heykel

entry108 galeri42 video3
    51.
  1. bu ülkenin yasak sanatı olmaya aday.
    1 ...
  2. 52.
  3. "Bu memlekete, sağcısı geldi cami dikti, solcusu geldi, heykel dikti. Ondan başka da bir yaraya merhem olan olmadı"
    Memleket Meselesi adlı filmden alıntı.
    0 ...
  4. 53.
  5. an itibariyle,karın çılgın attığı, yardıra yardıra yağdığı,her geçen gün kalabalıklaşan bursa semtidir.
    0 ...
  6. 54.
  7. Bir çok yapım tekniği vardır. En gelenekseli kil kullanarak oluşturmaktır. Modelajı biten kil daha sonra alçıyla kalıbı alınmak suretiyle içine herhangibir döküm malzemesi dökülerek tamamlanır. Kilin haricinde taş, metal, ahşap, terracota, gibi yöntemlerlede yapılır. Taşın ticari değeri yüksek olduğundan piyasa işi yapanların çoğu kısmı taş kullanır. Bana göre en özgün işler çıkartabileceğiniz malzeme metaldir. Ülkemizde bir çok güzel sanatlar fakültesinde heykel eğitimi verilir.
    1 ...
  8. 55.
  9. en iyileri, hayran olunacak olanlar italya'dadır. tabi louvre'u es geçemeyiz.
    0 ...
  10. 56.
  11. "heykel, bir resme bakmak için geri geri gittiğiniz sırada, ayağınızın takıldığı şeydir" jules olitski
    0 ...
  12. 57.
  13. Uğruna tiyatro uğraşını bıraktığım ve ülkemde bu bölümü okuyup doyamadığım sonrada daha ilerisi öğrenmek-görmek için , bu işin merkezi nere ise oraya giderim aga deyip basıp italya-floransa'ya yeniden okumak için gittiğim nadide sanat dalı.
    0 ...
  14. 58.
  15. +nereyi kazandın?
    -hacettepe
    +aa çok güzel, bölümün ne?
    -heykel
    +olsun.

    kaçınılmaz bir diyalogtur.
    1 ...
  16. 59.
  17. Yıllarca, iki kahraman heykeli, biri erkek, biri bayan, birbirlerine bakar durumda parkta dururlarmış. Ta ki bir gün bir melek cennetten gelene kadar...

    - "Sizler iyi ve örnek birer heykel oldunuz, bu yüzden ben de size özel bir hediye vereceğim. Yarım saat için sizi canlandıracağım, siz de bu süre içinde ne isterseniz yapabileceksiniz!" demiş.

    Ve melek ellerini çırpar çırpmaz heykeller canlanmış, birbirlerine biraz utanarak yaklaşmışlar, ama sonra hızla parktaki çalılıkların arkasına koşmuşlar. Kısa bir süre sonra çalılıkların arkasından kikirdeşmeler, kahkahalar duyulmuş, çalılar sallanmış. Onbeş dakika sonra, çalılıklardan çıkmışlar, ikisinin de yüzünde geniş bir tebessüm varmış.

    - "Onbeş dakikaniz daha var!" demiş melek, gözlerini anlamlı anlamlı kırparak. Bayan heykelin yüzündeki tebessüm biraz daha yayılmış ve erkek heykele dönmüş:

    - "Harika! Ama bu sefer güvercini sen tut, ben pisliyim kafasına!"
    1 ...
  18. 60.
  19. Taksim Gezi parkı direnişine destek için yaklaşık 100 kişi heykel'de toplanmış durumda.
    1 ...
  20. 61.
  21. kamuda yer alan örneklerinin; ne kadar farkına varılır halde yapsanız da zamanla mekanla bütünleşip yok olmasını,unutulmasını asla engelleyemeceğiniz canım ülkemin güzide sanat dalıdır.
    0 ...
  22. 62.
  23. Hobi değildir, hobi olarak yapılırsa ömrünü heykel sanatına adayanların tefe koyacağı biri oluverirsin. Bkz: arzum onan. Be ablacım oyuncusun oyuncu kal. bak ben kamera karşısına geçip oynuyor muyum. ayıptır ya! Üstelik oyuncu da değilsin, tiyatroda görelim oyuncuysan. neyse öyle işte!
    1 ...
  24. 63.
  25. 64.
  26. bursa'nın can damarı. hastasıyız dedeeeee.
    1 ...
  27. 65.
  28. bursa da sene de en fazla 2 kere gittiğim yer ne mekan bulabiliyorum doğru düzgün ne de başka bir şey. görükleye hapsoluyoruz üniversiteliler olarak.
    0 ...
  29. 66.
  30. terpi olarak kilden heykel yapmak müthiş eğlencelidir.
    0 ...
  31. 67.
  32. şu saatlerde çok çok kalabalık olan ,bursanin merkezi. sanki tüm bursa burada bugün.
    0 ...
  33. 68.
  34. Yıllarca, iki kahraman heykeli, biri erkek, biri bayan, birbirlerine bakar durumda parkta dururlarmış. Ta ki bir gün bir melek cennetten gelene kadar...

    - "Sizler iyi ve örnek birer heykel oldunuz, bu yüzden ben de size özel bir hediye vereceğim. Yarım saat için sizi canlandıracağım, siz de bu süre içinde ne isterseniz yapabileceksiniz!" demiş.

