ben hemen hikayesini araştırırım.
çünkü hiçbir heykel bulunduğu yere gelişigüzel konmaz.
onun bir hikayesi vardır.
neden oradadır?
orada olması ne anlama gelmektedir?
kim tarafından, ne amaçla yapılmıştır?
bunları araştırır öğrenirim.
zira pek çok heykel, pek çok güzel hikaye içerir.
polatlı-kartaltepe'deki bu dev mehmetçik heykeli, 1683 yılından beri geri çekilen türk ordusunun en nihayetinde tam da bu noktada geri çekilmesinin durdurulduğunu sembolize eder.
(bkz: sakarya meydan muharebesi)
ben bunu ilk görüp anlamını öğrendiğimde ağlamıştım.
önemli, estetik, güzel ve bulunduğu alanla ahengine dikkat edilmiş bi eserse ki, türkiye de mehmet aksoy inkiler dışında pek bulunmaz, insanın bu ülkede bunları yapan insanlar da var diye umutlanası gelir. geri kalan yöreyi tanıtan sucuk, pastırma, portakal heykelleri ve sıkıcı mustafa kemal heykelleridir. yazıktır, günahtır. mimari güzelliğin, estetiğin bulunmadığı bir ülkede yaşadığına küfredersin.
Heykeline göre değişir.
güzel olanları aklıma yer etsin diye uzun uzun incelemek isterim.
Bizim topraklarımız gelmiş geçmiş en usta heykeltraşlara ev sahipliği yapmış.
Bu bergamalı bir sanatçının milattan önce 2. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilen mükemmel eserinin bir kopyası. Orijinali kayıp. Ancak kopyası bile çok değerli.
Romalılar orijinalini anadolu'yu ele geçirince italya'ya götürmüşler. Kopyası 17. Yüzyılda bulunmuş. Bir süre louvre'da sergilendikten sonra roma'daki capitoline müzesinde yerini almış.
Bu heykele bakıp da tahrip etmek isteyen zihniyete de bu zihniyetle iç içe yaşamak zorunda kalıyor oluşumuza da acırım.