eğer bu ülkede yaşıyorsa hemen himayesine girip, kapısına kul köle olup, öğrencisi olunacak insandır. allah rızası için bize de öğretsin böyle bir ortamda nasıl sinirlenmediğini. ulan biz iki gazeteye bakıyoruz , daha iki haber okumadan , mahalle kültürü sayesinde hatim ettiğimiz küfürleri bir bir sıralamaya başlıyoruz. lan toplum içinde gazete okuyamaz oldum, bir gün haberlere ettiğim küfürler yüzünden milletten dayak yiyeceğim o olacak.
hiç sinirlenmeyen kardeşim, eğer bu satırları okuyorsan, ne olur şu işin sırrını bana da öğret vallahi kapında yatarım kapında.
aslında hiç sinirlenmeyen insan yoktur. çok nadir sinirlenen insan vardır. ufak tefek şeylere sinirlenipte, kendimi üzdüğüme değmez der. bu bana attıkları kazık aslında kendilerine attıkları kazıktır bir daha buradan alışveriş yapmam der geçer. ölmüşle bitmişe çare yok bu saatten sonra sinirlensem ne olur kendimi yıpratırım sadece bir daha ki sefere doğrusunu yaparız diyip geçiştirir.
bu ve bunun gibi bir çok olayda sinirlenmediği için hiç sinirlenmeyen insan olarak görülür. ama bu durum suistimal edilir de işin suyu çıkarılırsa patladığında 7.6 değerinde sarsıntı yaratan insandır aynı zamanda. o patlama anında belki herşeyin üstüne ufacık bir şey olmuştur ama o ufacık şey bardağı dolduran son damladır. hiç sinirlenmeyen insan artık kontrol dışıdır ve bir bardak dolusu siniri ile camı çerçeveyi indirir. masaları duvarları yumrukluyorken elleri sinirden titremekte, gözleri sinirden yaşarmaktadır. bu aslında pek çok olayı yatıştırıp hiç sinirlenmeyen insanın, bir yerden sonra bütün sinirini perakende olarak değilde toptan ortaya dökmesidir.
hiç sinirlenmeyen insan yoktur, sinirlendiğini belli etmeyen insan vardır. bir insanın sinirlenmemesi için sinirlerinin olmaması gerekir, sinirleri alınmış insan ise ölüdür.