bilinen birşey değildir dua zaten. hissedilen ve kalbinizden dudaklarınıza akan anlık bir coşku selidir. ellerinizi sizi yaratan o yüce yaratıcıya açarsınız. demiş olursunuz ki "işte sana geldim rabbim, senden başka kimseye değil, yalnız sana. kimseden değil senden istiyorum kalbimdekileri. bana istediklerimi yalnız sen verebilirsin, şüphesiz beni huzurunla ve güveninle saracak olan da yalnız sensin."
sonra dökersiniz içinizden gelenleri, dudaklarınızdan kelimeler yedi kat göğü aşar ve rabbinize arzolunur. çünkü rabbiniz demiştir ki "kalbinizden geçenleri benden isteyin ki onları size vereyim."
ve teslim olursunuz rahmeti ve merhameti en çok olana. sığınır ve şükredersiniz.
türk milli eğitimine bağlı okullardan mezun olmamak anlamına gelir(müslüman olmak da şart değildir buna). dua, namaz bilmeyeni geçiren din hocası var mı bu ülkede? hele son dönemlerde din hocalarınıda aştı bu iş...şaka gibi.
en son eskiden tsk'nın pek yetkili bir paşası tarafından yapılmıstır.
bir zatı anmak icin mezarı basına bir insan kitlesi toplanmıstır ve iclerinden hic kimse fatiha'yı dahi bilmedigi icin acıp i-phone'dan duanın dinlenmesi olayıdır.
zor bi durum yada ölüm tehlikesiyle karşılaştığınızda 'bu vakte kadar napıodum?' dedirticek hadise. ama duaların illa da arapça okunmasını desteklemiyorum. insan kendi diliyle de ifade edebilmeli..
zamanin birinde * bir kizimiz evlenmis. o zamanlar dini nikah resmi nikahtan once kiyilirmis. cagirmislar hoca efendiyi nikah kilinacak. kiza abdest aldirmis evin ahalisi.
bayram namazlarında sorun olmayan hadisedir. çünkü namazın başında niyet edilirken 'uydum hazır olan imama' demek sureti ile imamın okuduğu dualar siz okumuşsunuz gibi kabul edilip, sizin sadece yat kalkları yapmanız yeterlidir.***