kalp atışlarınızın hızlandığı andır.
bazen çok sevdiğiniz birini gördüğünüzde, bazen bir haber beklerken, sınava girerken,sınav sonucunu beklerken, evlenirken, anne-baba olacağınızı öğrenirken .. örnekleri bu şekilde çoğaltabiliriz.
en güzel heyecan hiç beklemediğiniz bir anda umut ettiğiniz bir şeyin gerçekleşmesidir benim için
en son heyecanlanalı kaç zaman geçmiş hatırlamıyorum lakin hatırımda kalan birkaç iz var heyecanlamak ile ilgili.
sanırım kalp atışlarını tarif etmeye başlamakla klişe bir giriş yapmış olacağım. ama o an kulağımdaki tek ses kalp atışlarımdı. konuşmaya korkuyordum, konuştuğum vakit sesim çıkmıyordu. sesimin çıkmamasını öksürükle kamufle etmeye çabalıyordum. sonra eller terler, kısmi olarak baş dönmesi ve mide bulantısı hasıl olur bünyede. bu sarsıcı duygulara rağmen güzel şey heyecanlanmak, kalbin attığını hissetmek.
bir duygu durumu. ve bence her zaman değil ama bazen doğallıktan da olabilen durum. bazıları heyecanlanmayı sever. daha doğrusu sevincini, hatta üzüntüsünü dahi heyecanında saklayabilir. ve bu kişilere heyecan yapma demek aslında o kişiye heyecanlanmayacağı varsa da heyecan yaptırır. biraz da önemsemek ile alakalı galiba. ama şu da var. önemseme aşamasını geçince de halen heyecan yapmak bu sefer dezavantaja çevirebilir.
genelde mini etekli ve çok güzel kızları görünce yaşadığım duygu. o kadar güzeller ki insanın içi kıpır kıpır ediyor. cinsel açlığın olduğu bizim gibi ülkelerde her gün defalarca yaşanır bu. herkesin bildiği bir şeydir.
kalbimin atışını hissediyorum sözlük...
zaman zaman geliyor bu hissiyat..
bir varlığa kavuşmaktan değil benimkisi, olduğum yerde durup dururken.
hemen "iyi şeyler olacak" diyorum, çok da anlamlandırmıyorum, arkasına düşmüyorum.
galiba temiz deliriyorum..