laf atmanın aptallık olduğunu , kişiye bir şey kazandırmayacağını bilen akıllı ve edepli erkek türüdür.
laf atanlar yüzünden sümük bile atılmayacak kızların götleri tavana vurmaktadır.
LAFı değersiz olan, karşılığı olmayan, kelam eder.
lafı değerli adamın ağzından cımbızla alırsın kelamı.
sözünü, özüne saklayan adamdır tarif edilen delikanlı şahsiyet.
sıradan olmak, sıradanlaşmak, sivrilmek kadar keyifli ve sansasyonel olmasa da bazılarımız böyle durağan, sığ, vasat ve itidalli hayatların öğeleri oluruz. herkes ve her şey onlar için sıradandır. mini etek giyen bir kızın tek bir bakışlık ömrü vardır onlar için, geriye dönüp laf atmak ise boyun ağrısından başka bir şey değildir.
''belli mi olur, abisi, sevgilisi ya da kırıkları ansızın ensesinde bitip köşeyi dönerken erdal özyağcılar * kafası atabilir.'' kaygısı da bu bastırılmışlığı tetikler hani. toplumun belirlediği çizgilerin dışına çıkmaktan ödü kopar, evcil davranır.
işin içinde biraz kendi kabuğunda yaşamak, biraz dertten tasadan uzak durmak vardır. bu yapıdaki insanların en belirgin özelliği aslında duygusal olmalarıdır. önünden, yanından, arkasında geçen bir kıza laf atmak yerine geceleyin yatağa girdiğinde onu düşünmek ve onu hayal ürünü olarak yaşamak en ideal şeydir. etliye sütlüye karışmadan sade ve tekdüze bir hayata kök salmak, ikonografidir.
sonra ne mi olur, sabah 9 akşam 6 mesaisiyle yılları ezerken ansızın bir kız ile tanışıp evlenirler...