilen, Osmanlı Devletinin istanbuldan başlayan demiryollarının bir bölümüdür. Hicaz Demiryolu inşaatında 2666 kagir köprü ve menfez, yedi demir köprü, dokuz tünel, 96 istasyon, yedi gölet, 37 su deposu, iki hastane ve üç atölye yapılmıştır.
Hicaz Demiryolu ile özellikle istanbul ile Kutsal Topraklar arasındaki ulaşımı güçlendirmek, bu bölgelere taşınacak askerlerin ulaşımının kolaylaşması, hacıların daha güvenli bir şekilde hacca gidip gelmesi amaçlanmıştır. Aylar süren hac yolculuğu dikkate alındığında Hicaz Demiryolunun müslümanlar için taşıdığı önem daha iyi anlaşılır.
Mesela Şamdan Hac için yola çıkan bir kişi yaklaşık 40 günde Medineye, 50 günde Mekkeye ulaşıyordu. Bu uzun yolculuk esnasında karşılaşılan bulaşıcı hastalıklar, su sıkıntısı, zaman zaman bedevi saldırıları ile seyahat masrafları hac yolculuğunun zorluklarını bir kat daha artırıyordu.
Hicaz Demiryolu bu uzun ve meşakkatli hac yolculuğunu gidiş-dönüş 8 güne indirecekti. Buna 10 günlük ibadet süresi de ilave edildiğinde hac farizası 18 gün içinde yapılmış olacaktı. Ayrıca hac yolculuğuna ayrılan masraflar azalarak daha fazla müslümanın hac farizasını yerine getirmesi mümkün olacaktı. Yine Hicaz Demiryolu bir şube hattı ile Ciddeye bağlanarak deniz yolu ile dünyanın değişik ülkelerinden kutsal topraklara gelen diğer hacıların Mekke ve Medineye taşınmaları sağlanacaktı.
Dünya müslümanları Hicaza yardım yağdırıyor Abdülhamid Han da ellerini açıp semaya; Cenab-ı Hak(c.c.) ve Peygamber Efendimizden(s.a.v.) bu hayırlı projenin gerçekleşmesi için yardım ve kudret diliyordu.
Hicaz Demiryolunun inşaası için emir verir. Emrin ardından, Cezayirden Tunusa, Güney Afrikadan Amerikaya, Hollandadan Singapura, Rusyadan Çine, Fastan Mısıra, Hindistandan, Cavaya, Sudandan Balkanlara, Kıbrıstan Viyanaya, Almanyadan Bosnaya, Fransadan irana kadar bütün Müslüman halklardan yardımlar yağmaya başlar. Bu yardımların arkasından Osmanlı neferleri ile Mühendislik Mektebi öğrencileri kolları sıvar. Ümmetin, büyük bir heyecan ve coşkuyla bitmesini beklediği Hicaz Demiryolu, tamamen islam coğrafyasından toplanan bağış, gönüllü hizmet ve Abdülhamid Hanın 50 bin liralık "şahsi" bağışıyla tamamlanır. Hicaz Demiryolunun o günkü maliyeti 4 milyon 558 bin lira civarındadır.
Cennetmekan, Sultan 2. Abdülhamid Han; Hicaz Demiryolunun inşaasında Medine-i Münevverenin 20 kilometre yakınına gelindiğinde Peygamber Efendimiz rahatsız olmasın diye "Medinenin merkezine kadar raylara keçe döşeyin" emrini verir.
sultan hamit 1900 yılında müslümanlara, şam ile kutsal medine ve mekke şehirleri arasında bir demiryolu yaptırma niyetini açıkladı. gerekli parayı sağlamak için bütün dünya müslümanlarına mali yardımda bulunmaları çağrısı yapıldı. yardım listesinin başında, verdiği çeyrek milyon dolar ile kendisi bulunuyordu. 1904 yılına kadar 3.5 milyon dolardan çok para toplandı. bu iş için zorla alınan tek para imparatorluğun her sivil memuru ile subayının aylığından kesilen %10 lar oldu. bunlarla birlikte, elde edilen para 15 milyın doları buldu. demiryolunun döşenmesi işinde teknik uzmanlığı italyan mühendisler yaptı. işç.i olarak da askerler ve köylüler çalıştılar. demiryolu'nun yapımında toplam 700 bin kişi çalıştı. müslümanlar işi öğrendikçe, müslüman olmayanların yerini aldılar. 31 ağustos 1908'De, sultan hamit'in tahta çıkışının 32. yıldönümünde, demiryolu medine'ye kadar tamamlandı. sonra genç türkler devrimi ve bunu izleyen olaylar yüzünden hiçbir zaman mekke'ye kadar uzatılamadı.