bizim evdir. çünkü yemeklerimizi hayal dünyamızla birleştirdik ve ortaya peynirli makarna, salçalı makarna, domatesli makarna, salamlı makarna çıktı. *
muhtemelen zengin öğrencileri içinde barındıran evir.
1.gün
*hadi lan makarna yapalım
-olmaz olm biz zenginiz pizza ısmarlayalım
2.gün
-hadi lan bugün makarna yiyelim
*yok abi dur on dakkaya gelir pizzalar
3.gün
-makarna yapsak?
*sus lan fakir misin.
-canım çekiyo lan ibne beni de anla ben de öğrenciyim.
*ha desene tamam spagetti söylüyorum
-ananı ya selami.
muhtemelen ocak-tüp-tencere üçlüsü olmayan evdir. 3 öğün salça ekmek yenilen öğrenci evi gördüm.
ya da makarnadan daha ucuz ne olabilir hesabıyla 3 kuruş daha kısabilir miyiz sorusu sorulmuş, kıl kırka yarılmış, kg maliyeti hesaplanarak1 kg patatesin 1 kg makarnadan daha ucuza mal edildiği bulunmuş, sulu yemek olmasından dolayı yanında yenilecek ekmek de hesaplandığında daha doyurucu olduğu kanısına varılmıştır. yine mevsimine göre melemen, patatesli yumurta alternatiflerle menü zenginleştirilmiştir.
elbette burada gözden kaçırılan nokta, 1 kg ekmeğin 1kg makarnadan daha pahalıya geliyor olmasıdır. yine göz ardı edilen bir diğer nokta da makarnanın pratikliğinin yanına patates yemeklerinin yaklaşamıyor olmasıdır. öğrenci evinde kim soyacak patatesi, kim kızartacak (yumurtalı patates modunda)
eh bir de elektrik saatinde müdahale varsa kettle ile 2 dkaikada suyu kaynatıp sonra makarnayı haşlamak tüpten de tasarruf. sonuç olarak her yönden makarna ağır basıyor.
