--spoiler--
''epey bi zaman böyle gecti. yine her gece rüyalarımda bu.zagorun diyarbakır cezaevinde oldugunu duymustum o sıra.bi gece bi büyükle eve geldim. hepsini ictim.zurnayım tabi.bi ara gözümü acıp baktım: karlı daglar geçiyor.bi daha actım, basımda bir çocuk, kalk abi, diyarbakıra geldik diyo.baktım,sahiden diyarbakırdayım.bir soruşturma kale mahallesi vardır oranın, bi gecekonduda buldum, malımı bilmez miyim? görünce hiç şaşırmadı.hiç bir şey demedik.o gece oturup düşündüm. oğlum bekir dedim kendi kendime,yolu yok çekeceksin.isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle,yol belli,eğ başını,usul usul yürü şimdi.o gün bugün usul usul yürüyorum işte''
--spoiler--
gemiyi kurtaran kaptanı oynamaktır her daim. aksi halde zaten yolunda gitmeyen durumlardan haberdar olan insanlar tarafından acılar tazelenir, bir an unutup rahat davransanız hemen hatırlatıp yaşadığınız anın içine zıçarlar. bu duruma düşmemek için sıkıntıyı içte yaşamak en doğru savaş biçimidir.
gururlu, güçlü görünmek isteyen insanın eylemidir.
ateş düştüğü yeri yakar.
eğer güvenilmeyen bir ortamdaysan;
anlatsan ne olacak? * sanki insanlar da bayılıyorlar senin sorununu çözmeye. hoş zaten sorunu çözecek olan da kişinin kendisidir. insanların merakı durumdan dedikodu unsuru * veya kendilerini eyleyecek birşeyler çıkarmaktır.