heyecanlanmak

    34.
  1. bir duygu durumu. ve bence her zaman değil ama bazen doğallıktan da olabilen durum. bazıları heyecanlanmayı sever. daha doğrusu sevincini, hatta üzüntüsünü dahi heyecanında saklayabilir. ve bu kişilere heyecan yapma demek aslında o kişiye heyecanlanmayacağı varsa da heyecan yaptırır. biraz da önemsemek ile alakalı galiba. ama şu da var. önemseme aşamasını geçince de halen heyecan yapmak bu sefer dezavantaja çevirebilir.
    12 ...
  2. 20.
  3. artık hayatımda olmayan, hissetmem için ancak lunaparkın en tehlikeli oyuncağına binmemi gerektiren duygu. özleniyor.
    3 ...
  4. 33.
  5. insanın kalbinin hızlı attığı, vücudunun bir anda alev alması gibi hissetiren olay.

    hayatımda çok heyecanlandığım fazla anı hatırlamıyorum. şu bir gerçek mutluluğu kucaklamasını öğrenemedim.*

    ancak istiyorum. öyle heyecanlanayım ki pas tutmuş kalbim mücevher gibi ışıldasın, geçirdiğim dakikalar anlam kazansın ve heyecanın tadına alışıyım.

    monoton hayatınızı renklendirmeniz dileğiyle iyi geceler.
    3 ...
  6. 35.
  7. 21.
  8. Bi an özel mesaj ışığının yanması ile bile vuku bulabilecek olan eylem.
    2 ...
  9. 14.
  10. uzun süre sonra yeniden aşık olduğunu hissetmektir.
    2 ...
  11. 22.
  12. sevgiliden ayrıldıktan sonra telefona gelen mesajdır heyecanlanmak.
    2 ...
  13. 5.
  14. çoğunlukla başaramama düşüncesinin insanları gark ettiği endişenin damarlarda dolaştığını hissetiren durum.
    2 ...
  15. 3.
  16. göğüs kafesiyle diafram arasında tek kale maç yapılıyormuş hissiyatı veren durumdur.
    2 ...
  17. 6.
  18. insana ilk anda aşkı anımsatan bir duygudur.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük