eski çalıştığım işyerimde bir tanesi mevcut olan işkilli büzük sürüsü. o kadar kaptırmıştı ki kendini herkese dravdan nişanlı olduğunu filan da söylerdi. çirkindi üstüne, güzellik göreceli bir kavramdır lafını icat edenin, tekrar düşünmesini gerektirecek kadar çirkin.
ilk işe başladığımda yemin ederim aşağıdaki diyalog aynen yaşandı.
+ ayşe şu ışığı açar mısın?
- ben nişanlı birisiyim deep.
+ yanlış anladın sanırım. ışığı açar mısın demiştim...
- ben de çok iyi hatırlıyorum nişanlı biriyim demiştim.
e yuh. yuh....
daha sonra canım sıkıldığında başvurduğum kaynak olmuştur o ayrı.
+ ayşe gelirken bana da bir kahve getirir misin?
- nişanlıyım.
-----
+ ayş...
- nişş...
ehehehe
-----
+ ayşe benimle evlenir misin?
- nişanlıyı... ne dedin sen?
+ evlen diyorum benimle.
- ciddi misin sen?
+ şaka kız şaka. şu ışığı açsana.
- pezevenk...
Biri onlara:
-Neden hiçbir erkeğe güvenmiyorsun? diye sorduğunda,
"Neden güveneyim?" diyecek kadar olayın idrakine varmış,hayatın gerçeğini anlayan kızlar.
kendine güvenmeyen kızdır.
gazoza ilaç atılan dönem kapanmıştır artık; herşey kızın isteğine bağlıdır. erkek -sapık olmadığı sürece-, kıza zorla birşey yapmaz. dışarda tonla veren kız varken, niye tutup da istemeyeni ağına düşürmeye çalışsın? erkek de insandır; canavar değil.
"beni kandırdı ühüüü.." (vermeseydin kızım, onu gerçekten sevdiğin için bir fedakarlıksa bu; pişman olmayacaksın. kendi değerlerine ters düşen bişeyi yaptığın için üzülüyorsan; bunu da başta düşünecektin.)
not:kızlara, kendilerine karşı dürüst olmalarını tavsiye ederim. en azından kendinizle başbaşa kaldığınızda düşünün gerçeği.
"kadınlar kamaşıklardır" diye boşuna dememişler yüzyıllardır. sözüm meclisten dışarı ama çoğu kız, erkeklerden daha güvenilmezdir. çünkü ne istediklerini kendileri bile bilmezler.
karşısına düzgün bir erkek çıkmamış kız modelidir.
eğer karşısına doğru insanlar çıksaydı, daha farklı bir hayatı, dertlerini anlayabileceği bir dostu, her şeyini paylaşabileceği bir sevgilisi olabilirdi.
hiç bir erkeğe güvenmeyen ama gene inatla gerçekten güvenilemeyecek, it kopuk takımından vazgeçemeyen kızlardır. hem korkarlar hem de vazgeçemezler diye de özetleyebiliriz durumu.
peki bu neden böyledir?
inanın bilmiyorum.