1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün katkısıyla 35 yatak kapasitesi ile hizmete açılan, kapatıldığı 3 Ekim 2005 gününe kadar tüberküloz savaşına öncülük etmiş sağlık kurumu.
Prof. Dr. Siyami Ersek gibi uzman doktoru yetiştiren, zamanında ismet inönü, Rıfat Ilgaz, Ece Ayhan gibi isimlere hizmet vermiş, WHO(Dünya Sağlık Örgütü) tarafından tüberkülozda eğitim ve araştırma hastanesi olarak kabul edilmiş ve kapatıldıktan sonra, 19 ekim 2009'da çıkan yangında büyük bölümü kül olan sağlık kurumu.
ilk başta 2. abdülhamit tarafından yapılması için girişimde bulunulan, ama meşrutiyet'in ilanı ile yarım kaldığı için daha sonra yapılarak 1924'te açılan hastane.
başlarda 16 gibi çok düşük yatak kapasitesi ile işe başlamışsa da, kapatıldığında 660 yatak kapasitesine ulaşmış. zaman içerisinde hastane binasına yeni yapılar eklenmiş. hastalara rehabilitasyon amaçlı çeşitli kurslar bile veriliyormuş bu hastanede. hatta buradaki kurslara gidenlerin (ki 1000 kişi kadarmış bu sayı) yaklaşık yarısı, daha sonra bu kurslar sayesinde meslek sahibi olmuş.
zamanında çok sayıda yerli ve yabancı doktor burada yetişmiş.
80'li yıllarda maddi destek sağlanamadığından durum kötüye gitmeye başlamış. ardından 99 depremi ile de binanın büyük bir kısmı hasar görmüş. bir sendika tarafından karşılanan masraflarla bir süre daha hizmete devam edebilmiş.
2005 yılında kapatıldığında 250 kadar personele sahipmiş. 2009 yılında da ne yazık ki bir yangına sahne olmuş ve bir kısmı da bu şekilde zarar görmüş. daha önce özel koşullu alanlar kapsamına girdiği ve bu bölgede hastane dışında bir şey yapılamayacağı kararı bulunduğu halde, 2017 yılında çıkarılan bir mahkeme kararıyla bu kapsamın dışında bırakılmış.
son zamanlarda diyanet vakfı'na verildiğine ilişkin haberler dolanıyor ortalıkta.
Diyanet işleri başkanlığı na verilmiş. Ve 15 yıldır atıl duruyormuş. Şu anda sağlık bakanlığı ile yeniden hastane yapılması hususunda topu iki taraf da birbirlerine atıyor bu yapı ile ilgili.
Burası türkiye nin ilk salgın hastanesi. Acaba diyanet şu gündemde bu binayı eğitim merkezi yapmaya mecbur mu?
Bir kere sevdicekle gitmiştik. Kapıları kilitli olsa da duvardan atlayıp içeri sızılabilir. Ama yapmayın tabii. Diyanete devredilmiş. Devlete ve ümmete karşı suç işlemek istemezsiniz. Evd. içeride bir köpek varDı en son, dikkat edilmeli. Ben içeri girmedim de uzaktan öyle gördüm. Çok saldırgan bir köpeğe de benzemiyorDu ama havlıyordu, kim bilir neden. Binaların kapıları kilitli, çoğu camları kırıktı en son. Zayıfsanız belki binaların içine de geçebilirsiniz. Ben geçemedim çünkü içeri girmek mümkün değil. Aslında Arka girişten içeri sızmak daha kolay. Orada duvar da yok. Bazı şeyler falan olduğu gibi duruyordu. Yani ziyaret günlerini yazan Mermer tabela, fırın vs. Onları da uzaktan görüyorsunuz. Evd.