erkek bünye olarak hemen keyif duyulası ve gaza gelinesi durumdur. akabinde bir kaç bayan daha size gülümsediğinde bu işte bir terslik olduğunu hissedip, liseli üç-beş çocuk el, kol hareketiyle pantolnunuzun açık fermuarını gösterdiğinde yerin dibine geçmeyi isteyeceğiniz durumdur. *
acil ayna aranması gereken durumlardır. burunda tatak, gözde çapak* vb. şeyler olabilir. tabi hemen kötüye de yormamak lazım ama neyse. yorduk bi kere.
genelde hüsrana uğratandır. gülümsemenin size olduğunu zannedersiniz, arkanıza bakınca iri yarı ve yakışıklı birinin gelip bayana sarıldığını görürsünüz. umutlanmaya gerek yoktur, kızın size gülümseme ihtimali düşüktür. yine de emin olmak için yan döner ve horatio caine bakışı atar, saate bakar ya da sigara yakar ve gelişmeleri takip edersiniz. eğer bayanın bakışları devam ediyorsa, iş anın getirdiği cesaret ya da korkuyu tercihinize bağlıdır.
yine de şansa bakar bu iş.
yabancı hatun eylemidir. gençsinizdir, biraz da malsınızdır, sultanahmet' te banklarda kankanızla oturup, uluslararası hatun kritiği yapmaktasınızdır, size yakın banklara fütursuzca oturan bir turist hatun triosundan yaşınıza ve boyunuza en uygun olanı seçip, kesmeye başlarsınız ve işveli ve kaçamak türk kızı bakışı beklersiniz. karşınızdaki bayan sizin bakışınızı farkeder farketmez öyle bir gülümser ki, acep bu hatun 3 yaşında mı dedirtir, utandırır sizi, bi de el sallayıp 'haay' demez mi, hay allah belanı versin. bakışlarınızdaki o clark gable artistiğini hemen silip, en masumane ve saf mimiğinizle el sallarsınız siz de, birazcık kanka olup, fotoğraf çektirdikten sonra ayrılırsınız, asılmaya dahi utanmışsınızdır. ayrılırken sizi ve kankanızı tek yanağınızdan öperler, vay anasını dersiniz. kankanız 'ulan bu yabancı kızları da kesmeye gelmiyo, dertleri arkadaşlık mı başka türlü mü anlaşılamıyo' der. siz de kadınları ne kadar 'bacı- başka türlü' şeklinde kategorize etmeye meraklı olduğumuzu düşünürsünüz.. yıllar geçer bunu ulu sözlüğe yazarsınız.