Atlı insan heykellerinde, atın iki ön ayağı da havadaysa kişi savaşta ölmüştür, atın tek ayağı havadaysa kişi savaşta aldığı yaralar yüzünden ölmüştür, atın tüm ayakları yere değiyorsa o kişi doğal sebeplerden ölmüştür.
Gobeklitepeden heykeller çıktı 13000 yıl önceden. insanların o zamanlar nasıl yaşadığını bu heykeller sayesinde görebiliyoruz. Taş, 200 milyon yıllık dinozor fosillerini bile tutup bizim inceleyebilmemize olanak sağlıyor. insanlığın değeri. Bizdeki dincilerin bu kadar goygoyunu yapmasının tek nedeni islamda yasaktır denmesi. Tüm nefretleri de başkalarının kafir olması üzerine. Ülkedeki tüm heykellerin masrafi, tek bir yancinin bir ihalede caldigina yaklaşamaz. Ama kafirlik olduğu için nefret ediyor ve goygoy yapıyorlar.
aslında güzel bir sanat. caddeleri estetik değeri yüksek heykellerle dolu bir şehirde yaşamak çoğu kişi için çok daha keyifli olabilirdi. her şeyi karın mı doyuruyor sığlığıyla değerlendirenler anlayamaz.
atölyelerine bayılırım. bi insan bunu nasıl yapabilir dediğim yüzlerce şeyden biri mermere, taşa hayat verilmesi. bernini'nin the rape of proserpina eserini muhtemelen görmüşsünüzdür şu muhteşem detayı da.
bursa'nın taksim'i, kızılay'ı, saat kulesi... dört ayağı yerde at üstünde atatürk heykelinden ismini alır. aşığım ben heykel'e. gündüz kalabalıktır. akşam kışın 9, yazın 10'dan sonra tektük insan kalır. gerçek sahipleridirler belki. her gün buradayım. ömrüm burada geçti. eskiden daha güzeldi. şimdi çirkin insan sayısı arttı. önündeki atatürk caddesi, bursa'nın en meşhur caddesi.
o salak kırmızı tren ve caddenin para için otoparka çevrilmesi yüzünden trafik oluyor. koca bursa'nın, yeşil'e giden yolu tek şerit ve o da tıkanınca 30 dakika oluyor 2 dakikalık yol. bu salak tren bomboş, minicik toplu taşıma otobüsleri 200 kişi. trafik sorununu bitirmek çok kolay: o salak treni kaldırın. o salak park sistemini kaldırın. hukuki değil zaten. para istediklerinde "hukuki değil bu yaptığın!" deyin. terbiyesizlik yapmaya devam ederse "polisi arayabilirsin." deyin. baktı vermeyeceksin elindeki makinayla işlem yapamaz. çünkü o makinaya plakanı kaydedince para almadığında hesapta açık çıkar.
yol kenarları halkındır. belediyenin değil. nereye gidiyor o paralar? bu işin muhasebe defterini koyun internete herkes görsün. ulaşımın da!
heykel kaldırımlarındaki ağaçların dallarının, o salak binalara değmemesi için budanmasına, kesilmesine çok üzülüyorum. atatürk ağacı kestirmedi de köşkü kaydırdı. 30-40 senelik 10 katlı, o salak ve depreme dayanıksız binaların ekonomiye hiçbir katkısı yok. yeşil bursa'yı bitiren bunlar. yıkılıp yerlerine ağaçlar dikilmeli. zaten devlet yıkmazsa deprem yıkacak. (bkz: 1855 bursa depremi)