şarkı sakin sakin ilerlerken bir anda bateri kendini gösterir ve dinleyeni şarkıya ve derin düşüncelere çeker derken gitarın ağladığı bölüm gelir. işte o sırada bir sigara yakıp girdiğin o derin düşüncelerde artık boğulmaya başlarsın. sözlerin derinliğinde kendinden bir şeyler bulmamak imkansızdır.
nitekim; herkes ölmeden önce bir kere oturup düşüncelerinde boğularak dinlemeli bu şarkıyı. sonra zaten bırakamayacaktır bir daha.
david amca "open your heart, i'm coming home..." dedikten sonra öyle bir ritim girer ki, 10 death metal şarkı dinlesem bu kadar orgazm yaşayamam o kadar etkileyici bir ritim. dikkat ederseniz o andaki solodan bahsetmiyorum bile. bu şarkı için diyecek başka bir şey yok. sözler kifayetsiz kalıyor. ayrıca opeth'in In the Mist She Was Standingindeki girişin bu şarkınınkiyle aynı olması pek manidardır.
insanın içini eriten solo kısmında harika gitar çalıyormuşçasına abuk subuk hareketler yaptıran gözden yaş getiren pink floyd şarkısıdır. abartımı oldu?
-yok olmadı.
hey you! dont tell me there is no hope at all. together we stand, divided we fall!...sözleri şarkı biterken tabiri caiz ise tüm ruh haline bir anda darmadağın eder. adamı göt gibi bırakır. repeat butonuna bastırır.
söylemesi zor şarkılardandır. öyle ki söyleyebiliyorum hissi bile uyandırmaz. Hey you! out there in the cold getting lonely, getting old, can you feel me? yok olmuyor..