hey böcekler size yalvarıyorum, yemeğimin içine girmeyin girmeyin artık birlikte konuşup anlaşırız, bölüşürüz yemeklerimizi
tuz mu istediniz karınca?
-evet
buyur sana tuz
bisküvi mi istediniz sayın uğur böceği?
-hayır
neden, baktınız bisküviye?
-eski sevgili hatırladım, hüzünlendim öldü biz birlikte olurken gitti dağların en ardına
üzgünüm sayın uğur böceği sizi gerçekten kırmak istemezdim
buyrun, hoşgelniz sayın atlı karınca
-hoşbulduk evlat
çay ister misiniz?
-hayır, sadece yine uzak diyarlara gideceğim bana yoğurt ver!
tamam(atlı karınca işte ricadan anlamaz)
bir, kaçmayan kedi misali (tırnaksız)
...
ah bir diliniz, olsa konuşsak
ah bir derdiniz olsa anlatsanız
ah bir sevgilinizle olan kavgalarınız dökseniz
ah bizimle birlikte şu, vatanı beklesiniz
ah karınca öldü bir kez daha bugün
gömdük...
...
kimse, karıncaların derslerine yarımcı olmamıştır içimizde kaç kişi var karıncalarla birlikte ders çalışan hey insancıklar? yoktur
biz, aslında karıncadan bile güçsüsüz hayalsiz!
bir deprem, oldu karıncaların evi dağıldı dağıtııldı vatanları..
(bir, dertleşmedir karıncaların yollarında)