saklambaç oyununu en iyi oynayan insan kitlesidir.
öylesine iyi saklanırlar ki kimse bulamaz, ulaşamaz. bu yüzdendir tebessümleri.. gülümsemelerinde hayatla dalga geçmenin ve görünürken görünmez olmanın esrarı, dalga geçişi vardır. *
çok iyi oyuncudurlar. hep gülümseyen insanlara uzaktan bakmayın, biraz daha yaklaşın, daha daha çok.. şimdi dikkatli bakın. mutlaka bir sorunu vardır ama gizlemeyi beceriyordur.
herkesden daha çok intihara meyilli insanlardır. dertlerini içine atarlar kimse ile paylaşmazlar ve birgün ansızın intihar ederler. siz hiçbir anlam veremez sadece üzülürsünüz.**
Sonsuz genişlikte bir kap düşünün her sözün, her eylemin, her halin ve her şeyin kabul görüyor, ne koyarsan acı tatlı alıyor, size dair, siz olup, size akıyor, ama asla, patlamıyor, taşmıyor, içi dolu ama dışına yansımıyor işte öyle bir insandır.
yokmuş gibi duran değil, derdi olmayan insanlardır. dünya yansa hasırları yanmaz. bana dokunmayan yılan bin yaşasıncı ve adam sendeci insanlardır. geniş, rahat ve vurdumduymaz tavırlıdırlar. karşılarındakini çıldırtan bir rahatlıkları vardır.
Bu tarz insanlar, Candan Erçetin'in "Gamsız Hayat" adlı şarkısını marş olarak belirlemişlerdir...Benden o arkadaşlara gelsin...Çok mu dertsiz duruyorum uzaktan bakınca??Çok mu kalender sandınız dert anlatmayınca???Gamsız hayat....
hayatı dert haline dönüştürmeden yaşamayı seçen insanlardır.. mutlu olmak istedikçe mutlu olduklarının farkındadırlar.. tabiki sorun yapabilcek şeyler yaşarlar ama onu besleyip büyütmenin bi anlamı olmadıını da bilirler.. en kısa zmnda kurtulur, unutur, boşverirler.. başkalarına da bunu göstermeye çalışırlar bu yüzdendir ki her dert sahibi kişi bu insanlara gelir..
''ne takıcam kafaya şekerim,ben yatağa yatmak için uyurum,sorun morun düşünmem hiç.başımı yastığa kor komaz horlarım valla'' ya da;
'' amaaan bunları taksaydım şimdiye 4 defa kanser olmuştum.takmıycaksın bunları hem ne demişler havalar nasıl olursa olsun senin havan güzel olsun'' insanları buna örnektir..
muhtemelen bitkibilimle çok uğraşır misafirler yesin diye habire birşeyler getirir koyar pervasızca bacak bacak üstüne atıp şen kahkahalarla gülenlerdir..*
yüzüne mutluluk maskesini geçirmeden insanların arasına adımını atmayan kişidir. dertlerine diğer insanların yapmacık teselli lakırtıları arasında derman bulmayacağını bilir. o zaman ne gerek vardır ki maskesinin arkasındaki güçsüzlüğü göstermeye...
çoğunlukla mağrur olan bu kişiler kan tükürdükleri vakit lipton ice tea kızılcık şarabı içtim diyen insanlar. dünyadaki sıkınıtıları pek önemsemezler, çünkü düsünüpte saçtan olacağina, ağlayıpta gözden olacağina işi matrakliğa vururlar. bazı zamanlar hAYATLARi HÜZÜN ve neşe arasında salıncak kurar. ama cogu insan gibi araftadir. bu sıkıntı denilen araf durumunda 'hey bu beni yok edemez ben onun agzina kazurat yaparim' diyerek gırgır geçer. genellikle karamsar, alaycı coğu zaman ise metanetlidir. velhasıl kelam hani ıssız bir yoldan geçerken, hani bir telaş duyar ya bir insan hani işte öyle bir şey....
baskalarinin dertlerini dinleyerek, onlara cozum bularak kendi caresizliklerini, cozumsuzluklerini, sorunlarini ort bas etmeyi arzulayan kisilerdir. ama ayni zaman da yasadiklari patlama anlarinda cevresindekilerin cogunu saskina ceviren insanlardir. duyacaklari iki cumle vardir.
- ben bu patlama anini yasayacagini biliyordum.
- ay ben boyle bir slklntln olacagini akil etmemistim.
içinde bişeyleri barındırabilme kapasiteleri yüksektir ve derdiyle kendi kendine başa çıkabilen, durumunu dışarı yansıtmayan insanlardır. hiç dertlerinin olmaması gibi bi durum söz konusu değildir.
biraz da etrafının ibneliğinden böyledir bu kişiler, kendilerine özgü sadelikleri ve özgüvenleri tüm dünyevi sıkıntıların panzehiri gibi görüldüğünden, toplum hiçbir zaman yakınma hakkı vermemiştir bunlara,
halbuki bu kişi de karşılıksız aşık olmuş, babasından yok yere zılgıt yemiş, beş parasız gezmiş veya patron ağzı çekmiştir. fakat ''abi ne güzel hiç bişeyi takmıyon kafaya'' maymunlarını dinlemek zorunda kalmıştır hep,
yine bu kişiler genelde koyu fenerli veya beşiktaşlı olup, bireysel dertlerinde kullanamadıkları melankoli ve pesimizm haklarını bu kontenjanda değerlendirirler, solculuğun da eskortluk ettiği yine çokça şahit olunmuştur bu genel dertten muzdarip olabilme kaçış noktası arayışına.