zamlar, ölen işçiler, değişen kanunlar, dış politikamız, açılım vs vs bu liste uzar gider bunların hiçbirine tepki göstermeyen halktır. allah tan her akşam izliycek dizilerimiz acun abimizin programları var da kafamızı böyle şeylere yormuyoruz büyük abilerimiz bizim yerimize kafasını filan yoruyor ne kadar teşekkür etsek azdır değil mi ankaralı abilerimize lan düşününsenize 24 bin lira telefon ödeneği veriliyor yıllık düşünün 100 liraya filan sınırsız tarifeler filan var aylık ama yetmiyor yani o kadar meşguller, o kadar yurt dışına filan çıkıyorlar yol yorgunluğu mecliste dinliyorlar herkesin fikrini alıyorlar bir de akşam götü boklu mercedes e bin küçücük villana git filan zor adamların işi zor.
bir fıkrayı hatırlatan halktır.
vezirler huzura çıkmışlar:
- padişahım, hazinede para kalmadı. yeni vergilere ihtiyacımız var, diyerekten. padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış,
- eeee! ne vergisi koyalım?, demiş.
- köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar! padişah,
- tamam, demiş. aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
- tepki var mı?
- hiç bir tepki yok!
- iyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın! aradan bir süre geçmiş, padişah:
- var mı şikayet?
- yok! halkının tepkisizliğine kızan padişah, gürlemiş:
- köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni siksin! aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen padişah, çağırmış vezirlerini,
-halkı dinleyelim hele bir, demiş gitmişler köye, padişah sormuş:
- var mı şikayet? ses yok. padişah tekrar :
-var mı şikayet ? şikayeti olan söylesin! diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
-padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
- eeee!, demiş padişah bir umutla.
- aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyız, bir adam daha koysanız.
şimdi bizim toplum 'bir adam daha koysanız' diyen
adam gibi oldu.
tepki göstermenin ne olduğunu bilmeyen halkın, bilinçsizliğini ya da korkusunu belirtir. iktidar politikalarına tepki göstermenin anarşist faliyet ya da vatana ihanet olarak gören korku ile ideolijisi jöleleştirilmiş vatandaşın, yapılan haksızlığa geçerli bahaneler uydurarak, beddua okuyarak koşullara uyum sağlamak zorunda kalmasıdır aynı zamanda. biz ne badireler atlattık, kurtuluş savaşında annelerimiz nohutu kavurup kahve yaparmış veya allahından bulsunlar, gün olur devran döner gibi politikacının istediği kıvama gelmiştir bu halk. ata ya vatana saydıranlara ağzı açık bakan, medya osuruklarına bak sen diyerek diz döven, askeri terörist yapanlara hak veren, beyni sulanmış zavallı dizikolikleri bu arada inceden anmak gerek.
her konu hakkında bilgisi vardır ama ortalıkta orda burda konusmaya cesaret edemeyen sürekli başkalarının itiraz etmesini bekleyen sesini çıkartmadan kabul eden ama lafa gelibce mangalda kül bırakmayan halktır. korkaktır ama korkak olduğunu kabul etmeyen halktır.
