hayallerinin konserinin gerçekleşeceğini öğrenen kişinin hissetmeye başladığı, konser gününe kadar, muhtemelen aylarca logaritmik bir biçimde artarak devam eden his.
yıllarca ve yıllarca dinlemek istediğim serdar ortaç şarkısı. ilk defa öyle bişey yaptı serdar bana, ilk defa etkilendim kendisinden ve aşık etti kendisine. ciddiyim lan, oh serdar.
edit: ulan banyoya giremiyorum şarkıyı dinlemekten. evet serdar tam orası, evett.
ister istemez içimizi bir hoş eder. ne yapacağımızı, ne söylüyeceğimizi unuturuz. bu belki bir sevinç, belki de bir kaygı sonucudur. kısacası heyecan: götten nefes almaktır.
anlatılması en güç duygudur. etkileri ise kişiden kişiye değişir. genelde bir çoğumuz yapamadıklarımız veya gerçekleştiremedikleriz olayları anlatırken, heyecandan yapamadım deriz.
oysa, heyecan kişiyi zihnde tutar, kişinin daima tetikte olmasından, kişiyi dikkatli yapar, normal bir zamanda asla gerçekleştiremeyeceğini düşündüğü bir işi, o anki heyecanla gerçek hala getirmek için çabalarsın. heyecansızken gerçek olabilme ihtimaline, sıfır gözüyle baktığın bir çok şeyi, heyecandan gerçekleştirebilirsin aslında.
en belirgin özelliği nabzın hızlanmasına neden olan duygu. beklenmedik olaylarla karşılaşınca duyulan, panik, korku, sevinç, mutluluk anında görülen tepkimeler. adrenalin salgısının artmasına neden olan duygu. duygu işte.
-Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb.
sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu.
-Bir düşünceyle, bir duyguyla dolarak yücelme,
ruhun kendini aşıp yücelmesi, coşku*. *
sonucu bilinmeyen durumlara karşı bedenin göstermiş olduğu; "kaç" ya da "kendini savun" aşamalarından bir önceki, "hazırlıklı ol" anlamına gelen aşama.
