open your heart, i'm coming home kısmına kadar sizi arz-ı mahşere kadar yükselten akabinde çalan solo ile gökyüzünden aşağı bırakan şarkıdır. solo bittiğinde yere çakılmış perişan olmuşsunuzdur, dermansız bir şekilde şarkının bitmesini beklersiniz. sonra mazoşist gibi yine, yine, yeniden dinlersiniz...
ingilizcenin i sini bilmesen bile tüyleri diken diken eden bir pink floyd şarkısıdır. arka planda çalan solo gitar şarkının en etkileyici bölümüdür.
ayrıca bu şarkıyı öyle herkes de bilemez.
karanlık bir odada tek başına dinlenilmemesi gereken şarkı. zaten müzik çok etkili, umumi tuvalette bile dinleseniz şarkı sizi içine çeker, karanlıkta dinleyince iyice beter edip, başka ve korkutucu yerlere götürüyor...
bir gitarın ağladığı çok az şarkı vardır ve hey you bunlardan biridir, en önemlisidir belki de. ayrıca yazılmış en iç acıtan iki cümleyi içeren şarkıdır.
ağır depresyona sebep olabilecek etkileri olan muhteşem demenin yetersiz kaldığı pink floyd şarkısı.
neden en büyük pink floyd sorusuna tek başına bu da cevap olabilirmiş.
Durduk yere dinlersen ağzına sıçar, yok dinleyim diye dinlediysen seni hissizleştirir. 1995 pulse'da en efsanevi şekilde seslendirilmiş, due date'in başrolü zach galifianakis'in kanyonda esrar içerkenki sahnesine arka fon* olarak sahneyle mükemmel biçimde uyumlu olan şarkıdır. Hatta ve hatta sevdiğiniz insanla dinlemesi de en keyifli olan şarkıların başını çeker.
Open your heart, i'm coming home ile vurur, together we stand divided we fall ile öldürür.
pink floyd'un en iyi 2-3 şarkısından birisidir. pedal hamleleri insanı kendisinden alır götürür bi kumsala falan bırakır. orada ne yaparsan artık. sözleri de bir o kadar kumsal kokar.