Soyunma odasında fatih terim, sessiz ve usulca onu dinleyen kazma recep, oğuz, suat, ertuğrul, saffet sancaklı, gökhan, kaleci engin, ogün, abdullah ve şu sıralar aleni fetöcülüğü ile bilinen hakan şükür'e taktik tahtasında göstererek bir takım teknik konulardan bahsetmektedir. O sırada soyunma odasının kapısı gıcırdar ve bakışlar nerden ve nasıl geldiği merakı ile odaya giren minik çocuğa yönelir. Çocuk ne yaptığından gayet emin elindeki kutudan futbolculara tek tek çikolata verir, en son oğuz'a verirken oğuz diğerlerinden daha az şaşkın bir edayla çocuğun başını okşar. Sonra çocuk terim'e de çikolata uzatır ve geldiği gibi usul usul soyunma odasını terk eder. Koridorda arkası dönük ilerlerken o dönem daha fazla saçlı olan terim bu şekilde seslenir ve çocuk sevinçle tatlı bir tebessüm ederken türkiye tezahüratı fona girer ve çikolata markası vurgusu ile reklam biter. O dönem için çok sevilmiş ve popüler olmuş bir reklam olarak tarih sayfalarında yerini almıştır bu reklam.
Gelgelelim ki çikolata ile beslenen milli takım sıfır puan çekerek ilk defa avrupa şampiyonasına katılmanın gururu ile yetinmek zorunda kalmıştır. isveç ve isviçre'li eleme grubundaki coşkulu maçları ve yaşattığı heyecandan sonra şampiyonanın ilk maçında hırvatistan karşısındaki güzel futbolu ve 86.dakikadaki o meşhur alpay vakasıyla hatırlanacak bir şampiyona öncesi bu reklam filmi ve bu söz hatırda tatlı bir anı olarak kalmıştır.