oturup keyifle iki çift laf edilemeyecek, tartışılamayacak, merada otlayan koyundan tek farkı boş boş konuşabilme yeteneği olan, sorumluluk, aidiyet, şahsiyet gibi duygu ve değerlerdenn yoksun, hangi akla hizmet yaratıldığı bilinemeyen sıkıcı kişi.
senin giydiğin çorabı üretiyordur mesela, birileri evine ekmek götürme kavgasında olduğunu sanırken, yollara asvalt döküyordur... Ve biriler gecenin bir yarısı kalkıp ekmek yapmak için fırınına koşuyordur. dünya farkında olmadan birbirine hizmet eden insanlar bütünüdür. herkes kendi evi için çalıştığını sanır, ama sen onun elinden pişen ekmeği yersin sabah akşam. karınca gibi birbirine hizmet eden bu mükemmel sistemde, herkesin tek ve hakiki dünya görüşü hak, adalet, huzur kavramlarını içerir. ot sa bile faydalı bir ottur. kalıplarla işi olmayan insandır, adını koyamamış olsa da.
Şu iyice pisliğe bulanan insanlıkta en iyi görüştür. Insanların birbirini öldürmesi, mazoşistlerin yaptıkları, milleti koruma vaadiyle gelen insanların milletin ağzına asıl sıçan insanlar olmaları, nükleer silahlar, radyasyon, biyolojik savaşlar, soğuk savaşlar, psikolojik buhranlar, paranın yaptırdığı kölelikler, kanla yazılıp insanı öldürmeye teşvik eeen tarih geçmişi, subliminal mesajlarla insanlığın yönetilmesi ve şekil verilmesi, iftiralar, yalanlar, maskesi ardına saklanmış korkaklar. Bir insan türdeşine bunları yapar mı? Aslında bir insan tüm bunlara kafa yorarsa delirir. Kendini bitirir. Işte bunların hiçbirini düşünmezse bir insan, dünya daha yaşanılabilir bir yer olur. Her ne kadar görüş tutmamak da bir görüş olsa da, üstad Nietzsche'nin başını çektiği akım: Nihilizm. dünya hiçliktir.
dün görüşü olmadığı için sürekli aşağılansa da hayatlarından genel itibariyle memnun olan insanlardır. bizim gibi dünya görüşüne sahip insanlar gibi her konuda ahkam kesmez, herşeyi düşünmez, her derde çarenin kendisi olduğuna inanmaz. insan bazen onların yerinde olmak istemiyor değil.
gördüğü bildiği herkesin at gözlüklerini çıkartmamasından dünya görüşünü belirtme ihtiyacı duymayan insandır.
anlat anlat günlerce anlat insanın fikrini doğruluğunu kabul etse bile değiştiremeyeceğini anlamış insandır.
ne kasıcam kendimi insanlara bir şeyler anlatmakla boşu boşuna vakit kaybı gider dağa taşa anlatırım daha iyi modundadır.
yarım yarım yaran entryler barındıran başlık. *
hiçbir dünya görüşü olmayan insan; ot!
hiçbir dünya görüşü olmayan insan; oksijen tüketen gereksiz!
hiçbir dünya görüşü olmayan insan; aşağılık!
biri bana anlatabilir mi? dünya görüşünden kasıt olarak bahsedilen fikir nedir?
benim acizane olarak düşüncelerim;
insanlığa adanmış bir hayat;
sadece kendi türünden canlılarla iletişimde olup, onların sorunlarına kendi elinden geldiğinde yardım eden bir insan olarak hayatına devam eden bir bireyin, hayatı yeterince anlamlı oluyor sanırım. insanlığa adanmışlık olarak bahsettiğim durum, sadece ihtiyaç sahibi, fakir, aç, yoksul ademoğlunun yardımına koşmak!
hayvanlara adanmış bir hayat;
nankörlüğünden, dünyayı hunharca harcayıp tüketip, sadece kendi için harcayan insanoğlundan bıkmış bireylerin seçebileceği, bir yaşama biçimi! hayvanların daha iyi yaşama koşullarında hayatlarına devam edebilmeleri için adanmış bir insan hayatı!
para;
var olmuşluğun tüm seçimlerini, maddi hayata bağlanarak harcamak! doğum ve ölüm arasındaki bu harikulade boşluğu, mutluluğu satın alma adına büyük bir çabaya dönüştürmek ve bunun için yaşamak, ölmek!
maneviyat;
var olmuşluğu, var edilmişliğe, yaratılmışlığa çevirerek, bireysel kurtuluşu ve sonsuzluğu yakalamak için
ölüme kadar, yalnız ve huzurlu bir hayatı tercih etmek!
siyaset;
gençlik ateşinin yürekleri yakmasıyla, özgürlük arayan beyinlerin, öfkelerinin dışarı vurması ve başkaldırı. kısa bir süreliğine de olsa, anarşi, faşizm,komünizm gibi görüşleri edinme, onlar için hayatın bir dönemini adama! anlamsız bir meşguliyet yaratma hevesi!
herhangi biri!
belki birkaçı, hayat görüşü olarak seçilebilecektir!
yarın, afrikadaki insanların karnını doyurmak için yola çıkıyor olabilirsin, sana diyeceğim tek şey;
"neden bu kadar uzak!" olacaktır.
sokak aralarında yaşayan, caddelerde kırmızı ışıkta bekleyen araçların egzoz dumanında ısınan çocuklara yardım için iptal ettirirsin belki uçak biletini. ardı sıra koşturursun onların, ekmek arası peynir dağıtır, okullarına gitmeleri için çaba sarfedersin. peki, ne için bu anlamsız çaban? sadece batıl bir vicdani temizlik değil mi? varlığından haberin olmadığın bir yara, senin canın acıtmaz değil mi? ama o usulca akmış, belki de kurumuş kanı gördüğün zaman için bir cızlar ki, öyle bir yanar ki yüreğin. sadece o çocukları orda görmeye dayanamıyorsun.
peki, sen o çocuklara yardım ederken, nasıl da unutabiliyorsun, afrikada halen açlıktan ölenleri!
sokak çocuklarının senden yardın alabilmesi, sadece senin onlara yakın olmandan! ikisi arasındaki ayrımı
nasıl yapabiliyorsun, nasıl tercih edebiliyorsun ikisinden birini!
bana deniz yıldızı hikayesini anlatma!
burada yaşıyordun, yapacak daha iyi bir şeyin olmadığı için sahile iniyorsun,
sahildeki deniz yıldızlarının hazin durumu içini burkuyor, ve onlara yarım etmeye başlıyorsun!
belki de sahile hiç inmemeliydin!
şöyle bir dur!
kendini dinle!
bir insan hayatı, ölümden başka hiçbir gerçekliğe hizmet etmez! edemez!
sadece, ölümüne kadar, kendini oyalayacak alternatifler arasında gidip gelirsin!
muhtemeller yoktur,
sadece alternatifler vardır!
ve hiçbir alternatif diğerine üstünlük sağlayamaz!
bundandır, gerçekçi bir insanın hiçbir dünya görüşü olamaz!
muhtemelen darbe çocuğudur.
siyasi düşüncenin ekmek, su gibi önemli bir gereklilik olduğunun farkına hiçbir zaman için erişemeyecektir.ülkemizde bu tip apolitik gençlerin sayısı epey fazladır ve daha da fazlalaşacak gibi görünüyor.