    Ve melek ellerini çırpar çırpmaz heykeller canlanmış, birbirlerine biraz utanarak yaklaşmışlar, ama sonra hızla parktaki çalılıkların arkasına koşmuşlar. Kısa bir süre sonra çalılıkların arkasından kikirdeşmeler, kahkahalar duyulmuş, çalılar sallanmış. Onbeş dakika sonra, çalılıklardan çıkmışlar, ikisinin de yüzünde geniş bir tebessüm varmış.

    - "Onbeş dakikaniz daha var!" demiş melek, gözlerini anlamlı anlamlı kırparak...

    Bayan heykelin yüzündeki tebessüm biraz daha yayılmış ve erkek heykele dönmüş:

    - "Harika! Ama bu sefer güvercini sen tut, ben pisliyim kafasına!"
    0 ...
  35. 69.
  36. bugün 31 derece sıcaklıkta tıklım tıklım olan ve önünden geçmesi adeta trafiğe neden olan yer. bursa değil pekin gibiydi bu şehir bugün.
    0 ...
  37. 70.
  38. Cıkmaktan erınılme duyulmayan nadır yerlerden bırıdır.
    0 ...
  39. 71.
  40. bursa'nın merkezi.

    bursa'da heykel'e gidilmez heykel'e çıkılır.
    2 ...
  41. 72.
  42. Akademide Hasan Âli Yücel’in reisliğinde profesörler heyeti toplantısı… Vekil, şimdiye kadar seleflerinden hiç birinin bu makamda kendisi kadar kalmadığını, Köy Enstitüleri, klâsiklerden tercümeler, ansiklopedi gibi büyük hamlelere girişileceğini, akademiden de sanat plânında büyük işler beklendiğini anlatmakta ve sözü o zaman birdenbire modalaşan ve göze girme vasıtası haline getirilen “Millî Şef” heykellerine getirmektedir. inönü heykeli… At üstünde Millî Şef… Akademinin bir pavyonunda yapılmaya başlamış ve yüksekliği damı aştığı için çatıyı delmek zoru doğmuştur. Akademiye girerken sol taraftaki hangar biçimli binanın tepesinde garip bir manzara… inönü’nün, denizden başını çıkarması ve “ce!” demesi gibi, çatının içinden fırlama kafası… Gövdesi ve atı içeride kalıyor.

    Anlattıklarına göre, yerini aldığı zâta ait, nerede ve ne şekilde heykel varsa o da aynını istiyor. Meramı Taksim âbidesinin arka plândaki ikinci, üçüncü adamlar kadrosundan çıkmak, başı doldurmak… Nitekim, işte banknotların üzerindeki eski resim de kaldırılmış ve yerine onun kellesi oturtulmuştur. Selefine “Ebedî Şef” ünvanının yakıştırılmasına karşılık ona “Millî Şef” yaftası uygun görülmüş, fakat bu az gelmiştir.

    Profesörler meclisinde heykel meselesi konuşulurken Mistik Şair, önündeki kâğıt üzerine birtakım sıkıntı karalamaları döküyor ve bu hareketi vekil Beyefendinin dikkatini çekiyor:

    – Ne karalıyorsun kâğıda, şair?

    – Sıkıntımı karalıyorum!

    – Bu bahis sana sıkıntı mı veriyor?

    – Bir şey veriyor ama, sıkıntı mı, yıkıntı mı, bilemem!

    – Söyle açıkça fikrini, çekinme!

    – Birazdan, müdür odasında arzederim.

    Hasan Âli, Mistik Şair’in, fikrini bildirmesi için mahremlik aradığını sezdi ve toplantı bitince müdür odasında, beraberlerinde yalınız Burhan Toprak, onu konuşmaya davet etti.

    – Söyle bakalım!

    – Efendim, yabancılar arasında siz bir Maarif Vekilisiniz ve bu sıfatla pek dik çıkacak olan sesime tahammül edemiyebilirsiniz. Fakat aramızda bir arkadaşlık tarafı olduğu için, tenhada, müsamahanıza güvenerek size fikrimi söyleyebilirim.

    – Dinliyorum.

    – Şu heykel işini şöyle yapsak: Avrupa’ya, ayakta, at sırtında, şu veya bu biçimde şanlı gövdeler ısmarlasak; boyun yerlerini de burgulu yapıp, ölen ölünce kafasını çıkarsak ve yenisinin başını oraya burgulayıversek; nasıl olur?

    Burhan Toprak, kahkahadan kırılmamak için ağzını eline gömmüş, sarsılırken, Hasan Âli kıpkırmızı; ve yüzünün sol tarafiyle resmî, sağ tarafiyle de hususî olarak, ağlamaklı ve gülümsemeli!..

    ( Bâbıâli’den )
    0 ...
  43. 73.
  44. (argoda) daha cezaevinden çıkmadan (hükmünün) infazını yakan mahkum.
    0 ...
  45. 73.
  46. arkasındaki amfide kent müzesinin önünde apaçilerin çılgın şovlarının döndüğü bursa'nın şehir merkezi.
    1 ...
  47. 74.
  48. nereden nereye lan... o değil de arkadaşımın "senin emeklilik çağın gelmiş" yorumu sanırım doğru kaç saatten beri şunlara bakıp duruyorum bunu en son 10 yıl önce arkadaşımın babası yapıyordu:

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/971591/+
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük